MahkemeYargıtay 11. Hukuk Dairesi
Esas No 2019 / ****
Karar No 2020 / ****
Karar Tarihi **.02.2020
Karşı OyVar

Karar Metni

MAHKEMESİ : ADLİYE MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 26/12/2017 tarih ve 2014/931 E. – 2017/1031 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi’nce verilen 14/03/2019 tarih ve 2018/935 E. – 2019/320 K. sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili Banka ile davalı … İnş. Tic. İth. İhr. ve Turz. Ltd. Şti. arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesine (GKS) istinaden davalı şirkete kredi kullandırıldığını, diğer davalıların sözleşmede kefil sıfatı ile sorumluluklarının bulunduğunu, kredi kullanan davalı şirkete toplam 3.557.000,00 TL bedelli teminat mektupları verildiğini, davalı şirketin ödemelerini aksatması sebebiyle kredi hesabının kat edilerek teminat mektuplarının bedelinin depo edilmesinin talep edildiğini, teminat mektup bedellerinin depo edilmediği gibi teminat mektuplarının müvekkiline iade de edilmediğini, GKS’nin 21/b maddesi gereğince müvekkilinin teminat mektup bedellerinin bedelinin depo edilmesini talep etme hakkının bulunduğunu ileri sürerek, mer’i teminat mektuplarından kaynaklanan 3.557.000,00 TL’nin davalılar tarafından davacı bankada faiz getirmeyen bir hesaba depo edilmesine, dava sırasında teminat mektuplarının nakde dönüşmesi halinde ödeme tarihinden itibaren sözleşme ile belirlenen cari kısa vadeli kredilere uygulanan faiz oranının % 50 fazlasının ilave edilmesi suretiyle hesap edilecek tutarda temerrüt faizi ve ferileri ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … İnş. Tic. İth. İhr. ve Turz. Ltd. Şti. vekili, davacıdan alınan teminat mektupları ile ilgili işin kesin kabulünün yapılmadığını, bu nedenle mektupların iade edilemediğini, müvekkili ile davacı arasında uzlaşma tutanağı imzalanarak kullanılan kredilerin yapılandırıldığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Diğer davalılar, davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacı banka ile davalılar arasında 30.06.2014 tarihinde imzalanan “Uzlaşma Tutanağı” kapsamında tutanak tarihi itibariyle mevcut borçların tutanak hükümleri çerçevesinde tasfiyesi hususunda taraflarca mutabakata varıldığı, davaya konu 3.557.000,00 TL’nin de işbu uzlaşma tutanağı kapsamına dâhil edildiği, uzlaşma tutanağı hükümlerinin tarafları bağlayıcı olduğu, davacı bankanın davalıların uzlaşma tutanağındaki hükümleri yerine getirme hususunda temerrüde düştüklerini ispat edemediği, tutanağın 30.06.2014 tarihinde imzalandığı ve tutanak hükümlerine göre imza tarihini takip eden ilk üç aylık devre komisyonu tahakkuk tarihinin 30.09.2014 olacağı ve bu tarih henüz dolmadan davacı bankanın 19.08.2014 tarihinde eldeki davayı ikame ettiği, uzlaşma tutanağındaki borcun ödenmesinde temerrüdün söz konusu olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesince, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, teminat mektupları bedelinin depo edilmesine ilişkin olup, mahkemece taraflar arasında davadan önce düzenlenen uzlaşma tutanağına göre komisyon bedelinin vadelerinde ödenmesinin kararlaştırıldığı ve henüz vadenin gelmediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Ancak dava, komisyon bedellerinin ödenmesine yönelik olmayıp, teminat mektuplarından doğan riskin gerçekleşmesi ihtimaline binaen bedellerinin depo edilmesi talebine ilişkindir. Taraflar arasında düzenlenen protokolün 4. maddesinde teminat mektubu komisyonlarının ne şekilde ödeneceği, 5. maddesinde ise teminat mektuplarının akıbeti düzenlenmiştir. Mahkemece uyuşmazlığın protokolün 5. madde çerçevesinde incelenmesi gerekmektedir. Protokolün 5. maddesine göre, davalı borçlu şirket, teminat mektubunun muhatabı olanlar aleyhine mektupların hükümsüzlüğü/iadesi istemiyle dava açacak ve bu davada ayrıca teminat mektuplarının tazminin önlenmesi için ihtiyati tedbir talep edecek, şayet tedbir kararı için mahkemece teminat istenirse bu uğurda teminat için gerekli olacak teminat mektubu da davacı banka tarafından karşılanacaktır. Oysa somut olayda davalı şirket, Uzlaşma Protokolünde kararlaştırıldığı şekilde teminat mektuplarının iadesi talepli dava açmamış, cevap layihasında da henüz kesin kabul yapılmaması sebebiyle dava açamayacağını savunmuştur. Bu durumda, taraflar arasında düzenlenen protokolün 1, 17, 18. maddeleri gözetilerek davacı bankanın teminat mektupları bedelinin deposu isteminin haklı olduğu gözetilerek, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi hatalı olmuş, bu nedenle hükmün temyiz eden davacı lehine bozulması gerekmiştir.

Kararın Sonucuna ve Tam Künye Bilgilerine Erişin

Kararın sonucunu görmek, tam künye bilgileriyle kopyalamak ve PDF olarak indirmek için abone olun veya bir reklam filmi izleyin...