Karar Metni
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 05.11.2019 tarih ve 2018/611-2019/660 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davalı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı bankanın ticari müşterisi olduğunu, davalı bankadan 24.09.2010 tarihi ile 30.09.2015 tarihleri arasında hiçbir kredi kullanmadığı halde davalı bankaca haksız ve hukuka aykırı olarak kredi tahsis ve istihbarat ücreti adı altında mevduat hesabından kesintiler yapıldığını, kredi kullanılsa dahi yapılan kesintilerin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek, 17.850,00 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilemesini istemiştir.
Davalı vekili, davacının kredi kullandığını, yapılan kesintilerin kredi sözleşmesi hükümlerine ve emsal bankacılık uygulamalarına uygun olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, taraflar arasında bir kısmı 818 sayılı BK’nın, bir kısmı ise 6098 sayılı TBK’nın yürürlükte olduğu dönemde imzalanan ticari kredi sözleşmeleri bulunduğu ve bu krediler sebebiyle davacıdan komisyon ve masraf tahsil edildiği, Mülga BK döneminde akdedilen kredi sözleşmesi sebebiyle davacıdan BSVMV dahil 2.336,25 TL kredi tahsis ve değerlendirme ücreti tahsil edilmişse de,yapılan kesintilerin emsal banka uygulamalarına göre makul olduğu ve bunların istirdadı talebinin yerinde olmadığı, TBK’nın yürürlükte olduğu dönemde 12.09.2012 ve 30.06.2014 tarihlerinde imzalanan genel kredi sözleşmeleri bakımından ise genel işlem koşullarına ilişkin hükümlerin uygulanma kabiliyeti bulunduğu, bu sözleşmelerde yer alan masraf ve komisyon tahsiline ilişkin hükümlerin genel işlem koşulu niteliğinde olduğu zira davalı bankanın mülga BK döneminde imzalanan sözleşmede yer alan hükmün aynısına yeni sözleşmelerde de yer verdiği, bu hususun sözleşme hükümlerin matbu ve müzakere edilmeden davacıya dayatıldığını gösterdiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne 15.513,75 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava, taraflar arasında akdedilen ticari krediler sebebiyle davacıdan tahsil edilen kredi kullanım ve istihbarat ücretinin istirdadı istemine ilişkindir. Mahkemece, Dairemiz bozma ilamına uyularak, yazılı gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar verilmişse de uyulan bozma ilamının gerekleri doğrultusunda inceleme ve değerlendirme yapılmadığı anlaşılmaktadır. Zira, bozma ilamında, 6098 sayılı TBK’nın yürürlükte olduğu dönemde akdedilen 2 adet genel kredi sözleşmesi bakımından genel işlem koşulu denetimi yapılması gerektiği belirtilerek, yapılacak denetim kapsamında, davalı bankanın kredinin imzalanmasından önce davacıya bilgilendirme formu verip vermediğinin araştırılması, verildiyse bunun sözleşme hükümlerinin müzakere edilerek belirlendiği anlamına gelip gelmeyeceğinin tartışılması ve bu suretle sözleşme hükümlerinin genel işlem koşulu niteliğinde olup olmadığının tespit edilmesi istenilmiştir. Dosya kapsamındaki belgelerden davalı bankanın her iki kredi sözleşmesinin imzalanmasından önce de davacıya bilgilendirme formu verdiği görülmüştür. Bu itibarla, mahkemece, söz konusu aydınlatma formlarının varlığına rağmen bozma ilamında işaret edildiği şekilde bir inceleme ve değerlendirme yapılmaksızın karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Öte yandan, yukarıda da ifade edildiği üzere davalı banka her iki kredi sözleşmesinin imzalanmasından önce de davacıya bilgilendirme formu vermiştir. Davacının imzasını havi bilgilendirme formlarında, genel kredi sözleşmesinin 6. maddesinin banka tarafından alınacak masraflara ilişkin olduğu ve aleyhe hükümler içerdiği belirtilmiştir. Bilgilendirme formunda atıf yapılan genel kredi sözleşmesinin 6.2 maddesi ise, “Taraflar kredi ve bankacılık işlemlerinden kaynaklanan tüm masraf ve ücretlerle sair giderlerin işbu sözleşmenin ekinde liste halinde yer aldığını ve taraflarca kabul edildiğini beyan ederler…” hükmünü haizdir. Sözleşme ekinde, “Ticari Kredi Komisyonları” başlığını taşıyan ve banka tarafından alınacak masrafların gösterildiği bir liste olduğu ve listenin davacı şirketin imzasını taşıdığı görülmüştür. Listede, bankanın kullandırılan ticari krediler sebebiyle kredi limiti üzerinden ve devresel olarak maksimum %2,5 oranında kredi tahsis ve istihbarat ücreti tahsil edebileceği yazılıdır. Bu durumda, mahkemece, bilirkişi incelemesi yaptırılarak, bankanın tahsil ettiği masrafların sözleşme ekindeki listeyle uyumlu olup olmadığının denetlenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
Kararın Sonucuna ve Tam Künye Bilgilerine Erişin
Kararın sonucunu görmek, tam künye bilgileriyle kopyalamak ve PDF olarak indirmek için abone olun veya bir reklam filmi izleyin...