MahkemeYargıtay 11. Hukuk Dairesi
Esas No 2020 / ****
Karar No 2021 / ****
Karar Tarihi **.06.2021
Karşı OyYok

Karar Metni

MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 11. HUKUK DAİRESİ

Taraflar arasında görülen davada İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 10.03.2017 tarih ve 2014/1830 E. – 2017/304 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi’nce verilen 11.02.2020 tarih ve 2017/1780 E. – 2020/216 K. sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; davalının müvekkilinin % 30 hissedar olduğu Venüs Müzikhol ve Eğlence Turz. Ltd. Şti.nin müdürü olduğunu, davalının şirketin faaliyet gösterdiği adresteki “Broodway” isimli gece kulübünün turistik işletme belgesinin aynı adreste 04.01.2012 tarihinde kurulan “Satürn Müzikhol ve Eğlence Tesisleri Tic. Ltd. Şti”.ne devrettiğini, her iki şirket çalışanları ile kullanılan telefon numaralarının ve demirbaşların aynı olduğunu, davalının yeni kurulan bu şirkete müvekkilinin hissedarı olduğu şirketin gelirlerini aktardığını, ortaklar kurulu kararı olmadan işletme belgesinin devredilemeyeceğini, ayrıca işletme belgesinin bedelsiz olarak devredilmesinin mümkün olmadığını, müvekkiline kâr payı ödemesi yapılmadığını, şirket müdürünün vekalet borcuna da aykırı davranarak gerçekte şirkete ait olan “Broodway” markasını kendi adına tescil ettirdiğini, Venüs Müzikholün ödenmeyen kira bedellerinden dolayı başlatılan icra takibi ve sonrasında dava açılması üzerine mahkemece tahliye kararı verildiğini ve menkul malların borç karşılığı sayıldığını, şirket müdürü olan davalının kira borcunu ödememesi nedeniyle şirketin tahliyesine ve işletmenin kapanmasına sebebiyet verdiğinden müvekkilinin zarara uğradığını, TTK’nın 556. maddesine göre davalı şirket müdürünün hukuki sorumluluğu bulunduğunu, defterlerin davalı tarafa gönderilen ihtarlara rağmen incelenemediğinden zararın tam olarak tespitinin mümkün olmadığını, davanın bu sebeple belirsiz alacak davası olarak açıldığını ileri sürerek belirlenecek müvekkili zararının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili; davanın şirket tarafından açılabileceğini, ortak tarafından açılan davanın bu sebeple aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, davanın 1 yıllık zamanaşımı süresinde açılmadığını, müvekkili tarafından başka bir adreste başka bir gece kulübü açılmış ise de müvekkilinin aktif olarak işletmeye katılmadığını, işletmenin kardeşi tarafından yürütüldüğünü, müvekkilinin haksız rekabet ederek davacıyı zarara uğrattığı iddiasının asılsız olduğunu, davacının ortağı bulunduğu şirketle ilgilenmeyerek iddia olunan sonuçlara neden olduğu savunarak, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; ortaklığın doğrudan doğruya zarar görmesinin ortakların dolaylı zararı sonucunu doğurduğu, 6102 sayılı TTK’nın 553. ve devam eden maddeleri uyarınca ortağın dolaylı zararlarını kendi adına değil ortaklığa verilmesi yönünde, ortağın doğrudan zararı söz konusu ise kendi adına talepte bulunabileceği, somut olayda iddia edilen maddi olguların tamamen dava dışı limited şirketin zararına neden olan eylemler olduğundan davaya konu zararın dava dışı limited şirketin doğrudan, davalı ortağın ise dolaylı zararı kapsamında olduğu, kâr payının talep edilebilmesi için genel kurul kararı olması ve davanın şirkete karşı yöneltilmesinin gerektiği, her ne kadar davacı doğrudan zararların kendi adına, dolaylı zararın da şirket adına verilmesini açıklamış ise de, bu yönde ıslah yapılmaması ve davalının da açıkça bu talebe muvafakat etmemesi nedeniyle, iddia olunan vakaların dolaylı zarar kapsamında değerlendirildiği, dolaylı zarar doğrudan zarar gibi değerlendirilerek davacının kendi adına tahsil edilmesi yönündeki istemin davanın açılış tarihi itibariyle mümkün olmadığı, bu şekilde dava açılamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili istinaf kanun yoluna başvuruda bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince; davalı şirket müdürünün zarar verici eylemleri nedeniyle, davacı ortağın zararı doğduğu iddia edilerek, davacı zararının davalıdan tahsilinin istendiği, mahkemenin 16.10.2015 tarihli oturumunun 3 nolu ara kararı ile davacı vekilinden doğrudan ve dolaylı zararların ne olduğu konusunda beyanda bulunması için 2 haftalık kesin süre verildiği, davacı vekilinin açıklama dilekçesinde; müvekkiline kâr payları ödenmediğinden kâr payı alacağından doğan alacağın doğrudan zarar olduğunu, davalının kötü yönetimi nedeniyle şirketin adresinden tahliye olmasının, davalının muvazaalı olarak yeni şirket kurarak aynı alanda faaliyette bulunmasının, yeni kurulan ve organik bağı olan bu şirkete müvekkilinin ortağı olduğu şirkete ait gelirlerin aktarılmasının ve iddialarına konu diğer işlemler sonucunun şirketin zararına neden olduğu gibi, müvekkilinin de kâr payı ve nominal hisse değerinde azalma neden olduğundan, müvekkilinin de doğrudan zararının söz konusu olduğunu beyan ederek, belirlenecek doğrudan zararların müvekkiline, dolaylı zararların ise şirket adına hükmedilmesine karar verilmesini istediği, bu dilekçede de iddia olunan tüm vakıaların davacı adına istendiği davacı ortağın kâr payı alamaması, şirket müdürünün sorumluluğundan kaynaklanan bir zarar türü olmayıp, kâr payı alamayan ortak şirkete karşı kâr payı davası açabileceği, iddia olunan diğer vakıalar ve zararlar ise dava dışı limited şirketinin doğrudan, davacı ortağın ise dolaylı zararlarından olmakla, hükmedilecek tazminatın dava dışı şirket lehine hüküm altına alınması istemli olarak dava açılması gerekirken dava dilekçesinde ortağın doğrudan zararının doğduğu iddiasıyla, davacı zararının tahsili istendiğine göre, davacı vekilinin ön inceleme aşamasından sonra sunduğu açıklama dilekçesi iddia ve talebin genişletilmesi mahiyetinde olup, davalı taraf açıkça muvafakat etmediğinden ve ortağa kâr payı alacağının ödenmemesinin şirket müdürünün sorumluluğundan kaynaklanan zararlardan olmamasına ve alacak davası olarak şirkete karşı davanın yöneltilmesinin, iddia olunan diğer vakıaların şirketin doğrudan ortağın ise dolaylı zararlarından olması nedeniyle şirket adına zararın ödenmesinin istenmesinin gerekmesine ve bu yönde ıslah dilekçesi sunulmadığı gerekçeleriyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, limited şirketi temsile yetkili şirket müdürünün sorumluluğuna ilişkin olup davacı ortak dava dilekçesinde dava dışı şirketin zarara uğratıldığı maddi olayları sıralamış, netice-i talepte ise belirlenecek müvekkil zararının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece 16/10/2015 tarihli ara kararı ile davacı vekiline doğrudan ve dolaylı zararların ne olduğu konusunda beyanda bulunmak için süre verilmesine karar verilmesi üzerine davacı vekilince 26/01/2016 havale tarihli beyan dilekçesiyle zarar kalemlerini ayrıştırarak dolaylı zararların şirkete, doğrudan zararların ise müvekkiline ödenmesine karar verilmesi talep edilmiştir. Bu durumda HMK’nun 31. maddesinin hâkime verdiği davayı aydınlatma görevi çerçevesinde kurulan ara kararı sonucu davacının yaptığı açıklama, dava dilekçesinde tahsili istenen meblağın kime ödeneceğinin gösterilmemiş olması hususları gözetildiğinde talebin ıslahı gerekmediğinden mahkemece davanın esasına girilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmadığı gibi her ne kadar kâr payının ödenmesi şirketten istenir ise de davacı, davalı müdürün hileli, muvazaalı işlemlerle ödenmesi gereken kâr payını ödemediğini iddia etmiş olup, mahkemece şirket genel kurulunda dağıtılmasına karar verilen kâr bulunup bulunmadığı hususu dahi incelenmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış; kararın bozulması gerektirmiştir.

Kararın Sonucuna ve Tam Künye Bilgilerine Erişin

Kararın sonucunu görmek, tam künye bilgileriyle kopyalamak ve PDF olarak indirmek için abone olun veya bir reklam filmi izleyin...