Karar Metni
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 24.05.2018 tarih ve 2017/41 E- 2018/153 K. sayılı kararın davacı vekili ve davalı TPMK vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce verilen 16.01.2020 tarih ve 2018/1861 E. – 2020/17 K. sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili ve davalı TPMK vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili şirketin “Diyalog Yayıncılık” ibareli tescilli markasının bulunduğunu, davalının “BİDİALOG” ibareli marka tescil başvurusuna müvekkilince itiraz edildiğini, itirazın YİDK kararı ile reddedildiğini, kararın hukuka aykırı olduğunu, davalı başvurusu ile müvekkili markası arasında iltibas yaratacak derecede benzerlik bulunduğunu, KHK’nın 8/4. maddesi koşullarının oluştuğunu, yine 556 sayılı KHK’nın 8/3 ve 8/5 maddeleri uyarınca da tescilin mümkün olmadığını ileri sürerek YİDK’in 2016-M-10889 sayılı kararının iptaline, 2015/14916 sayılı markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesini istemiştir.
Davalı Türk Patent vekili, Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … vekili, markalar arasında iltibasa yol açacak düzeyde benzerlik bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince, “BİDİALOG” ibareli dava konusu başvuru ile “DİYALOG YAYINCILIK” ibareli davacı markası arasında benzerlik ve seri marka imajı bulunduğu, başvurunun kapsadığı “41/02/03/04/05 hizmetler bakımından taraf markalarının emtia listelerinin aynı/aynı tür olduğu, bu hizmetler bakımından 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında karıştırılma ihtimali bulunduğu, davacının aynı KHK’nın 8/3 maddesi anlamında gerçek hak sahibi olduğunu ispatlamadığı, yine “Diyalog Yayıncılık” markasının tanınmış olduğu husunun da ispat edilemediği, 556 sayılı KHK’nın 8/5 maddesi uyarınca, davacının ticaret unvanının, 2015/14916 sayılı BİDİALOG markasının “16/01/03/04/05 emtia ve 41/04/07 hizmetleri tesciline engel teşkil ettiği, davalı marka başvurusunun kötüniyetle yapıldığı iddiasının ispatlanamadığı gerekçesiyle YİDK iptali talebi yönünden kısmen kabulüne, YİDK’nin 2016-M-10889 sayılı kararının 16/01, 03, 04, 05 emtia ile 41/02, 03, 04, 05, 07 hizmetler yönünden iptaline, fazlaya dair talebin reddine, dava konusu marka henüz tescil edilmediğinden hükümsüzlükle ilgili karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekilince ve davalı TPMK vekilince istinaf isteminde bulunulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi kararının iltibasa, kötüniyete, tanınmışlığa ve gerçek hak sahipliğine yönelik kısımlarının yerinde olduğu, ancak YİDK kararının iptali istemine ilişkin davaların, itiraz aşamasında ileri sürülen itirazlarla sınırlı olarak görülmesinin gerektiği, somut olayda davacının itiraz aşamasında 556 sayılı KHK’nın 8/5 maddesine dayanmadığı, dolayısıyla işbu davada da anılan vakıaya dayanması mümkün değilken İlk Derece Mahkemesince anılan nedenle de kararın iptaline karar verilmesi doğru değil ise de HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf incelemesinin, kamu düzenine aykırılık halleri hariç olmak üzere istinaf dilekçesinde belirtilen nedenlerle sınırlı olarak yapılması zorunlu olduğu ve davalı TPMK vekilince bu yönden istinaf itirazında bulunulmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin ve davalı TPMK vekilinin istinaf istemlerinin esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili ve davalı TPMK vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
Kararın Sonucuna ve Tam Künye Bilgilerine Erişin
Kararın sonucunu görmek, tam künye bilgileriyle kopyalamak ve PDF olarak indirmek için abone olun veya bir reklam filmi izleyin...