MahkemeYargıtay 11. Hukuk Dairesi
Esas No 2020 / ****
Karar No 2021 / ****
Karar Tarihi **.03.2021
Karşı OyYok

Karar Metni

MAHKEMESİ :BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 01.03.2018 tarih ve 2017/299 E- 2018/85 K. sayılı kararın davacı vekili ve davalı Bunge Gıda San. Tic. A.Ş. vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kabulüne-reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce verilen 19.09.2019 tarih ve 2018/1403 E- 2019/890 K. sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Asıl ve birleşen davada davacı vekili, “KOMİLİ” ibareli 16. sınıf ürünleri içeren 2011/58410, 2011/58411, 2010/84952 sayılı markaların sahibi olan müvekkilinin “KOMİLİ KONFOR+şekil” ibareli, 2016/23697 numaralı verilen başvurusuna, davalı Temizoğlu Kağıt San. ve Tic. LTD’nin “KONFOR” ibareli, 2015/38305 sayılı markasına ve iltibas, tanınmışlık ve kötüniyet vakıalarına dayanarak; davalı Bunge Gıda San. ve Tic. AŞ’nin de “KOMİLİ” ibareli markalarına ve iltibas, eskiye dayalı kullanım, tanınmışlık, kötüniyet vakıalarına dayanarak başvurunun reddi istemiyle ayrı ayrı itirazda bulunduklarını, her iki itirazın Markalar Dairesi tarafından kabul olunduğunu ve başvurunun davalı markaları ile iltibasa neden olacağı gerekçesiyle reddedildiğini, bu karara itirazlarının YİDK’nın 2017/M-5361 ve 2017/M-7342 sayılı kararlarıyla reddine karar verildiğini, markalar arasında karıştırma ihtimalinin doğmasının mümkün bulunmadığını, davalı Bunge Gıda AŞ’ye ait markaların sadece zeytinyağları ürününü içerdiğini, temizlik maddeleri ile ilgili markaların müvekkili ile aynı grup içerisinde olan Komili Teknik Hizmetleri ve Sanayi A.Ş.’ye geçtiğini, KOMİLİ ibareli markaları müvekkilinin de kullanma hakkı olduğunu, mevcut marka tescilleri ve kullanımları gözetildiğinde başvurunun 16. sınıf için tescilinin 556 sayılı KHK’nın 8/4 maddesi şartlarının mümkün olmadığını ileri sürerek, asıl ve birleşen davalarda YİDK’nın 2017/M-5361 ve 2017/M-7342 sayılı kararlarının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Asıl ve birleşen davada davalı TPMK vekili, dava konusu başvuru ile redde mesnet markalar arasında iltibasa yol açacak düzeyde benzerlik bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Asıl ve birleşen davada davalı Bunge Gıda San ve Tic. A.Ş. vekili, müvekkilinin KOMİLİ markasının zeytinyağı ve bağlantılı ürünler yönünden tanınmış olduğunu, davacının müktesep hakka dayalı markalarının hükümsüz kılındığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Asıl ve birleşen davada davalı Temizoğlu Kağıt San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili, markalar arasında iltibasa yol açacak düzeyde benzerlik bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece tüm dosya kapsamına göre; davalı Bunge Gıda San. ve Tic. AŞ’nin itirazı yönünden; taraf markalarının ortalama alıcıları özellikle işletmesel bağlantılandırma suretiyle iltibasa düşürebilecek derecede benzer bulundukları, davacı şirketin KOMİLİ KLASİK, KOMİLİ KONFOR ve KOMİLİ ibareli 16.sınıf ürünleri içeren 2011/58410, 2011/58411, 2011/58409 sayılı markalarının Türk Patent nezdinde tescilli bulunduğu, 16. sınıf ürünler bakımından KOMİLİ ibareli marka tescilinde öncelik hakkının davacıya ait bulunduğu, davalının, bu markaların hükümsüzlüğü istemiyle açtığı davanın kabul olunduğu, ancak davanın henüz Yargıtay incelemesinde bulunduğu ve kesinleşmediği, ancak davalının önceki tarihli yağ ürünlerini içeren markalarının tanınmışlığına dayanarak, aynı işaretin sonraki tarihli 3, 5 ve 16. sınıflardaki temizlik amaçlı ürünlerin tesciline engel olamayacağı, davacı işaretinin, 16. sınıf ürünler için tescilinin, davalıya ait zeytinyağı ve benzer ürünler sektöründe belli bir tanınmışlık yahut bilinirlik elde etmiş markanın itibarinden haksız biçimde yararlanma sağlayabileceğinin düşünülmesinin olanaksız olduğu, davacı itirazlarının reddine dair her iki kurum kararının hukuka uygun olduğu gerekçesiyle asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili ile davalı Bunge Gıda … A.Ş. vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince yapılan istinaf incelemesinde; mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığından, davacı vekilinin tüm, davalı Bunge Gıda San.Tic.AŞ. vekilinin ise sair istinaf itirazlarının reddine karar vermek gerekmiş, ancak, her ne kadar davacı şirkete ait KOMİLİ KLASİK, KOMİLİ KONFOR ve KOMİLİ ibareli 16.sınıf ürünleri içeren 2011/58410, 2011/58411, 2011/58409 sayılı markalar bulunmakta ve bu markaların başvuru tarihinden önceki tarihli 16. sınıf ürünleri içeren “KOMİLİ” asıl unsurlu davalı şirket markası bulunmamakta ise de anılan markaların başvuru ve tescil tarihleri ile bu markalara ilişkin olarak taraflar arasında devam eden davalar bulunduğu gözetildiğinde, yerleşik Yargıtay kararları çerçevesinde bu markaların 16. sınıf ürünler yönünden davacıya bir müktesep hak sağlaması söz konusu değildir, davalı şirkete ait 16. sınıf ürünleri içeren “KOMİLİ” esas unsurlu markalar veya başvurular mevcuttur, dava konusu başvuruda 16. sınıf ürünleri içerdiğinden ve davalı şirketin redde mesnet markalarına iltibasa yol açacak derecede benzer bulunduğundan, marka başvurusunun reddine ilişkin YİDK kararı yerinde bulunmakta olup, davacının kendisine müktesep hak sağlamayan 16. sınıf ürünleri içeren 2011/58410, 2011/58411, 2011/58409 sayılı önceki markaların varlığı, davalı şirketin redde mesnet markaları karşısında kendisine tescil imkanı sağlamayacağından YİDK kararlarının yerinde bulunduğu gerekçesiyle davalı Bunge Gıda A.Ş. vekilinin istinaf isteminin bu yönden kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili birleşen dava yönünden temyiz etmiştir.
Dava, marka başvurusunun reddine dair davalı TPMK YİDK kararının iptaline ilişkindir.
Davacı, “KOMİLİ” ibareli 2011/58410, 2011/58411, 2010/84952 numaralı, önceki tarihli markaların sahibi olduğunu ileri sürerek YİDK kararının iptalini talep etmiş, davalı Bunge A.Ş. vekili; müvekkilinin ”KOMİLİ” ibareli, ilki 2011/92659 numaralı, sonuncusu 2016/16600 numaralı markaların sahibi olduğunu savunmuş, Bölge Adliye Mahkemesince, davacının müktesep hakkına dayanak gösterdiği markalar hakkında hükümsüzlük davası açıldığından markaların çekişmesiz olma kriterini sağlamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Ancak, davacıya ait “KOMİLİ” ibareli markalar hakkında açılan hükümsüzlük davasında ilk derece mahkemesinin davanın kabulü ile markaların hükümsüzlüğüne ilişkin kararı, Dairemizin 2016/5707 Esas, 2018/591 Karar, 24.01.2018 tarihli kararı ile hükümsüzlük davasının reddi gerektiği gerekçesiyle kesin nitelikte sonuç doğuracak şekilde bozulmuş, bu karara karşı davacı vekilinin karar düzeltme istemleri Dairemizin 2018/2616 Esas, 2019/7675 Karar, 02.12.2019 tarihli kararı ile reddedilmiştir. Ayrıca, davalı Bunge A.Ş.’nin itirazına dayanak markalardan 2015/17993 numaralı ”KOMİLİ” unsurlu markası hakkında açılan hükümsüzlük davasının kabulüne ilişkin yerel mahkeme kararı Dairemizin 2019/4495 Esas, 2020/3298 Karar sayılı, 29.06.2020 tarihli kararı ile onanmış, yine davalı şirkete ait 2014/12266 numaralı ”KOMİLİ” unsurlu markası hakkında açılan hükümsüzlük davasının kabulüne ilişkin yerel mahkeme kararı Dairemizin 2019/4419 Esas, 2020/4235 Karar sayılı, 19.10.2020 tarihli kararı ile onanmış, yine davalı şirkete ait 2014/12250 numaralı ”KOMİLİ” unsurlu markası hakkında açılan hükümsüzlük davasının kabulüne ilişkin yerel mahkeme kararı Dairemizin 2019/2141 Esas, 2020/316 Karar sayılı, 13.01.2020 tarihli kararı ile onanmıştır. Bu durumda, uyuşmazlığa konu davacıya ait marka başvurusunun esas unsurunu oluşturan ”Komili” ibaresi için, 16. emtia sınıflarında davacının müktesep hakka sahip olduğu kesinleşmiş yargı kararları ile tespit edilmiş olup, Bölge Adliye Mahkemesince davacının ”KOMİLİ” ibareli markalar yönünden kazanılmış hakkı dikkate alınarak karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeye dayalı olarak yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi isabetli olmamış olup, bu sebeple kararın davacı yararına bozulması gerekmiştir.

Kararın Sonucuna ve Tam Künye Bilgilerine Erişin

Kararın sonucunu görmek, tam künye bilgileriyle kopyalamak ve PDF olarak indirmek için abone olun veya bir reklam filmi izleyin...