Karar Metni
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 20.09.2018 tarih ve 2018/33 E- 2018/343 K. sayılı kararın ayrı ayrı davalılar vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce verilen 05.03.2020 tarih ve 2018/2093 E- 2020/326 K. sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı TPMK vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin 2016/105478 sayılı “NEFİS SICAK FIRIN+şekil” ibareli marka başvurusunda bulunduğunu, başvurunun yayınlandığını, davalı şirketlerin 2010/19327, 2010/51674 sayılı “özsüt sıcak fırın”, “sıcak fırın” ibareli markalarını gerekçe göstererek yaptığı itirazın kabul edilerek, başvurularının reddine karar verildiğini, bu ret kararına karşı yeniden inceleme taleplerinin bu kez Türk Patent’in 2017-M-8669 sayılı YİDK kararı ile nihai olarak reddedildiğini, oysa “Sıcak Fırın” şeklindeki genel ve nitelik belirten bir markanın benzer ürünü veya hizmeti sağlayan “Nefis Sıcak Fırın” gibi bir işaretin tesciline engel derecede benzer olduğu kanaatinin tekel hakkının tek bir kişiye verilmesine yol açacağını ve haksız rekabete sebep olacağını, “Nefis” kelimesi ile “Nefis Sıcak Fırın” markasının ayırt edici hale geldiğini, içinde “Sıcak Fırın” ibaresinin mevcut olduğu TPMK nezdinde pek çok tescilli markanın bulunduğunu, müvekkilin “Nefis Sıcak Fırın” tescil başvurusunda ayırt edici unsurun “Nefis” kelimesi olduğunu, “Sıcak Fırın” ibaresinin pastacılık sektöründe yoğun olarak kullanılan tanımlayıcı unsur olduğunu ileri sürerek TPMK YİDK’nın 11.10.2017 tarih 2017-M-8669 sayılı kararının iptali ile marka başvurusunun müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Kiva Han Kafe Restoran Gıda İml. İth. İhr. San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili, davacının “Nefis Sıcak Fırın” ibareli başvurusu ile müvekkili şirketin “Sıcak Fırın” ibareli tescilli markasının birbirinden ayırt edilmeyecek kadar benzer olup aynı hizmet sınıflarına ilişkin olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı Stp Gıda San. ve Tic. A.Ş. vekili, davacının dava konusu markanın tesciline yönelik talebinin yersiz olduğunu, markaların görsel, işitsel ve anlamsal olarak ayırt edilemeyecek kadar benzediğini müvekkili şirketin çatı marka olarak kullanılan “Özsüt” markasının yanındaki “Sıcak Fırın” ibaresinin esas unsur olup, dava konusu marka ile müvekkili şirketin markalarının karıştırılma ihtimali bulunduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … vekili, müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, başvuru kapsamındaki malların ve hizmetlerin, itiraza dayanak markaların kapsamındaki mal ve hizmetlerle aynı/benzer oldukları, başvuru standart karekterle yazılmış “NEFİS SICAK FIRIN+şekil” ibaresinden oluşurken, itiraza dayanak markaların standart karekterle yazılı “ÖZSÜT SICAK FIRIN”, “Sıcak Fırın” ibarelerinden oluştuğu, fonetik açıdan yapılan karşılaştırmada, dava konusu “Nefis Sıcak Fırın+Şekil” markası ile davalılara ait “Sıcak Fırın” ve “Nefis Sıcak Fırın” ibareli markalarının okunuşları bir bütün olarak değerlendirildiği taktirde davacı markasının başında yer alan “Nefis” kelimesini varlığı nedeniyle farklılaştığı, taraf markalarının her ikisinin de sıcak fırın ibaresi taşıması nedeniyle fonetik açıdan yapılan karşılaştırmada orta derecede benzerlik bulunduğu, görsel açıdan yapılan karşılaştırmada ise, davacı markasında turuncu bir yuvarlağın içerisine yerleştirilmiş olan bir elinde tepsinin içinde üzerinden buharlar tüten bir yemek, diğer elinde de merdane tutan gülümseyen bir aşçı figürünün ve figürün altında beyaz zemin üzerine turuncu büyük harflerle “Sıcak Fırın” yazdığı ve bu kelimelerin yanında yine turuncu büyük harflerle yazılan “Nefis” ibaresinin yer almakta olduğu, davalıların redde mesnet markalarının siyah zemin üzerine düz siyah harflerle yazılan “Özsüt Sıcak Fırın” ve “Sıcak Fırın” şeklinde yazıldığı ve ayırt edici herhangi başka bir unsurun mevcut olmadığı, dava konusu markalar bu çerçevede değerlendirildiğinde ve davacı markasında aşçı figürünün ön planda olduğu göz önünde bulundurulduğunda, figürün dava konusu markayı davacı markasından görsel açıdan da oldukça farklılaştırdığı, bu çerçevede markalar bir bütün olarak değerlendirildiğinde görsel ve işitsel olarak birbirinin devamı olduğu intibaı uyandırmadığı, somut olayda da şekil ön plana çıkmış ve markaya ayırt edicilik kattığı, taraf markalarının kullanılacakları mal hizmetler bakımından 30 ve 43. sınıfta yer alan alt sınıflar açısından aynı tür ve benzer olmalarına rağmen, söz konusu markaların görsel ve fonetik açıdan benzer olmaması ve birbirinin devamı intibaı uyandırmaması nedeniyle, markaların 556 sayılı KHK’nın 8/1-b bendi anlamında iltibasa yol açacak kadar benzer olmadıkları gerekçesi ile davanın kabulüne, TPMK YİDK’nun 2017-M-8669 sayılı kararının iptaline karar verilmiştir.
Karara karşı, davalı vekilleri ayrı ayrı istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle, davalı Kiva Han Kafe Restoran Gıda İmalat İthalat İhracat San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili, davalılar Kiva Han Kafe Restoran Gıda İmalat İthalat İhracat San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili, … vekili ile … vekilinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı TPMK vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
Kararın Sonucuna ve Tam Künye Bilgilerine Erişin
Kararın sonucunu görmek, tam künye bilgileriyle kopyalamak ve PDF olarak indirmek için abone olun veya bir reklam filmi izleyin...