MahkemeYargıtay 11. Hukuk Dairesi
Esas No 2020 / ****
Karar No 2021 / ****
Karar Tarihi **.04.2021
Karşı OyYok

Karar Metni

MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

Taraflar arasında görülen davada Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 17.04.2018 tarih ve 2015/467 E- 2018/100 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce verilen 28.02.2020 tarih ve 2018/2044 E- 2020/298 K. sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili şirketin uzun yıllardır tekstil alanında faaliyet gösterdiği, 1990’lı yıllardan bu yana “FTZ” ibaresini marka olarak kullandığını, “FTZ” ibaresinin Türk Patent nezdinde 2002/32922, 2002/32921, 99/0222898, 2003/21404, 2005/18215, 2005/18216, 2005/18217 ve 2005/18218 numaralarıyla müvekkili adına tescilli olduğunu, davalı şirketin, alışveriş merkezi işleticiliği sektöründe faaliyet gösterdiğini ve müvekkilinin herhangi bir icazeti olmadan “FTZ” ibaresini gerek işletme adı gerekse de işletmelerini temsil eden her türlü belge üzerinde, reklam panolarında, ürettikleri ürünler ile etiketleri üzerinde kullandığını, söz konusu kullanımın tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğine ilişkin davalı tarafa ihtarname gönderdiklerini, buna rağmen davalının söz konusu kullanımlarına son vermediğini, davalının müvekkili aleyhine açtığı marka hükümsüzlüğü istemine ilişkin davanın reddedilerek kesinleştiğini, davalı şirketin işbu karara karşılık “FTZ” ve “FTZ Alışveriş Merkezi” ibarelerini halen kullanmaya devam ettiğini, bu durumun 556 sayılı KHK’ya aykırılık teşkil ettiğini ileri sürerek, markaya tecavüzünün tespitine ve durdurulmasına, 10.000 TL maddi, 50.000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep va dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili şirket kurucusunun Ferruh Temel Zülfikar olduğunu, “FTZ” ibaresinin bu ismin baş harflerinden oluşturulduğunu, 1994 yılından itibaren müvekkilinin “FTZ” ibaresini gerek işletme adı gerekse de marka olarak kesintisiz biçimde kullandığını, davacının “FTZ” ibaresini başka mal ve hizmetler bakımından kullanmasına karşı terkin veya ihlal davası açma gereği duymadıklarını, ancak 2005/18216 sayılı “FTZ ÖRME” ibareli markaya karşı açtıkları davanın da mevsimsiz açılmış olması nedeniyle reddedildiğini, müvekkilinin söz konusu ibareyi, alışveriş merkezleri kurulması ve işletilmesi hizmetleri sektörü ile akaryakıt/benzin istasyonu hizmetleri sektöründe kullandığını, davacı markalarının anılan hizmetler kapsamında tescilli olmadığını, diğer taraftan müvekkiline ait 2005/43543 sayılı marka kapsamında benzin istasyonu ve kara taşıt araçlarının bakımı ve hizmetlerinin bulunduğunu, bir an için davacı markaları kapsamındaki mağazacılık hizmetleri ile müvekkilinin AVM hizmetleri kullanımlarının benzer olduğu kabul edilse dahi müvekkilinin kullanımlarının 1995 ve 2001 yıllarına dayandığını, dolayısıyla davacının sessiz kalma yoluyla hak kaybına uğradığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince, davalının “FTZ” esas unsurlu kullanımlarının, davacının davasına gerekçe olarak gösterdiği markalarının tescil kapsamında yer alan mal ve hizmetlere ilişkin bulunmadığı, dolayısıyla her ne kadar taraflarca kullanılan “FTZ” esas unsurlu ibarelerde bir ortaklık bulunmakta ise de, davalı tarafça gerçekleştirilen kullanımların, davacı markaları kapsamındaki emtialar ile benzer olmadığı, davacının, davalının mağazacılık hizmetlerinde faaliyet gösterdiğini ispatlar nitelikte bir delili dosyaya ibraz edemediği, hal böyleyken davalının kullanımlarının, davacının huzurdaki davasına gerekçe olarak gösterdiği markalara ve bu markalardan doğan haklarına tecavüz veya haksız rekabet teşkil etmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, markaya tecavüzün tespiti, önlenmesi ile maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince yukarıda yazılı gerekçe ile davanın reddine, davacının istinafı üzerine Bölge Adliye Mahkemesince de istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmişse de, davacının dayandığı “FTZ” ibareli markalardan 35.sınıfta tescilli 2003 21404 no’lu “FTZ ALIŞVERİŞ MERKEZİ” ibareli markanın aynısını davalı kendi alışveriş merkezinde kullanmakta olup, bu kullanım davalının tescilli 2005/43543 no’lu markasının tescil edilmiş şekli olan “FTZ AKARYAKIT OTOMOTİV İNŞ. TAAH. TEKS. GIDA PAK. SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ” şeklinde değil, davacının tescilli markasının aynısının kullanımı şeklindedir. Bu kullanım da markanın tescil edilmiş olduğu şekilde kullanım prensibine uygun olmadığından, markaya tecavüzün oluştuğu kabul edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi doğru olmamış bozmayı gerektirmiştir.

Kararın Sonucuna ve Tam Künye Bilgilerine Erişin

Kararın sonucunu görmek, tam künye bilgileriyle kopyalamak ve PDF olarak indirmek için abone olun veya bir reklam filmi izleyin...