MahkemeYargıtay 11. Hukuk Dairesi
Esas No 2020 / ****
Karar No 2021 / ****
Karar Tarihi **.12.2021
Karşı OyYok

Karar Metni

MAHKEMESİ : İSTANBUL 2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen davada İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 10.09.2019 tarih ve 2016/158 E. – 2019/350 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin “FEB FEN BİLİMLERİ MERKEZİ” ibareli markanın sahibi olduğunu, Fen Bilimleri Merkez Dershanesi’ni kuran ve onu bir marka haline getirenin de müvekkili olduğunu, müvekkilinin bu markanın kullanımını “Dershane Devir ve İsim Kullandırma Sözleşmesi” ile mekan ve süre sınırlaması içerecek şekilde …’a devrettiğini, sözleşmeye göre bu kullanımın, Beşiktaş Hasfırın Cad. Pafta 65, Ada 291 Parsel 1047’de kayıtlı bulunan Sinanpaşa İş Merkezi Kat: 4-5 adresindeki taşınmazda yer alan dershane ile sınırlı olduğunu, taşınmazı kiralayan …’ın 01/07/2008 tarihinde tahliye ile artık bu ismi kullanmadığını iddia ettiğini, ancak resmi kayıtlarda yeni bir marka adı kullanılmasına rağmen fiilen gerek dağıtılan broşürlerde ve gerekse bina iç ve dışına asılan afişlerde müvekkiline ait tescilli markanın kullanılmakta olduğunu, İstanbul 4. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nde 2008/28 D.İş sayılı dosya ile alınan tespit raporunda, markanın kullanılmaya devam edildiğinin açıkça bildirildiğini ileri sürerek, davalının anılan adresteki marka haklarına tecavüz niteliğindeki kullanımının önlenmesine ve şimdilik 20.000.-TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, davacı yanca davaya dayanak yapılan markanın işbu davadan sonra 27.04.2009 tarihinde açılan dava sonucunda kullanmama nedeniyle iptaline karar verildiği, markanın kullanılmaması sebebiyle verilen bu iptal kararı kural olarak davanın açıldığı 27.04.2009 tarihinden itibaren sonuçlarını doğuracaksa da, bozma ilamı gereğince iptal koşullarının bu davadan önce oluşup oluşmadığının tartışılması gerektiği, somut olayda, davaya konu markayı konu alan ilk sözleşmenin davacı ve davalı şirketin hakim ortağı arasında adi yazılı şekilde akdedilen 25/03/1997 tarihli “Dershane Devir ve İsim Kullandırma Sözleşmesi” olduğu, sözleşmenin yapıldığı tarihte davaya konu marka tescilli olmadığı gibi henüz tescil için başvurusunun dahi yapılmamış olduğu, akabinde davacı ile davalı şirket arasında noterde düzenleme şeklinde yapılmış 29/07/1997 tarihli işletme devir sözleşmesi akdedildiği, bahsedilen her iki sözleşmenin de “…Fen Bilimleri Dershanesi 01/07/1997 tarihinden
itibaren telif ve isim haklarıyla birlikte devredilmiştir..” hükmünü haiz olduğu, davacının belirtilen hükmü içeren devir sözleşmeleriyle marka hakkını devretmiş olmasına rağmen, tecavüz iddiasına dayanak yapılan markanın tescili için 28/05/1997 tarihi itibarıyla başvuruda bulunduğu, başka bir deyişle; başvuru tarihi itibariyle markayı devretmiş olması sebebiyle hak sahibi olmadığını bildiği marka için başvuruda bulunduğu, tescil başvurusunda kötü niyetli olduğu, işbu davadaki talebinin ise marka tescilinden kaynaklanan hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olması nedeniyle korunamayacağı, bu nedenle davacının dava ve iptal kararı arasındaki dönemde hak sahibi olarak korunmasının kabul edilemeyeceği, bir an için ilk sözleşmede yer alan kısıtlayıcı hükümlerin davacıya hak sahipliği tanıdığı ve devrin 01/07/1997 tarihi itibarı ile sonuç doğuracağı kabul olunsa bile 29/07/1997 tarihli işletme devir sözleşmesinde markanın kullanılması bakımından ilk sözleşmedeki kısıtlamalara yer verilmediği, yani davalı şirketi markayı sadece belli bir mekanda kullanmakla yükümlendiren bir kısıtlama bulunmadığı, 556 sayılı KHK’nın “ Markanın Devri” başlığını taşıyan 16. maddesine göre, bir işletmenin devri aksi kararlaştırılmadığı müddetçe işletmeye ait markanın devrini de kapsayacağından davacının dava ve iptal kararı arasındaki dönemde hak sahibi olarak kabul edilemeyeceği, aksinin kabulü halinde dahi davacı vekilinin 02/02/2010 tarihli celsedeki ikrar niteliğindeki beyanında müvekkilinin dosyaya sunulan devir sözleşmelerinin yapıldığı 1997 tarihinden sonra dershanecilik alanında herhangi bir faaliyette bulunmadığını belirtmesi karşısında davacının tescil ettirdiği markayı herhangi bir şekilde kullanmadığının anlaşıldığı, bu hale göre tescil sonrası oluşmuş bir durumdan ziyade tescil anından itibaren iptal şartlarının oluştuğunun ve markanın kullanmama nedeniyle iptaline ilişkin verilen kararın işbu dava tarihini de kapsayacak şekilde sonuçlarını doğuracağının kabulü gerektiği, tecavüz iddiasına dayanak yapılan markaya ilişkin verilen iptal kararının iş bu davayı da kapsayacak şekilde hüküm ve sonuçları doğurması sebebiyle işbu markaya dayanılarak ileri sürülen tecavüz iddiasının dinlenilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, markaya tecavüzün önlenmesi ve maddi tazminatın davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, davaya konu markayı konu alan ilk sözleşmenin davacı ve davalı şirketin hakim ortağı arasında adi yazılı şekilde akdedilen 25/03/1997 tarihli “Dershane Devir ve İsim Kullandırma Sözleşmesi” olduğu, sözleşmenin yapıldığı tarihte davaya konu marka tescilli olmadığı gibi henüz tescil için başvurusunun dahi yapılmamış olduğu, davacının belirtilen sözleşmeyle marka hakkını devretmiş olmasına rağmen dava konusu markanın tescili için 28/05/1997 tarihi itibarıyla başvuruda bulunduğu nedeniyle tescil başvurusunda kötü niyetli olduğu sonucuna varılmıştır. Belirtilen sözleşme markanın tescil başvurusundan önce yapılsa da davacı, adına tescilli olan markada yer alan “Fen Bilimleri Merkezi” ibaresini çok uzun yıllar İstanbul Beşiktaş’ta işletilen dershanede markasal biçimde kullanmış ve uzun süreli kullanımla elde ettiği marka hakkına dayalı olarak da 25.03.1997 tarihli sözleşmeyi akdetmiştir. Mahkeme gerekçesinin aksine söz konusu sözleşmeyle marka hakkının devredilmediği, markanın kullanımı için kullanımın belirli bir mekanda gerçekleştirilmesi şartıyla lisans verildiği görülmektedir. Bu nedenle davacının uhdesinde tuttuğu markasal hakkı tescile bağlaması kötü niyetli bir davranış olarak kabul edilemez. Nitekim davaya konu markaya dayalı olarak açılan başka bir davada Dairemizce verilen 2010/5085 Esas-2012/5225 Karar sayılı ilamda da, davacının davaya konu markada yer alan ibareyi uzun süre tescilsiz olarak kullandığı ve 25.03.1997 tarihli sözleşmenin markanın kullanımına ilişkin bir lisans sözleşmesi olduğu kabul edilmiştir.
Mahkemece, davaya konu markaya ilişkin ikinci sözleşmenin noterde düzenleme şeklinde yapılan, 29/07/1997 tarihli işletme devir sözleşmesi olduğu, bu sözleşmede ilk sözleşmede yer alan kısıtlamalara yer verilmediği, 556 sayılı KHK’nın “ Markanın Devri” başlığını taşıyan 16. maddesine göre, bir işletmenin devri aksi kararlaştırılmadığı müddetçe işletmeye ait markanın devrini de kapsayacağından davacının bu tarih itibariyle markayı davalıya devrettiğinin kabulü gerekeceği ve davacının devrettiği markaya dayalı olarak açtığı bu davanın dinlenemeyeceği sonucuna ulaşılmışsa da, belirtilen sözleşme dava dışı Fen Bilimleri Merkezi A.Ş ile … .arasında akdedilmiş olup, sözleşmenin konusu şirkete ait olan dershanenin …’a devredilmesidir. Ancak davaya konu marka Fen Bilimleri Merkezi A.Ş’ye değil davacıya ait olduğundan ve taraflar arasında markanın devri hususunda ayrıca bir sözleşme yapılmadığından belirtilen sözleşmeyle davaya konu markanın da devredildiği sonucuna varılması isabetli görülmemiştir.
Mahkemece, davacı vekilinin, 02.02.2010 tarihli celsede, müvekkilinin markanın tescil edildiği 1997 tarihinden sonra dershanecilik alanında faaliyette bulunmadığını bildirdiği, bu nedenle marka hakkında verilen kullanmama nedeniyle iptal kararının sonuçlarını tescilden itibaren doğuracağı belirtilmişse de yukarıda da ifade edildiği üzere, davacı davaya konu markanın kullanım hakkını 25.03.1997 tarihli “Dershane Devir ve İsim Kullandırma Sözleşmesi” ile davalı şirketin müdürü olan dava dışı …’a devretmiş ve marka davalı şirket tarafından 30.06.2008 tarihine kadar bu sözleşme kapsamında kullanılmıştır. Markanın marka sahibi tarafından verilen lisans çerçevesinde kullanılması da 556 sayılı KHK’nın 14. maddesi anlamında ciddi kullanım niteliğinde olduğundan mahkemece belirtilen gerekçeyle kullanmama nedeniyle verilen iptal kararının sonuçları tescilden itibaren doğuracağı sonucuna varılması isabetli görülmemiştir. Nitekim davaya konu markaya dayalı olarak açılan markaya tecavüz davasında, İzmir Fikri Ve Sınai Haklar Mahkemesince verilen 20.11.2013 gün, 2013/3 Esas- 2013/135 Karar sayılı ilamda da belirtilen lisanslı kullanım gözetilerek kullanmama nedeniyle iptal kararının sonuçları bu davanın açıldığı 27.04.2009 tarihinden itibaren doğuracağı kabul edilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karar Dairemizce onanmak suretiyle kesinleşmiştir. (Dairemizin 2014/18083 Esas-2015/7230 Karar sayılı ilamı)
Bu itibarla, mahkemece, yukarıda izah edilen hususlar doğrultusunda, işbu davaya dayanak yapılan marka hakkında verilen kullanmama nedeniyle iptal kararının sonuçlarını kullanmama nedeniyle iptal davasının açıldığı 27.04.2009 tarihinden itibaren doğuracağı, huzurdaki davanın açıldığı tarih itibariyle markanın ayakta olup, davacının adına tescilli markadan kaynaklanan hakları kullanabileceği kabul edilerek, davalı yanın kullanımlarının davacının marka hakkına tecavüz teşkil eder nitelikte olup olmadığının değerlendirmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirmeye dayalı olarak davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

Kararın Sonucuna ve Tam Künye Bilgilerine Erişin

Kararın sonucunu görmek, tam künye bilgileriyle kopyalamak ve PDF olarak indirmek için abone olun veya bir reklam filmi izleyin...