Karar Metni
MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 09.07.2020 tarih ve 2020/82 E. – 2020/200 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı TPMK vekili ve davalı şirket vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacının “fit”, “fit ındex” ve “fit x” gibi tanınmış markaların sahibi olduğunu, davalı şirketin bu markalar ile karıştırma ihtimali bulunacak derecede benzer nitelikteki “Fitdry” ibaresini marka olarak tescil ettirmek üzere davalı kuruma başvurduğunu, 2015/107095 sayılı başvuruya yapılan itirazın davalı kurum tarafından reddedildiğini, markaların karıştırılma ihtimali bulunacak düzeyde benzer olduğunu, davacının öncelik hakkı bulunduğunu, başvurunun kötüniyetli yapıldığını ileri sürerek TPMK YİDK’nin 2017-M-1412 sayılı kararının iptaline, tescili halinde markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini istemiştir.
Davalı TPMK vekili, kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı şirket vekili, markalar arasında iltibasa yol açacak düzeyde bir benzerlik bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İlk derece mahkemesince, markalar arasında 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında karıştırılma tehlikesinin olmadığı, davacının aynı KHK’nın 8/3 maddesi kapsamında eskiye dayalı kullanımı nedeniyle üstün ve öncelikli hakkının bulunmadığı, davacı markalarının 556 sayılı KHK’nın 8/4 bendi anlamında tanınmış marka olduğunun ispatlanamadığı, dava konusu marka başvurusunun kötüniyetli olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bu karara karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
İlk derece mahkemesince uyulan bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre, davacının itiraza mesnet markalarının ana unsurunun “FİT” ibaresi olduğu ve bu ibareye eklemeler yapılarak değişik markaların tescil edildiği, davalı markasındaki esaslı unsurlardan birinin de “FİT” ibaresi olduğu ve işaretin ilk hecesinde yer aldığı, bu ibareye eklenen “Dry” ibaresinin 556 sayılı KHK’nın 8/1 maddesi anlamında markalar arasındaki ilişkilendirme ihtimalini ortadan kaldıracak düzeyde, davalı başvuru markasına ayırt edicilik katmadığı, bu şekliyle davalı markasının davacının seri markalarından biri olarak algılanabileceği, 556 sayılı KHK’nın 8/1-b bendi uyarınca dava konusu davalı markasının davacı markaları ile ilişkilendirme ihtimalini de kapsayacak şekilde iltibas tehlikesine yol açacak derecede benzer olduğu, başvuru markası ile itiraza mesnet markaların kapsadıkları mal ve hizmetlerin de aynı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı Kurum ve davalı şirket vekili ayrı ayrı temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı kurum ve davalı şirket vekillerinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
Kararın Sonucuna ve Tam Künye Bilgilerine Erişin
Kararın sonucunu görmek, tam künye bilgileriyle kopyalamak ve PDF olarak indirmek için abone olun veya bir reklam filmi izleyin...