Karar Metni
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 29/11/2017 tarih ve 2017/171 E- 2017/437 K. sayılı kararın davalılar vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce verilen 24/05/2019 tarih ve 2018/1184 E- 2019/624 K. sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı Kurum vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkilinin ‘’ELEGANT’’ ibareli tanınmış markaların sahibi olduğunu ve markaları uzun yıllardan bu yana kullanıldığını, davalının 10.12.2015 tarihinde “Ö E ÖZGÜR ELEGANT SHOES+şekil” ibareli marka tescil başvurusuna müvekkilince iltibas ve tanınmışlık vakıasına dayanarak yapılan itirazın nihai olarak YİDK tarafından reddedildiğini, davalı markasının tescilinin müvekkilinin “Elegant” unsurlu markaları ile iltibasa sebebiyet vereceğini, onların tanınmışlığından haksız yarar sağlayacağını ileri sürerek YİDK’nın 2017-M-1608 sayılı kararının iptaline, davalı markasının hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili, Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı Abdulgani Yıldırım vekili, zarif anlamına gelen “Elegant” ibaresinin ayırt ediciliğinin zayıf olduğunu, başvuruya yeterli ayırt ediciliğin sağlandığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; davacının itirazına mesnet markalarının “Elegant” ibareli oldukları, markalardaki asıl ve ayırt edici unsurunun “Elegant” ibaresinden oluştuğu, “Elegant” ibaresinin zarif anlamına geldiği ve marka kapsamındaki ürün ve hizmetler bakımından derhâl ve doğrudan doğruya ürün ve hizmetlerin cinsini, vasfını veya herhangi bir hâlini belirtmediğinden somut ve soyut olarak ayırt edicilik vasfının bulunduğu, uzun süreli kullanımla ayırt ediciliğinin yükselmiş olduğu, davalı başvurusundaki asıl ve ayırt edici unsurun “Elegant” sözcüğü olduğu, davacı markaları ile başvuru konusu işaretin özellikle aynı tür ürün ve hizmetleri
kapsaması sebebiyle görsel, sescil ve anlamsal olarak karışıklığa neden olacak derecede benzer oldukları, davacının “Elegant” ibareli seri markalarının bulunduğu, davalı başvurusunun da bu seri markaların arasına sızdığı gerekçesiyle davanın kabulüne, Türk Patent YİDK’nın 2017-M-1608 sayılı kararının iptaline, davalı adına tescilli 2015/101386 sayılı markanın hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar verilmiş, karara karşı davalı kurum vekili ile davalı … vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, dosya üzerinden yapılan istinaf incelemesinde; mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, “Ö E ÖZGÜR ELEGANT SHOES+şekil” ibareli başvuru ile davacının itirazına mesnet “ELEGANT” asıl unsurlu markalar arasında 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında ortalama alıcılar nezdinde görsel, işitsel ve anlamsal olarak bıraktıkları genel izlenim itibariyle ilişkilendirilme ihtimalini de içerecek şekilde iltibas tehlikesinin bulunduğu, zira davacı markalarının asli unsurunu oluşturan “ELEGANT” ibaresinin, dava konusu başvuruda da aynen kullanıldığı, başvuruda yer verilen diğer unsurların başvuruya yeterli ayırt ediciliği sağlamadığı, başvuru konusu ibarenin işletme adı olarak kullanılmasının da başvurunun tesciline olanak vermeyeceği, davalı … ve davalı Kurum vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı Kurum vekili temyiz etmiştir.
1- Dava, YİDK kararının iptali ve markanın hükümsüzlüğü istemine ilişkindir. Markalar arasında 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi uyarınca karıştırılma ihtimalinin varlığı değerlendirilirken, markaların birbirlerine olan görsel, sescil ve kavramsal benzerlikleri yanında, markaya konu unsurların ayırt edicilik gücü de dikkate alınmalıdır.
Somut olayda; taraf markalarının ortak unsuru olan ”Elegant” ibaresinin günlük kullanımı yaygın olan ibare olması nedeniyle markasal ayırt edici niteliğinin zayıf olduğundan, 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi kapsamında yapılan değerlendirmede davalı …’nin ”Ö E ÖZGÜR ELEGANT SHOES+şekil” markasının davacının ”Elegant” esas unsurlu markalarından farklı olduğu ve markalar arasında karıştırılmaya yol açacak düzeyde benzerliğin bulunmadığı anlaşılmakta olup, mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi ve davalı Kurumun istinaf başvurusunun esastan reddi isabetli olmamış olup, kararın davalı Kurum yararına bozulmasını gerekmiştir.
Kararın Sonucuna ve Tam Künye Bilgilerine Erişin
Kararın sonucunu görmek, tam künye bilgileriyle kopyalamak ve PDF olarak indirmek için abone olun veya bir reklam filmi izleyin...