Karar Metni
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 11. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada İzmir Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 02/03/2017 tarih ve 2016/56 E- 2017/21 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kabulüne dair İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi’nce verilen 24/06/2019 tarih ve 2017/1194 E- 2019/1014 K. sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin 1997 yılında kurularak ‘’Ege’’ ibaresini hem ticaret unvanında kullanıp hem de güvenlik hizmetleri alanında bu ibareyi tanınmış hale getirdiğinden ‘’Ege’’ ibaresi üzerinde güvenlik himzetleri sınıfında önceye dayalı kullanım hakkının bulunduğunu, davalı şirketin “Ege” markasını 15.11.2000 tarihinde tescil ettirmekle marka sahibi olmuş olmasına rağmen ne marka tescil tarihinden önce ne de sonra bu ibareyi kullanmadığını, davalının ayrıca “Özel Ege Güvenlik” ibaresini kötü niyetli olarak 04.11.2002 tarihinde ticaret unvanına eklediğini ileri sürerek davanın kabulü ile davalı tarafça “Ege” adlı markanın 24.11.1999 tarihinde 99/019873 no’lu markasının güvenlik sınıfı olan 45. sınıftan terkinine ve markanın kısmi hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin markasının tescil edildiği 24.11.1999 tarihinden itibaren 5 yıllık hak düşürücü sürede dava açılmadığını, ticaret unvanında “Ege” vb. ibare bulunan birçok şirket bulunduğunu ve pek çok şirketin içinde bu ibarenin geçtiği markasının bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; davacının hem benzerlik nedeniyle öncelik ve iltibas iddialarına, hem de terditli olarak kullanmama iddiasına dayandığı, dava konusu olan markanın sicile kaydedildiği tarihten bu yana 5 yıllık süresinin dolduğu, bu durumda dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan MarkKHK hükümlerine göre davacının benzerlik, iltibas ve öncelik iddiaları bakımından dava hakkının süresinde kullanılmadığı için dinlenemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekilince istinaf yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, dosya üzerinden yapılan istinaf incelemesinde; davalı markasının 15.11.2000 tarihinde sicile tescil edildiği, davanın ise 01.04.2016 tarihinde açıldığı diğer bir anlatımla 5 yılık yasal hak düşürücü süre içerisinde hükümsüzlük davasının açılmadığı anlaşılmakta ise de kötü niyet olduğu halde hak düşürücü süre uygulanmayacağı, Anayasanın 153. maddesine göre iptal kararı geriye yürümeyeceği ancak, 10.03.1969 gün ve 1/3 sy. İBK’nın gerekçe bölümünde belirtildiği üzere iptal, kesin şekilde çözüme bağlanmamış uyuşmazlıkları etkilemeyeceği, davanın yasal dayanağının iptal edilmesinden davacının davada haksız taraf olarak nitelenip davalı lehine vekalet ücretinden sorumluluğa hükmedilmesi mümkün değil ise de; davacının aynı zamanda benzerlik ve öncelik hakkı sebebiyle markanın hükümsüzlüğü iddialarına da dayandığından yargılamada davacının bu iddiaları yönünden yapılan inceleme sonucu davanın reddi ile davacı aleyhine yargılama giderlerine ve vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği, davalının markasını sicile tescil ettirdikten ve davalı şirket unvanı içine Özel Ege Güvenlik ibaresini ticaret unvanından sonra uzun süre dava açmayan davacının iyiniyetli olmadığı, davacı tarafça, “Ege” markasını sicile tescil ettirdiği tarihte davalının kötü niyetli olduğu da ispatlanmadığından davanın reddi gerekirken ilk derece mahkemesi kararında davacının benzerlik ve öncelik hakkı iddialarına dayalı hükümsüzlük davasının salt 5 yıllık hak düşürücü sürenin dolmuş olması sebebiyle reddine karar verilmesi doğru olmadığı gerekçesiyle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın yukarıda açıklanan gerekçeyle reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
1- İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK’nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK’nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz istemlerinin reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Davada, 6100 sayılı HMK’nın 110. maddesinde belirtildiği biçimiyle, aynı davalıya karşı, farklı hukuki sebeblere dayalı ve birbirinden bağımsız talepler mevcut olup terditli istemler değil davaların yığılması söz konusudur. Davanın hukuki dayanaklarından biri olan 556 sayılı KHK’nın 14. maddesinin Anayasa Mahkemesinin 14.12.2016 tarih, 2016/148-149 E-K sayılı ilamı ile iptal edildiği ve söz konusu iptal kararının işbu dava açıldıktan sonra Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girdiği anlaşılmıştır. Bu bakımdan, Bölge Adliye Mahkemesinin 556 sayılı KHK’nın 14. maddesine dayalı talep yönünden hukuki dayanağı kalmadığından davanın reddine karar verilmesi, davadaki bağımsız diğer talepler bakımından da sonuca etkili kabul edilemez. Bu durumda, 556 sayılı KHK’nın 14. maddesine dayalı hükümsüzlük davasında yasal dayanağın Anayasa Mahkemesinin anılan kararı ile iptali nedeniyle davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığı kararı verilmesi ve HMK’nın 331. maddesi gereğince 20.01.2017 havale tarihli bilirkişi raporu göz önünde bulundurularak kullanmama nedeniyle iptal talebi (davası) bakımından kendisini vekil ile temsil ettiren davacı lehine vekalet ücreti takdiri ile diğer yargılama giderlerinin de tarafların tüm talepler bakımından haklılık durumuna göre paylaştırılması gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi isabetli olmamış, kararın bu nedenle davacı yararına bozulması gerekmiştir.
Kararın Sonucuna ve Tam Künye Bilgilerine Erişin
Kararın sonucunu görmek, tam künye bilgileriyle kopyalamak ve PDF olarak indirmek için abone olun veya bir reklam filmi izleyin...