MahkemeYargıtay 11. Hukuk Dairesi
Esas No 2019 / ****
Karar No 2020 / ****
Karar Tarihi **.02.2020
Karşı OyYok
Dava Konusu: Marka şirketler Tescil

Karar Metni

MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 01/03/2018 tarih ve 2017/41 E- 2018/87 K. sayılı kararın davalılar vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce verilen 03/05/2019 tarih ve 2018/1070 E- 2019/521 K. sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacı şirketin 1939 yılında Kanada’da kurulduğunu, Amerika, Meksika ve Avrupa’nın en önde gelen “paketlenmiş et” ürünü üreticisi olduğunu, hazır gıda, çay ve kahve üretiminde de dünya lideri bulunduğunu, ticari faaliyetlerinde kullandığı markalarından birinin “SARA LEE” markası olduğunu ve markanın tanınmışlık vasfının bulunduğunu, “SARA LEE” ibareli markanın ilk tescilinin 1967 yılında yapıldığını, zaman içerisinde birçok ülkede tescil edildiğini, davacının “SARA LEE” ibareli 30. sınıf ürünleri içeren marka tescil başvurusuna davalı tarafından itirazın nihai olarak YİDK tarafından kabul ederek davacının marka tescil başvurusunun reddedildiğini, oysaki başvuru markası ile itiraza mesnet markalar arasında iltibasa sebebiyet verebilecek bir benzerlik bulunmadığını ileri sürerek TPMK YİDK’nun 2016-M-11173 sayılı kararının iptaline karar verilmesini istemiştir.
Davalı kurum vekili, kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalı vekili, “SARELLE” ibareli markanın ilk olarak 1936 yılında kurulan Sagra Gıda AŞ tarafından kullanıldığını, uzun yıllardan bu yana üretim ve tanıtım faaliyetlerine konu edildiğini, sonrasında markanın davalıya satıldığını, “SARELLE” ibareli markaların tanınmış marka statüsünde olduğunu, başvuru markası ile itiraza mesnet markalar arasında iltibasa yol açacak düzeyde görsel ve sescil benzerlik bulunduğunu, kapsamlarının aynı tür ürünleri içerdiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, başvuru markası ile itiraza mesnet markalar arasında görsel, sescil ve anlamsal olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunmadığı, işletmesel bağlantılandırmayı tesis eden herhangi bir unsur yer almadığı, belli bir bilinirlik veya tanınmışlık taşımış olsa dahi bir markanın kendisinin aynısı veya benzerine karşı korunabileceği, oysa davalı markaları ile davacı başvurusu arasında bu yönde bir benzerlik bulunmadığı, başvurunun kötüniyetli olduğuna yönelik bir emare olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, YİDK’in 2016-M-11173 sayılı kararının iptaline karar verilmiştir.
Kararı, davalılar vekilleri ayrı ayrı istinaf etmiştir.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesince tüm dosya kapsamına göre, davalılar vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalılar vekilleri ayrı ayrı temyiz etmiştir.
Dava, marka tescil başvurusuna nisbi nedenlere dayalı yapılan davalı itirazının kabulü sonrasında davacı başvurusunun reddine dair TPMK YİDK kararlarının iptali istemine ilişkindir.
556 sayılı KHK 8/1-b maddesine göre, tescil için başvurusu yapılan marka, tescil edilmiş veya tescil için daha önce başvurusu yapılmış bir marka ile aynı veya benzer ise ve önceki markanın kapsadığı mal veya hizmetlerle aynı veya ilişkilendirilebilecek ölçüde benzer ise markalar arasında karıştırılma ihtimalinin bulunduğu kabul edilir ve önceki marka sahibinin itirazı halinde sonraki tarihli başvuru reddedilir.
Somut uyuşmazlıkta, davalı taraf 05,29,30,32. sınıf mal ve hizmetlerde tescilli “SARALLE” ibareli markalarına dayanarak, davacının 30. sınıf mal ve hizmetler bakımından başvuruda bulunduğu “SARA LEE” ibaresinin tescili istemine iltibas, tanınmışlık, kötüniyet hukuki sebeplerine dayanarak itiraz etmiş, ilk derece mahkemesince markalar arasında görsel, sescil ve anlamsal olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede benzerlik bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne dair verilen kararın davalılar vekilleri tarafından istinaf edilmesi sonrasında Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmişse de, taraf markalar kapsamında yer alan mal ve hizmetlerin aynı, aynı tür ve benzer oldukları ilk derece mahkemesince alınan bilirkişi raporuyla tespit edildiği gibi başvuru markası ile itiraza mesnet markalar arasında görsel, fonetik ve yazım şekli itibariyle benzerlik bulunmakta olup, ortalama tüketiciler nezdinde 556 sayılı KHK 8/1-b anlamında iltibas tehlikesi bulunduğundan davanın reddine karar verilmesi gerekirken, kabulüne karar verilmesi ve Bölge Adliye Mahkemesince de istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir.

Kararın Sonucuna ve Tam Künye Bilgilerine Erişin

Kararın sonucunu görmek, tam künye bilgileriyle kopyalamak ve PDF olarak indirmek için abone olun veya bir reklam filmi izleyin...