MahkemeYargıtay 11. Hukuk Dairesi
Esas No 2019 / ****
Karar No 2020 / ****
Karar Tarihi **.03.2020
Karşı OyYok

Karar Metni

MAHKEMESİ : ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 01/03/2018 tarih ve 2017/293 E- 2018/51 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kabulüne dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce verilen 30/05/2019 tarih ve 2018/1246 E- 2019/661 K. sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı kurum ve davalı şirket vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili şirketin 2006/06213, 2006/06214, 2006/49688, 2008/30669, 2007/29942, 2010/46353, 2011/27785, 2009/47491, 2012/42220, 2012/91392, 2012/95746, 2013/88627, 2014/06642 sayılı “w”, “w hotels”, “w retreat & spa”, “w hotels”, “w hotels”, “the w”, “w lounge”, “w”, “w”, “w”, “w hotels worldwide”, “w happenings”, “w hotels” ibareli tanınmış markaların sahibi olduğunu, davalının bu markalar ile karıştırma ihtimali bulunacak derecede benzer nitelikteki “W WORKSHOP Design&Management + Şekil” ibaresini marka olarak tescil ettirmek üzere davalı TPMK’ya başvuruda bulunduğunu, 2016/ … kod numarasını alan başvurunun, Resmi Marka Bülteninde ilanı üzerine müvekkili tarafından Markalar Dairesi Başkanlığına itirazda bulunulduğunu, ancak itirazın yerinde görülmeyerek reddedildiğini, bu kararın yeniden incelenmesi talebinin de nihai olarak YİDK tarafından reddedildiğini, oysa, müvekkili markalarının Dünya çapında tanındığını, davalı markası ile müvekkili markalarının karıştırma ve ilişkilendirme ihtimali yaratacak kadar benzer olduğunu ileri sürerek 2017-M-5007 sayılı YİDK kararının iptaline, tescili halinde davalı markasının hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı şirket vekili, müvekkillerine ait marka ile davalı tarafa ait markaların farklı mal/hizmet sınıfında tescilli olduğunu, müvekkillerine ait markanın özgün bir tasarıma sahip olduğunu ve bu haliyle ayırt ediciliğinin yüksek olduğunu, markalar arasında görsel, işitsel, tasarımsal benzerlik bulunmadığını, davacının markasının ayırt ediciliği düşük bir marka olduğunu, davacı tarafın markasının tanınmış marka olmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … vekili, müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince tüm dosya kapsamına göre, dava konusu başvurunun “W WORKSHOP Design&Management + Şekil” ibaresinden oluştuğu, kapsamında 35, 36, 37, 42. sınıftaki mal ve hizmetlerin bulunduğu, itiraza dayanak markaların ise “w”, “w hotels”, “w retreat & spa”, “w hotels”, “w hotels”, “the w”, “w lounge”, “w”, “w”, “w”, “w hotels worldwide”, “w happenings”, “w hotels” ibaresinden meydana geldiği ve koruma kapsamlarında 16, 35, 36, 37, 39, 41, 43, 44, 45. sınıflardaki mal ve hizmetlerin yer aldığı, taraf markalarında yer alan ortak “W” ibaresinin ayırt edici gücünün düşüklüğü nedeniyle benzerliğe bütünsel olarak yaklaşıldığı, 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında bir benzerlik ve iltibas tehlikesi oluşmadığı, taraf markaları arasında karıştırılma ihtimalinin bulunmadığı, sunulan delillerin markanın tanınmış olduğunu kanıtlamaya yetmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre, mahkemece görüşüne başvurulan bilirkişi raporunda, davacı markalarının tanınmışlığı yönünde yeterli delil bulunmadığı belirtilmiş ise de, yargı kararlarında davacı markalarının özellikle otelcilik ve restoran hizmetleri yönünden tanınmış olduğunun tespit edildiği, KHK’nın 8/4. maddesi koşullarının davacı yararına gerçekleşip gerçekleşmediğinin değerlendirilmesinin gerektiği, bu yöne ilişkin değerlendirmede de, başvuru kapsamında bulunup da, davacının mesnet markaları ile benzer görülmeyen mal ve hizmetler açısından, başvuru sahibinin haksız bir yarar sağlayabileceği, davacının markalarının itibarına zarar verebileceği, markanın ayırt edici karakterini zedeleyici sonuçlar doğurabileceği hususlarının somut uyuşmazlıkta bulunmadığı, öte yandan her ne kadar mahkemece görüşüne başvurulan bilirkişi raporunda, taraf markalarında yer alan ortak “W” ibaresinin ayırt edici gücünün düşüklüğü nedeniyle markalarının benzerliğine bütünsel olarak yaklaşıldığında 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında taraf markaları arasında bir benzerlik ve iltibas tehlikesi oluşmadığı bildirilmiş ve mahkemece de bu görüş benimsenmiş ise de, bu görüşe iştirak edilmediği, zira davacı markalarının “W” asıl unsurundan oluştuğu konusunda bir tereddüt bulunmadığı, davalı başvurusunda yer alan “WORK SHOP Design&Management” ibaresinin başvuru markasına yeterli ayırt edicilik katmadığı, tüketicilerin iki farklı marka karşısında olduklarını algılayabilse bile, özellikle işletmesel bağlantılandırma ihtimalinin, iltibas kavramı içerisine dahil edilmesi gerektiği de nazara alındığında, davalı başvurusunun davacı markalarının serisi içerisine sızdığının ve her iki tarafın markalarında kullandıkları işaretlerin benzer olduğunun kabulünün gerektiği, davalının başvurusunun kapsamında bulunan, 35. sınıftaki, “iş yönetimi, idaresi ve bu konular ile ilgili danışmanlık, muhasebe ve mali müşavirlik hizmetleri, personel işe yerleştirme, işe alma, personel seçimi, personel temini hizmetleri, ithalat-ihracat acente hizmetleri/geçici personel görevlendirme (başkası adına fatura yatırma, vergi yatırma, trafik işlemleri gibi iş takibi) hizmetleri”nin davacının mesnet alınan 2007/29942 ve 2012/95746 sayılı markaları kapsamları ile benzer olduğu, davalının başvurusu kapsamında bulunan 35/5. sınıfın içerisinde bulunan, “kağıt, karton (mukavva); kağıt ve karton malzemeden mamul ambalajlama ve sarma malzemeleri, karton kutular, kağıttan yapılmış tek seferlik kullanıma mahsus ürünler (kırtasiye amaçlı ürünler hariç): kağıt havlular, tuvalet kağıtları, kağıt peçeteler, basılı yayınlar, basılı evrak: kitaplar, dergiler, gazeteler, faturalar, irsaliyeler, gelir makbuzları, takvimler, posterler, fotoğraflar, afişler, tablolar, çıkartmalar, pullar”ın davacının mesnet alınan 2014/6642, 2006/6213 ve 2014/6214 sayılı markaları kapsamları ile benzer olduğu, davalının başvurusu kapsamında bulunan 36. sınıftaki, “finansal ve parasal hizmetler; gayrimenkul komisyonculuğu, müşavirliği ve idaresi hizmetleri”nin davacının mesnet alınan 2006/6214, 2006/6213, 2010/46353, 2012/42220 ve 2012/95746 sayılı markalarının kapsamları ile benzer olduğu, davalının başvurusu kapsamında bulunan 37. sınıfın tümünün davacının mesnet alınan 2007/29942, 2012/91392 sayılı markalarının kapsamları ile benzer olduğu, belirlenen bu hizmetler dışında davalının başvurusuna konu hizmetler ile davacının mesnet alınan markalarının kapsamları arasında benzerlik bulunmadığı, bu nedenlerle ilk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesinin doğru görülmediği gerekçesiyle, davacı vekilinin diğer istinaf itirazlarının HMK’nın
353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 01.03.2018 tarih ve 2017/293 E. – 2018/51 K. sayılı kararının kaldırılmasına, davanın kısmen kabulü ile, TPMK YİDK’nın 2017 M 5007 sayılı kararının, 35. sınıftaki, “iş yönetimi, idaresi ve bu konular ile ilgili danışmanlık, muhasebe ve mali müşavirlik hizmetleri, personel işe yerleştirme, işe alma, personel seçimi, personel temini hizmetleri, ithalat-ihracat acente hizmetleri/geçici personel görevlendirme (başkası adına fatura yatırma, vergi yatırma, trafik işlemleri gibi iş takibi) hizmetleri”; 35/5. sınıfın içerisinde bulunan, “kağıt, karton (mukavva); kağıt ve karton malzemeden mamul ambalajlama ve sarma malzemeleri, karton kutular, kağıttan yapılmış tek seferlik kullanıma mahsus ürünler (kırtasiye amaçlı ürünler hariç): kağıt havlular, tuvalet kağıtları, kağıt peçeteler, basılı yayınlar, basılı evrak: kitaplar, dergiler, gazeteler, faturalar, irsaliyeler, gelir makbuzları, takvimler, posterler, fotoğraflar, afişler, tablolar, çıkartmalar, pullar”; 36. sınıftaki, “finansal ve parasal hizmetler; gayrimenkul komisyonculuğu, müşavirliği ve idaresi hizmetleri” ve 37. sınıftaki, “inşaat hizmetleri, inşaat araç-gereçlerinin ve iş makinelerinin kiralanması hizmetleri; temizlik hizmetleri; dezenfeksiyon hizmetleri; haşere ilaçlama hizmetleri; temizlik araçları ve makinelerinin kiralanması hizmetleri; kara araçları servis istasyonu hizmetleri (bakım, tamir ve akaryakıt dolumu); deniz araçlarının bakımı ve tamiri hizmetleri, gemi inşaatı hizmetleri; hava taşıtlarının bakım ve tamiri hizmetleri; mobilyalara ilişkin döşeme, tamir, restorasyon hizmetleri; ısıtma, havalandırma ve su tesisatının kurulması (tesis edilmesi), bakımı ve tamiri hizmetleri; giysilerin temizliği, bakımı ve tamiri hizmetleri; sınai makinelerin ve cihazların, büro makinelerinin ve cihazlarının, haberleşme cihazlarının, elektrikli ve elektronik cihazların tesisi, bakımı ve tamiri hizmetleri; asansör tamiri ve bakımı hizmetleri; saat tamiri hizmetleri; madencilik, maden çıkarma hizmetleri; ayakkabı, çanta, kemer tamiri hizmetleri” yönünden iptaline ve davalı şirket adına tescil edilen 2016/78081 sayılı markanın anılan hizmetler yönünden hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davalı Kurum ve davalı şirket vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK’nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK’nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

Kararın Sonucuna ve Tam Künye Bilgilerine Erişin

Kararın sonucunu görmek, tam künye bilgileriyle kopyalamak ve PDF olarak indirmek için abone olun veya bir reklam filmi izleyin...