MahkemeYargıtay 11. Hukuk Dairesi
Esas No 2019 / ****
Karar No 2020 / ****
Karar Tarihi **.06.2020
Karşı OyYok

Karar Metni

MAHKEMESİ : ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 28/03/2018 tarih ve 2017/125 E- 2018/146 K. sayılı kararın davalı şirket vekili ile davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine-kabulüne dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce verilen 18/04/2019 tarih ve 2018/1010 E- 2019/486 K. sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacılar vekili, “KUKLA KEBAP” markasının kurucu ve ihdas edeninin … olduğunu, markanın 1959 yılından itibaren davacıların murisi … ve sonrasında davacılar tarafından kullanıldığını, Kukla Kebap lokantasına ait işletmenin 06/12/1981 tarihinde …’nun oğlu …’a devredildiğini, “KUKLA KEBAP” markasının ilk kez 96/005244 ve sonrasında 2000/24393 sayılı tescil belgeleri ile … tarafından tescil işlemlerinin gerçekleştirildiğini, daha sonra markanın mali sıkıntılar sebebiyle …’ın damadının firması olan CSD Turz. Ltd. Şti.’ne devredildiğini, bu firmanın da markaları Kukla A.Ş.isimli firmaya devrettiğini, ancak devrin hileli olması sebebiyle bu konuda devam eden davalar bulunduğunu, “KUKLA KEBAP” markasının işletmenin kurulduğundan itibaren aralıksız kullanıldığını, Kukla Kebap isimli işletmenin halen müvekkilleri tarafından işletildiğini, markanın miras yolu ile müvekkillerine intikal ettiğini, marka üzerinde gerçek hak sahipliği ve kullanımın müvekkillerine ait olduğunu, davalının “CSD KUKLA” ve “CSD KUKLA KEBAP” ibareli markaların tüketiciler tarafından müvekkillerine ait olduğunun varsayılarak markalar arasında bağlantı kurabileceğini, seri marka olarak algılanabileceğini, davalıya ait markaların hükümsüz kılınmaması halinde müvekkillerinin markalarının tanınmışlığından yararlanabileceğini, müvekkillerinin markasının ayırt edici karakterinin zedeleneceğini, markaların ayırt edilemeyecek derecede benzer olduğunu, davaya konu marka başvurularının başvuruyu yapan şahsın müvekkillerinin eski matbaacısı olması sebebiyle kötü niyetli olduğunu, dava konusu markaların müvekkillerinin ticaret ünvanının esas unsuru olan “KUKLA KEBAP” ibaresini içerisinde bulundurduğundan müvekkillerinin ticaret ünvanına zarar vereceğini, TTK’nın haksız rekabet hükümlerinin de dava konusu başvuruda gerçekleştiğini ileri sürerek, 2015/61319 sayılı “CSD KUKLA” ve 2015/61327 sayılı “CSD KUKLA KEBAP” ibareli markaların hükümsüz sayılmasına ve sicilden terkinine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının tescilli veya tescil edilmek üzere başvurulmuş bir markasının bulunmadığını, davacının müvekkili markaları üzerinde hiçbir zaman hak elde etmediğini, davacının başkasının hak sahibi olduğu bir marka hakkına dayanarak dava açtığını, davacının belirttiği 96/005244 ve 2000/24393 sayılı markaların Kukla Restaurant İşletmeleri Tur. San. ve Tic. A.Ş. adına tescilli olduğunu, davacıların işlettiği restoranın 1958-2013 yılları arasında fiilen … tarafından işletildiğini, …’ın markaları devretmediğini, davacıların TPMK nezdinde 6 adet marka tescil başvurularının olduğunu, başvurularının tescil sahibinin 556 sayılı KHK 8. maddesine dayalı itirazı üzerine reddedildiğini, bu durumun da davacıların marka üzerinde hak sahibi olmadığını gösterdiğini, davacıların hangi sınıflarda hükümsüzlük talebinin olduğunun da belli olmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, “KUKLA KEBAP” tanıtım işaretinin ilk olarak Kestane Sok. No:13 Cebeci/ANKARA adresindeki işletmede 1959 yılından itibaren davacıların üst soyu … tarafından kullanıldığı, adı geçenin işletmesini ve unvanını vergi dairesi, ticaret sicili ve ticaret odası gibi ilgili kurumlara tescil ettirdiği, 1975 yılından itibaren yanına oğlu …’ı da aldığı, 1981 yılında işletmenin tamamen …’a devredildiği, …’ın “KUKLA KEBAP” ibaresinin işletme adı olarak kullanıldığı dönemde “KUKLA KEBAP” ibareli 43.sınıf hizmetleri içeren markaları 1996/5244 ve 2000/24393 sayılarla adına tescil ettirdiği, işletme ticari faaliyetini sürdürürken anılan markaları 22.01.2013 tarihinde CSD Turizm Limited Şirketi’ne devrettiği, anılan şirket tarafından da 2015 yılında markaların dava dışı Kukla Restorant AŞ’ye devrolunduğu, en son işletmenin davacılara devredildiği, davacıların 31.12.2012 tarihinde anılan işletmeyi “KUKLA KEBAP” tanıtım işareti ile adlarına tescil ettirip vergi kayıtlarını yaptırdıkları ve halen kesintisiz olarak ticari faaliyetlerini sürdürdükleri, davacıların Kestane Sok. No:13 Cebeci/ANKARA adresindeki yiyecek ve içecek sağlanması hizmeti sunulan işletmede “KUKLA KEBAP tanıtım işaretini kullandıkları, işletmenin sahibi olan …’ın işletme adı ile markaları ayrı ayrı değerlendirdiği, nitekim markaları dava dışı firmalara devrettiği, işletmenin ise davacılara geçtiği, tescilsiz bir işareti sunulan yiyecek ve içecek sağlanması hizmetlerinde işletme adı olarak kullanan davacıların da 556 sayılı KHK’nın 8/3 ve 6769 sayılı SMK’nın 6/3.maddesi hükümleri uyarınca haksız rekabet hükümlerine göre korunması gereken bir hukuki durum elde ettikleri, gerçekleşen tescilsiz işletme adı biçimindeki kullanımın hukuka aykırı olduğu yönünde hiçbir tespit ve iddia olmadığı, davalının 2015/61319 ve 2015/61327 sayılı “CSD KUKLA” ve “CSD KUKLA KEBAP” ibareli markalarının 43/1. sınıfta yer alan yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri bakımından davacının tescilsiz işletme adı ile ilişkilendirilme ihtimalinin bulunduğu, zira ortalama tüketicilerin her iki işaretin birbirleri ile idari ve ekonomik olarak ilişkili olduğu yönünde algıya kapılacakları, 43/2-4.sınıf hizmetler bakımından ise böyle bir riskin olmayacağı, davacıların 1996/5244 ve 2000/24393 sayılı markalara dayanarak davalı markalarının hükümsüzlüğünü isteyemeyeceği, ancak 556 sayılı KHK’nın 8/3 ve 6769 sayılı SMK’nın 6/3.maddesi uyarınca haksız rekabet hükümlerine göre davalıya ait markaların hükümsüzlüğünü isteme haklarının bulunduğu, anılan dava dışı firmaya ait markalarla ilgili yargılama konusu markaların hükümsüzlüğünün istenmemesinin davacıların işletme adı kullanımından doğan haklarını ileri sürmesine engel oluşturmayacağı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davalı şirket adına tescilli 2015/61319 ve 2015/61327 sayılı markaların 43/1. sınıftaki “yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri” bakımından hükümsüzlüğü ile sicilden terkine, sair yönden hükümsüzlük isteminin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesince, dava dilekçesinde diğer iddiaların yanında dava konusu markaların sahibinin kötü niyetli olduğu ve bu nedenle de markaların hükümsüz kılınması gerektiğinin ileri sürülmesine rağmen bu hususta ilk derece mahkemesince olumlu-olumsuz bir değerlendirme yapılmadığı, davacıların “KUKLA KEBAP” ibaresi üzerinde markasal bir hakları bulunmadığı, “KUKLA KEBAP” markası ve işletme adının …’a ait iken markaların dava dışı şirkete, işletme adının ise davacılara devredildiği, davacıların “KUKLA KEBAP” ibaresi için yaptıkları marka başvurularının reddedildiği, davacılarla … arasında uzun süredir hukuki ihtilafların bulunduğu ve bu ihtilafların dava konusu olduğu, “KUKLA KEBAP” ibareli markanın sahibi olan dava dışı şirketin de davacılara karşı hukuki girişimlerde bulunduğu, bu haliyle dava konusu markaların kötü niyetle tescil edildiğinin söylenemeyeceği, dava konusu markaların kötü niyetle tescil edildiği iddiasının ispat edilemediği ve kötü niyet iddiasına dayalı hükümsüzlük talebi yerinde görülmediği gerekçesi ile, davalı şirket vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun ilk derece mahkemesi hükmünün gerekçesine ilişkin olarak yerinde görülmekle kabulü ile Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 28/03/2018 tarih ve 2017/125 E. – 2018/146 K. sayılı kararın kaldırılmasına, davanın kısmen kabulü ile davalı şirket adına tescilli 2015/61319 ve 2015/61327 sayılı markaların 43/1. sınıftaki “yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri” bakımından hükümsüzlüğü ile sicilden terkine, sair yönden hükümsüzlük isteminin reddine karar verilmiştir.
Karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK’nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK’nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

Kararın Sonucuna ve Tam Künye Bilgilerine Erişin

Kararın sonucunu görmek, tam künye bilgileriyle kopyalamak ve PDF olarak indirmek için abone olun veya bir reklam filmi izleyin...