MahkemeYargıtay 11. Hukuk Dairesi
Esas No 2019 / ****
Karar No 2020 / ****
Karar Tarihi **.06.2020
Karşı OyYok

Karar Metni

MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 13/12/2017 tarih ve 2016/308 E- 2017/464 K. sayılı kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce verilen 12/09/2019 tarih ve 2018/1409 E- 2019/840 K. sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili ve davalı TPMK vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkili şirketin ticaret unvanının ayırıcı unsurunun “APPLE” sözcüğünden oluştuğunu, 30 yılı aşkın zamandır bilgisayar ve sair elektronik eşya sektöründe ticari faaliyette bulunduğunu, “APPLE” kelimesiyle birlikte kenarı ısırılmış elma şeklinden oluşan “APPLE” logosunu ticari faaliyetlerinde kullandığını, anılan logonun 1977 yılında tasarlandığını, sözcük ve logo olarak çok tanınmış bir marka olduğunu, sözcük ve logo olarak Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde 9, 16, 28, 35, 37, 38, 40, 41 ve 42. sınıf ürün ve hizmetleri içerecek şekilde 2013/33760, 79483, 2002/03576, 2008/26111, 2008/64917, 2014/20150, 2014/69761, 2008/37424, 2007/43929, 2014/73500, 2014/67022, 2014/106569, 2013/85097, 2014/15445, 2008/63073, 2015/43667, 2015/64972, 2012/98731 sayılar ile tescilli bulunduğunu, davalının 2015/32223 sayılı, “ELMAELMA+şekil” ibareli 9, 35, 38 ve 41.sınıf ürün ve hizmetleri içeren marka tescil başvurusunun ilanı üzerine müvekkilinin markaları ile iltibasa sebebiyet vereceği gibi müvekkilinin markalarının tanınmışlığından haksız yarar sağlayıp, itibar ve ayırt edici karakterine zarar vereceğini, kötüniyetli olduğunu, başvurunun reddi istemiyle Türk Patent nezdinde gerçekleştirdikleri itirazın Markalar Dairesi tarafından reddedildiğini, anılan ret kararına karşı yapılan itirazın YİDK tarafından kısmen kabul olunduğunu ve başvurunun 9 ve 38. sınıf ürün ve hizmetler için reddedildiğini, buna karşın 35 ve 41.sınıf hizmetler bakımından itirazın reddedildiğini, anılan kararın haksız olduğunu, zira başvurunun tescilinin müvekkilinin yaygın olarak kullanılan markalarıyla iltibisa neden olacağı gibi onların tanınmışlığından haksız yarar sağlayıp itibar ve ayırt edici karakterine zarar vereceğini ileri sürerek 35. ve 41.sınıf hizmetler bakımından YİDK’in 2016/M-5518 sayılı kararının iptaline ve davalı adına tescil edilen markanın hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Kurum vekili, Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, başvuru kapsamında kalan mal ve hizmetler yönünden dava konusu başvuru ile davacının itirazına mesnet markalar arasında iltibasa yol açacak düzeyde bir benzerliğin bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı Şirket vekili, davacının marka tescilleri kapsamında başvuruda yer alan hizmetlerin bulunmadığını, başvuru konusu işaret ile davacı markalarının ortalama tüketiciler tarafından ilk bakışta ayırt edilebilecek farklılıklara sahip olduğunu, “elmaelma” ibareli marka ile davacının “APPLE” ibareli markalarının karıştırılmasının mümkün olmadığını, haksız yararlanma durumunun söz konusu olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; davacının markalarının “APPLE+Şekil” ibareli olup, “APPLE” ibaresinin Türkçe karşılığının elma olduğu, markadaki asıl ve ayırt edici unsurun bu ibareden oluştuğu, logonun da zaten sözcüğe işaret ettiği, “APPLE+Şekil” ibaresinin somut ve soyut olarak ayırt edicilik vasfının bulunduğu, davalı markasının konusu olan işaretin “ELMAELMA+ŞEKİL” ibaresinden oluştuğu, “APPLE+Şekil” ibareli markalar ile “ELMAELMA+ŞEKİL” ibareli markanın anlamsal, görsel ve sescil olarak benzer nitelikte oldukları, var olan farklı unsurların ayırt edicilikte yeterli farklılık yaratmadığı, anlamsal, görsel ve sescil olarak iki işaret arasında var olan genel izleminden doğan benzerliğin etkilerini geri plâna atmaya elverişli olmadığı, başvuru kapsamında yer alan 41.sınıftaki bazı emtiaların davacı markasının kapsamında yer alan ürünlerle aynı türden olduğu, buna karşın davalı markası kapsamındaki diğer ürün ve hizmetlerin, davacı markalarının kapsamındaki ürün ve hizmetlerle aynı türden olmadıkları, davacı markasının tanınmışlık vasfına sahip olduğu, başvurunun 35.sınıftaki “Reklamcılık, pazarlama ve halkla ilişkiler ile ilgili hizmetler, ticari ve reklam amaçlı sergi ve fuarların organizasyonu hizmetleri; bilgisayar veri tabanlarındaki bilginin sistematik hale getirilmesi hizmetleri” bakımından tescili halinde davacı markalarının tanınmışlığından haksız yarar sağlayacağı, buna karşın markalar arasındaki düşük düzeyli benzerlik ve diğer hizmetlerin birbirinden oldukça uzak olması sebebiyle bunlar yönünden 556 sayılı KHK’nın 8/4.maddesi koşullarının oluşmadığı, davalı markasının farklı türden olan ürün ve hizmetler için gerçekleşen tescilinin ve kullanımının kötüniyetli olduğuna yönelik bir emare olmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, TPMK YİDK’nın 2016/M-5518 sayılı kararının 41.sınıftaki “Eğitim ve öğretim hizmetleri. Sempozyum, konferans, kongre ve seminer düzenleme, idare hizmetleri. Spor, kültür ve eğlence hizmetleri (sinema, spor karşılaşmaları, tiyatro, müze, konser gibi kültür ve eğlence etkinlikleri için bilet sağlama hizmetleri dahil). Film, televizyon ve radyo programları yapım hizmetleri. Haber muhabirliği hizmetleri, foto-muhabirliği hizmetleri. Fotoğrafçılık hizmetleri. Tercüme hizmetleri” ile 35.sınıftaki “Reklamcılık, pazarlama ve halkla ilişkiler ile ilgili hizmetler, ticari ve reklam amaçlı sergi ve fuarların organizasyonu hizmetleri; bilgisayar veri tabanlarındaki bilginin sistematik hale getirilmesi hizmetleri” bakımından iptaline, sair yönden iptal isteminin reddine, davalı adına tescilli 2015/32223 sayılı markanın aynı hizmetler bakımından hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine, sair yönlerden hükümsüzlük isteminin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı taraf vekilleri tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince; taraf vekillerinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili ve davalı TPMK vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

Kararın Sonucuna ve Tam Künye Bilgilerine Erişin

Kararın sonucunu görmek, tam künye bilgileriyle kopyalamak ve PDF olarak indirmek için abone olun veya bir reklam filmi izleyin...