Karar Metni
MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada … 3. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 13/02/2018 tarih ve 2017/48 E- 2018/135 K. sayılı kararın asıl ve birleşen davada davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kabulüne-kısmen kabulüne dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce verilen 09/10/2019 tarih ve 2018/975 E- 2019/984 K. sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi asıl ve birleşen davada davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Asıl davada davacı vekili, müvekkili şirketin %50 oranında pay sahibi olan … ve …’in müdür sıfatıyla münferiden şirketi temsil ve ilzama yetkili olduklarını, şirketin ortağı ve müdürü sıfatını haiz …’in şirketin menfaatlerini zedelediğini ve zarar veren işlemler gerçekleştirdiğini, bu çerçevede müvekkili şirket ile aynı sektörde faaliyet gösteren davalı şirketi kurduğunu ve münferiden temsil ve ilzama yetkili olduğunu, …’in, müvekkili şirket ile aynı alanda faaliyet gösteren davalı şirketin ortağı ve müdürü olarak gerçekleştirdiği eylemleriyle, Türk Ticaret Kanunu’nun 613. ve 626. maddelerindeki yükümlülüklerine aykırı davrandığını ve rekabet yasağını ihlal ettiğini, bu anlamda müvekkili şirketin piyasaya sunduğu mal ve hizmetlerle özdeşleşen ve TPMK nezdinde 2000/21242 sayılı ve 7.,12.,13. sınıflarda tescilli “GTS GEÇGEL” ibareli markayı, 500 TL bedel karşılığında, … 7. Noterliği’nin 41980 yevmiye numaralı işlemi ile 09.11.2016 tarihinde davalı şirkete muvazaalı olarak devrettiğini, …’in, her iki tarafın da müdürü sıfatıyla hem “devreden” hem “devralan” olarak gerçekleştirdiği söz konusu marka devir işleminin gerek muvazaa, gerek …’in bu işlemi yapmaya temsil yetkisinin bulunmaması ve gerekse bu işlemin Türk Ticaret Kanunu’nun 613. ve 626. maddelerindeki yükümlülüklerine aykırı olarak gerçekleştirilmiş olması sebebiyle geçersiz olduğunu ileri sürerek, 2000/21242 sayılı ve 7.,12.,13. sınıflarda tescilli “GTS GEÇGEL” ibareli markanın devrine ilişkin … 7. Noterliği’nin 41980 yevmiye numaralı işlemi ile gerçekleştirilen 09.11.2016 tarihli marka devir sözleşmesinin hükümsüzlüğünün tespitine ve marka devrinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Asıl davada davalı vekili, markanın hükümsüzlüğünün hangi hallerde talep edilebileceğinin 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 25. ve 26.maddelerinde sayıldığını, oysa davadaki talebin sayılan hükümsüzlük halleri içerisinde yer almadığını, davada marka devrinin iptali talep edilmiş
…/…
olduğundan iptale karar verilmesi halinde TPMK nezdinde tescil talep edilmediği için marka ortada kalacağından iptal kararı verilemeyeceğini, … 3.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/93 E. sayılı dosyasıyla görülmekte olan davacı şirketin feshi davasının işbu dava yönünden bekletici mesele yapılması gerektiğini, davacının aktif dava ehliyetinin bulunmadığını, zira devri yapanın kendisi olduğunu, hem işlemi tesis edip hem de sonradan işlemin yasaya aykırı olduğunun ileri sürülmesinin hakkın kötüye kullanılması niteliğinde bulunduğunu, şirket müdürü …’in şirket adına dava konusu marka devrini gerçekleştirmeye yetkili olduğunu zira, ortaklar kurulu kararının söz konusu markanın şirketin tek ve en önemli malvarlığı ise arandığını, oysa somut durumda markanın şirketin en önemli ve tek malvarlığı unsuru olmadığını, davacının her ne kadar bedelin düşük gösterilmesini şirketin içini boşaltmak olarak addetmiş ise de Yargıtay’ın devrin bedelsiz yapılmasını dahi tek başına işlemin muvazaalı yapıldığı anlamına gelmeyeceğini kabul ettiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen davada davacı vekili, müvekkili şirketin ortak ve müdürü olan …’in, yönetim ve temsil yetkilerini kötüye kullanarak, müvekkili adına tescilli 2000/21242 sayılı “GTS GEÇGEL” ibareli markası bulunmakta iken bu marka ile aynı sınıflarda “GTSA SHOCK ABSORBER” ibareli markayı davalı şirket adına tescil ettirdiğini, her ne kadar Kurum kayıtlarında “GTS GEÇGEL” ibareli markanın sahibi olarak davalı gözükmekte ise de durumun yalnızca şekli olduğunu, davalının, müvekkili şirkete ait markayı kendisinin ortağı ve müdürü olduğu davalı şirkete, bağlılık ve rekabet etmeme yükümlülüğüne aykırı şekilde ve şirketin içini boşaltmak amacıyla muvazaalı olarak devretmiş bulunduğunu, bu nedenle söz konusu markanın devrinin hükümsüzlüğünün tespiti ile iptali davası açıldığını, aslında müvekkil şirkete ait “GTS GEÇGEL” ibareli marka ile davalı adına tescilli “GTSA SHOCK ABSORBER” ibareli marka arasında iltibasa yol açacak düzeyde benzerlik bulunduğunu, davalının kötüniyetli olan tescili sonucunda, müvekkilinin markası ile adeta seri marka izlenimi uyandırdığını ileri sürerek, 2012/111185 sayılı “GTSA shock absorber” ibareli markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davalı vekili, davacının bu davayı açma hak ve yetkisinin olmadığını, davacı şirketin ortaklarından … tarafından … 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/93 esas sayılı dosyası ile şirketin feshi talepli dava ikame edilmiş olup, bu davada verilecek karar ve olası bir tasfiye halinde işbu dosyayı etkileyeceğinden bu dosyanın bekletici mesele yapılmasını, hükümsüzlüğü istenilen marka ile “GTS GEÇGEL” ibareli markanın kapsamlarında bulunan mal ve hizmetlerin farklı olduklarını, markalar arasında iltibas tehlikesinin bulunmadığını, davacının sessiz kalma suretiyle hak kaybına uğradığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesi, iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; asıl davada; davacı şirketin diğer ortağı …’in yazılı onayı olmadan şirket adına tescilli markayı devreden davacı ve devralan davalı şirketin yetkilisi …’in yaptığı marka devir sözleşmesinin geçersiz olduğu, zira devreden ve devralan şirketlerin aynı işlemde aynı temsilci … tarafından temsil edilmesinin 6102 sayılı TTK hükümlerine aykırı bulunduğu ve devreden şirketin diğer ortağının devre yazılı onayı olmadığından marka devir sözleşmesinin iptalinin gerektiği, birleşen davada ise; davacı adına tescilli “GTS GEÇGEL” ibareli marka ile hükümsüzlüğü istenilen “GTSA SHOCK ABSORBER” ibareli marka arasında iltibasa yol açacak düzeyde benzerlik olduğu, marka kapsamlarındaki bir takım mal ve hizmetler arasında da benzerlik bulunduğu, benzer olan mal ve hizmetler yönünden hükümsüzlük koşullarının oluştuğu, her ne kadar “GTS GEÇGEL” markası davalı adına tescilli ise de yukarıda da açıklandığı üzere …’in hem davacı hem davalı şirketin yetkilisi sıfatıyla marka devir sözleşmesini yapması sebebiyle bu devrin geçersiz olduğu sonucuna varıldığı, dolayısıyla “GTS GEÇGEL” ibareli markanın davalı adına tescilli olmasının varılan sonucu değiştirmeyeceği gerekçesiyle, asıl davanın kabulü ile 2000/21242 sayılı markanın devrine ilişkin … 7. Noterliğinin 09.11.2016 tarihli ve 41980 yevmiye numaralı marka devir sözleşmesinin hükümsüzlüğünün tespitine ve marka devrinin iptaline, birleşen davanın ise kısmen kabulu ile davalı adına kayıtlı 2012/111185 sayılı “GTSA SHOCK ABSORBER” ibareli markanın tescilli olduğu 12. sınıf yönünden tamamen ve 35. sınıf yönünden ise “reklamcılık, pazarlama ile ilgili hizmetler, büro hizmetleri, iş yönetimi, iş idaresi konularında danışmanlık, ticari ve sinai ürünler için ekspertiz hizmetleri, açık artırmaların düzenlenmesi ve gerçekleştirilmesi hizmetleri” dışındaki hizmetler yönünden hükümsüzlüğünün tespitine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
Karar, asıl ve birleşen davada davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince tüm dosya kapsamına göre yapılan istinaf incelemesi sonucunda; asıl dava yönünden; bağlılık yükümlülüğüne veya rekabet yasağına aykırı davranılmış olması, başlı başına bir sözleşmenin geçersiz sayılmasını gerektirmediği, davacı şirketin 21.12.2001 tarihli ortaklar kurulu kararına göre …’in 20 yıl müddetle münferiden şirketi temsile yetkili olduğu ve dolayısıyla söz konusu devir işlemini yapmaya da yetkili olduğu, ayrıca marka devir sözleşmesini imzalayan şirket ortağı ve müdürü …’in, yönetim ve tedbir yetkisi ihtiyati tedbir kararı ile kaldırılmış ise de, sözkonusu ihtiyati tedbir kararı 25.01.2017 tarihinde verildiğinden ve dava konusu devir işlemi de 09.11.2016 tarihinde yapılmış olduğundan …’in devir işlemini yapmaya yetkili olmadığının söylenemeyeceği, diğer tarafdan davacı şirket ortakları arasındaki anlaşmazlıkların mahkeme eliyle şirketin feshinin istenmesine kadar vardığı, şirket ortakları arasında anlaşmazlıklar çıkmasından sonra şirket ortağı ve temsilcisi olan … tarafından davacı şirkete ait 2000/21242 sayılı markanın oldukça düşük bir bedel karşılığında yine …’in ortağı ve temsilcisi olduğu ve davacı şirketle benzer sektörlerde faaliyet gösteren davalı şirkete devredilmesi hususları hep birlikte değerlendirildiğinde, söz konusu devir işleminin hayatın olağan akışına uymadığı, bu durumun TMK’nın 2. maddesine aykırı ve muvazaalı olduğu, davacı şirket hakkında fesih davası açılmasının işbu uyuşmazlığa etki eden bir durum olmadığı gerekçeyle, bilirkişi heyet raporuna itibar edilerek birleşen dava yönünden ise; hükümsüzlüğü istenen “GTSA SHOCK ABSORBER+şekil” ibareli markada yer alan “SHOCK ABSORBER” ibaresinin Türkçe’de amortisör anlamında geldiğinden ayırt ediciliğe bir katkısı olmadığı, markanın asli unsurunun “GTSA” ibaresi olduğu, davacıya ait olduğu belirlenen 2000/21242 sayılı “GTS GEÇGEL MAK.SAN.TİC.LTD.ŞTİ+şekil” ibareli markada yer verilen davacı şirketin unvanı ile şekil unsuru tali unsur konumunda olup markanın asli unsurunun “GTS” ibaresi olduğu, markaların asli unsurları dikkate alındığında, markalar arasında, ortalama alıcılar nezdinde görsel, işitsel ve anlamsal olarak bıraktıkları genel izlenim itibariyle ilişkilendirilme ihtimalini de içerecek şekilde karıştırılma tehlikesi bulunduğu, hükümsüzlüğü istenen markanın kapsamında yer alan 12. sınıftaki malların tamamı ve 35. sınıftaki “Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Motorlu kara taşıtları ve bu taşıtlar için motorlar, parçalar (motosikletler, mobilet dahil) Bisikletler ve bunların gövdeleri, gidonları, çamurlukları. Taşıt kasaları, damperli kasalar, traktör romorkları, frigorifik kasalar, romork bağlantıları, taşıtlar için damperler, kaldırma tertibatları. Taşıt koltukları, koltuklar için baş dayanakları, emniyetli çocuk koltukları, koltuk kılıfları, araba örtüleri (şekilli), güneşlikler. Sinyaller ve yön sinyalleri için kollar, taşıt camları için silecekler, silecek kolları. Taşıtlar için iç ve dış lastikler, tubles lastikler, lastik tamir takımları, taşıt lastikleri için yamalar, kaynak yamalar, taşıt lastikleri için supaplar. Taşıt camları, emniyetli taşıt camları, taşıtlar için dikiz aynaları ve yan aynalar. Patinaj zincirleri, takozlar. Taşıtlar için port bagajlar, bisiklet ve kayak taşıyıcıları, seleler. Lastik şişirme pompaları. Taşıtlar için hırsız alarmları, kornalar. Yolcular için emniyet kemerleri, havalı yastıklar. Bebek arabaları, tekerlekli sandalyeler, pusetler. El arabaları, pazar arabaları, tek veya çok tekerlekli el arabaları, market arabaları, ev eşyaları için tekerlekli taşıyıcılar. Raylı taşıtlar. Lokomotifler, trenler, tramvaylar, vagonlar, teleferikler, telesiyejler. Deniz taşıtları ve parçaları (motorları hariç) Hava taşıtları ve parçalarının (motorları hariç) bir araya getirilerek sunulması hizmetleri (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katologlar ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir)” hizmetleri ile 2000/21242 sayılı markanın kapsamındaki mallar arasında SMK’nın 6/1. maddesi anlamında benzerlik bulunduğu, bu mal ve hizmetler yönünden hükümsüzlük koşullarının oluştuğu, bunun dışında kalan 35. sınıf hizmetler yönünden ise böyle bir benzerliğin bulunmadığı gerekçesiyle, asıl ve birleşen davada davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak ve yeniden hüküm kurularak, asıl davanın kabulü ile 2000/21242
sayılı markanın devrine ilişkin … 7.Noterliği’nin 09.11.2016 tarihli ve 41980 yevmiye numaralı marka devir sözleşmesinin hükümsüzlüğünün tespitine ve marka devrinin iptaline, birleşen davada ise, davalı adına tescilli 2012/111185 sayılı markanın 12. sınıfta yer alan malların tamamı ile 35. sınıfta yer alan “Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Motorlu kara taşıtları ve bu taşıtlar için motorlar, parçalar (motosikletler, mobilet dahil) Bisikletler ve bunların gövdeleri, gidonları, çamurlukları. Taşıt kasaları, damperli kasalar, traktör romorkları, frigorifik kasalar, romork bağlantıları, taşıtlar için damperler, kaldırma tertibatları. Taşıt koltukları, koltuklar için baş dayanakları, emniyetli çocuk koltukları, koltuk kılıfları, araba örtüleri (şekilli), güneşlikler. Sinyaller ve yön sinyalleri için kollar, taşıt camları için silecekler, silecek kolları. Taşıtlar için iç ve dış lastikler, tubles lastikler, lastik tamir takımları, taşıt lastikleri için yamalar, kaynak yamalar, taşıt lastikleri için supaplar. Taşıt camları, emniyetli taşıt camları, taşıtlar için dikiz aynaları ve yan aynalar. Patinaj zincirleri, takozlar. Taşıtlar için port bagajlar, bisiklet ve kayak taşıyıcıları, seleler. Lastik şişirme pompaları. Taşıtlar için hırsız alarmları, kornalar. Yolcular için emniyet kemerleri, havalı yastıklar. Bebek arabaları, tekerlekli sandalyeler, pusetler. El arabaları, pazar arabaları, tek veya çok tekerlekli el arabaları, market arabaları, ev eşyaları için tekerlekli taşıyıcılar. Raylı taşıtlar. Lokomotifler, trenler, tramvaylar, vagonlar, teleferikler, telesiyejler. Deniz taşıtları ve parçaları (motorları hariç) Hava taşıtları ve parçalarının (motorları hariç) bir araya getirilerek sunulması hizmetleri (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katologlar ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir)” hizmetleri yönünden hükümsüzlüğüne ve fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
Karar, asıl ve birleşen davada davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK’nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK’nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
Kararın Sonucuna ve Tam Künye Bilgilerine Erişin
Kararın sonucunu görmek, tam künye bilgileriyle kopyalamak ve PDF olarak indirmek için abone olun veya bir reklam filmi izleyin...