MahkemeYargıtay 11. Hukuk Dairesi
Esas No 2020 / ****
Karar No 2020 / ****
Karar Tarihi **.10.2020
Karşı OyYok

Karar Metni

MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 3. HUKUK DAİRESİ

Taraflar arasında görülen davada Rize 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce (Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi Sıfatıyla) verilen 09.05.2019 tarih ve 2017/223 E- 2019/152 K. sayılı kararın Davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi’nce verilen 12.11.2019 tarih ve 2019/1384 E- 2019/1556 K. sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi Davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkil kurumun çaylarının marka ve tasarım tescili olduğunu, davalı firmanın müvekkil kurumun tescilli marka olarak kullandığı Filiz Çayı markasını taklit ederek Doğuş Filiz Çayı ve Doğuş Karadeniz Filiz Çayı adı altında çeşitli ambalaj ve gramajlarda piyasaya sürdüğünü, yine davalı firmanın müvekkil kurumun tescilli marka olarak kullandığı Tiryaki Çayı markasını taklit ederek Doğuş Karadeniz Tiryaki Çayı adı altında çeşitli ambalaj ve gramajlarda piyasaya sürdüğünü, davalının müvekkili kurumun tescilli marka ve tasarım olarak kullanmış olduğu çay ürünlerini taklit ederek 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’na muhalefet ettiğini, davalının müvekkili kurumun yıllardır üretip piyasaya sunduğu maruf ve meşhur hale getirdiği marka ve tasarımlarının aynısını, benzerini piyasaya sürerek haksız rekabette bulunduğunu ileri sürerek, davalının haksız rekabetinin men’ine ve müvekkili Kurumun marka hakkına tecavüz fiillerinin durdurulmasına, davalının tecavüzü nedeniyle 20.000,00 TL maddi, 10.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesini, ayrıca tecavüz teşkil edecek şekilde üretilen çay, poşet ve paketlere ve bu ürünleri üretmeye özgü kalıp, klişe gibi araçlara el konulması ve imhasına, mahkeme kararının masrafı davalıdan karşılanmak üzere ilgililere tebliğ edilmesine, kamuya yayın yoluyla duyurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili şirketin Filiz ve Tiryaki ibarelerini gizleyerek tescil ettirmek ve bu ibarelerin tanınmışlığından yararlandığı iddiasının mesnetsiz ve gerçeklikten uzak olduğunu, davalı markanın zaten tanınmış Doğuş Çay markası olup “Filiz Çayı” ve “tiryaki çayı” ibarelerini çay cinsini belirten ibareler olduğundan, sunulan ürünün çeşidini ifade etmek adına kullanıldığını, davacı tarafın “filiz” ve “tiryaki” ibarelerinin bir çay cinsi ifade etmediği yönündeki iddiasının gerçekle bağdaşmadığını, tiryaki çayı ibaresinin çay sektöründe faaliyet gösteren bir çok firma tarafından kullanıldığını ve aynı zamanda tiryaki çayı ibaresinin Türkpatent nezdinde bir çok firma adına 30.sınıfta çaylar için tescilli olduğunu, müvekkilinin Doğuş Filiz Çayı markasını ilk kullandığı 1994 yılından bu yana ve Doğuş Filiz Çayı için ilk marka başvurusu yaptığı 02.04.2002 tarihinden bu yana müvekkilinin kullanımlarına, ürünlerine karşı davacı tarafça herhangi bir tecavüz iddiasında bulunulmadığını, müvekkilinin bu ibareyi kullanımından bu yana yaklaşık 25 yıl geçmişken davacının bu kullanımlar aleyhine açtığı davanın haklı olduğunun iddia edilemeyeceğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İlk derece mahkemesince, iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, davalının 2002 yılından bu yana Doğuş Filiz Çayı, Doğuş Karadeniz Filiz Çayı, Doğuş Karadenİz Tiryaki Çayı markalı çaylarını kullandığı, davacının 2017 tarihinde eldeki davayı açtığı, aynı sektörde faaliyet gösteren davacının davalının kullanımından haberdar olmamasının mümkün olmadığı, davacının markanın bu şekilde kullanıldığından 15 yıla yakın süre ile haberdar olmasına karşın dava açmayıp sessiz kaldığı, böylece davalının bu şekildeki markasal kullanımına karşı sahip olduğu dava hakkını sessiz kalarak kaybettiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf Mahkemesi’nce iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, Doğuş ve Tiryaki kelimelerinin anlamları ve kullanım yerleri göz önüne alındığında, davalının kullanım şeklindeki Filiz Çayı ve Tiryaki Çayı markalarının niteliği kullanım amacı ve makul ve ortalama bir tüketici nezdindeki anlaşılması göz önüne alındığında ilk derece mahkemesince verilen kararın dosya içerisinde mevcut deliller kapsamında usul ve yasaya uygun olması gerekçesiyle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir
Dava, marka hakkına ve tasarım hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, durdurulması ve önlenmesi ile tecavüze dayalı maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yazılı gerekçelerle, davacının sessiz kalma yoluyla hak kaybına uğradığından bahisle davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekilince yapılan istinaf başvurusu da bölge adliye mahkemesince aynı gerekçelerle esastan reddedilmiştir.
Davacı, dava dilekçesinde 18.11.2009 tarih 2009/05418 numaralı tescilli tasarımı ile 15.10.1985 tarih 89419 sayılı ”Filiz Çayı”, 11.05.1994 tarih 151576 sayılı ”Filiz Lüks Çayı”, 30.03.1994 tarih 151379 sayılı ” Filiz Lüks Çayı” ibareli tescilli markalarını taklit etmek suretiyle davalı şirket tarafından ” Doğuş Filiz Çayı”, ”Doğuş Karadeniz Filiz Çayı” ile ”Doğuş Karadeniz Tiryaki Çayı” adı altında çeşitli amblaj ve gramajlarla piyasaya malını sürerek tescilli tasarım ve marka hakkına tecavüz ettiğini ve haksız rekabet yarattığını ileri sürerek marka ve tasarım haklarına tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti ile tecavüze dayalı maddi ve manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Davalı cevap dilekçesi ve duruşmalardaki beyanlarında ise 02.04.2002 tarih 2002/07203 sayılı ”Doğuş Karadeniz Siyah Filiz Çayı Doğuş Çay+şekil”, 27.12.2002 tarih 2002/33953 sayılı ”Doğuş Çay Filiz Doğuş Çay+şekil”, 02.04.2004 tarih 2004/09054 sayılı ”Doğuş Çay Karadeniz Siyah Filiz Çayı Doğuş+şekil”, 28.02.2005 tarih 2005/06334 sayılı ”Karadeniz Siyah Çay Filizi Geleneksel Siyah Çay+şekil, 14.11.2006 tarih 2006/55118 sayılı ‘Karadeniz Filiz Çayı Siyah Çay+şekil”, 09.08.2007 tarih 2007/39344 sayılı ”Karadeniz Tiryaki”, 24.11.2011 tarih 2011/98418 sayılı ”Karadeniz karadeniz tiryaki+şekil” ibareli markalar ile 30.12.2013 tarih 2013 0876 ”Doğuş Karadeniz Filiz Çayı” ibaresini içeren tescilli tasarımların sahibi olduğunu, dava konusu kullanımların müvekkili tescilli marka ve endüstriyel tasarımlarından doğan haklarına dayandığını,davacı aleyhine marka tecavüzü ve haksız rekabet yaratmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Ancak ilk derece mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporu incelendiğinde; davacı tescilli tasarımına tecavüzün tesbitini talep ettiği halde bu konuda hiçbir değerlendirme yapılmadığı gibi davalının kendi tescilli marka ve tasarımlarımı kullandığı yoksa davacının tescilli marka ve tasarımlarına benzeterek mi kullandığı yönündede bir inceleme yapılmadığı anlaşılmıştır. Alınan bilirkişi raporu Yargıtay denetimine elverişli olmadığı gibi, tarafların istem ve savunmalarını da karşılayacak nitelikte incelemeyi de içermemektedir. Bu durumda mahkemece dava konusu uyuşmazlığa ilişkin alanda uzman kişilerden oluşan yeni bilirkişi heyetine tevdi ile tarafların tüm istem ve savunmalarını karşılayan rapor alınarak neticesine göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirmeye dayalı olarak davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, karara karşı yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin bölge adliye mahkemesi kararının bozularak kaldırılması gerekmiştir.

Kararın Sonucuna ve Tam Künye Bilgilerine Erişin

Kararın sonucunu görmek, tam künye bilgileriyle kopyalamak ve PDF olarak indirmek için abone olun veya bir reklam filmi izleyin...