Karar Metni
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 14.02.2017 tarih ve 2016/122 E- 2017/22 K. sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi’nce verilen 30.10.2019 tarih ve 2017/2436 E- 2019/2306 K. sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; “NİDA” ibaresinin müvekkili şirket adına tescilli tanınmış bir marka olduğunu ve müvekkilinin ticaret unvanında da ana unsur olduğunu, davalının “Nida Life” ibaresini yaptığı inşaat projesinde haksız olarak kullandığını, bu kullanımının davacının marka hakkına ve ticaret unvanına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğini ileri sürerek davalı kullanımının ticaret unvanına ve marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitini, men’i ve ref’ini, masrafı davalıdan alınmak suretiyle kararın ilgililere tebliğ edilmesini ve kararın ilanını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; müvekkilinin bitme aşamasında olan İstanbul ili Beylikdüzü ilçesindeki Nida Life projesini inşa ettiğini, davacı markası ile müvekkili kullanımı arasında ayniyet olmadığını, taraflara ait markalar karşılaştırıldığında markaların Nida ibaresi dışında benzer olmadığını, aynı ya da benzer olmayan markaların karıştırılma ihtimali bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; davalı tarafın katalog, tanıtım evrakı ve internet üzerinde Nida Life ibaresini markasal olarak kullandığı, söz konusu davacı tarafa ait Nida esas unsurlu marka ve seri markalar dikkate alındığında markanın asli unsurunun Nida ibaresi olduğu, Life ibaresinin tamamlayıcı bir ibare olması nedeniyle, davalı kullanımının davacıya ait seri marka kullanımı şeklinde çağrışım yaptığı, aynı işletmeden gelen markalar olduğu imajı yarattığı, her iki tarafın da inşaat sektöründe faaliyet gösterdiği gerekçesiyle davanın kabulü ile davalı tarafın davacıya ait Nida esas unsurlu markayı benzerlik teşkil eder şekilde Nida Life adlı projede markasal olarak kullanmasının marka hakkına yönelik tecavüz ve haksız rekabet olduğunun tespiti ve men’i’ne, davalının Nida Life olarak kullanımının tabela, tanıtım evrakı ve internet üzerinde kullanımının engellenmesine ve men’i’ne, tanıtım evrakı, katalog ve tabelalara el konulmasına, el konulan tabela, katalog ve evrakın masrafı davalıdan alınmak suretiyle imhasına, internet üzerinde tanıtımın engellenmesine, kararın ilanına karar verilmiştir.
Karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi’nce; tarafların inşaat yapmak ve satmak ticari faaliyet alanında iştigal ettikleri, davacı şirket adına 37.sınıfta inşaat hizmetleri alt sınıfında tescilli 99/013046 numaralı “şekil + NİDA İnşaat ve Turizm AŞ” ibareli markası ile 35-37 ve 43. sınıflarda tescilli 2013/20915 numaralı “Nidapark” ve 2013/20914 numaralı “Nidakule” markalarının tescilli olduğu, davalının İstanbul’daki inşaat projesinin isminin “NİDA LİFE” ismi ile tanıtıldığı, reklam ve satışının yapıldığı, proje için iletişim adresi olarak http://www.nidalife.com internet sitesinin gösterildiği, Nida life facebook adresinde, davalı şirket ortağının kurumca tescil başvurusu reddedilen 2015/91228 başvuru numaralı markasının kullanıldığı, inşaat projesinin tanıtımı ve konut satışının “Nida Life” markası altında yapıldığı, davalının markasal kullanımındaki Life ibaresinin anlamı da göz önüne alınarak davacının Nida esas unsurlu markasına ayırt edicilik katmadığı, davalının inşaat projelerine, davacının daha önce hayata geçirdiği Nidapark Seyrantepe, Nidapark Beşiktaş, Nidapark Ataşehir projelerinin isimlerinin benzerlerini kullanmasının davacının tecilli markalarına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiği, davalının markanın kullanımını dava açıldıktan sonra bıraktığına dair savunmasını ispatlayamadığı, mahkemenin tedbir kararı ile davalı kullanımını durdurduğu ve internet sitesine erişimin engellendiği gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına ve yargılamada ileri sürülmeyen hususların temyiz aşamasında da ileri sürülemeyecek olmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
Kararın Sonucuna ve Tam Künye Bilgilerine Erişin
Kararın sonucunu görmek, tam künye bilgileriyle kopyalamak ve PDF olarak indirmek için abone olun veya bir reklam filmi izleyin...