MahkemeYargıtay 11. Hukuk Dairesi
Esas No 2020 / ****
Karar No 2020 / ****
Karar Tarihi **.10.2020
Karşı OyYok

Karar Metni

MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada Trabzon 3. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 26.09.2019 tarih ve 2018/22 E. – 2019/337 K. sayılı kararın asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine , istinaf isteminin esastan reddine dair Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi’nce verilen 19.12.2019 tarih ve 2019/117 E. – 2019/125 K. sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı-birleşen davada davalı vekili asıl davada, müvekkilinin 2011 Eylül ayından itibaren “PARK METAL” unvanıyla faaliyet gösterdiğini, “PARK METAL” markasını çocuk oyun parkları imalatı ve satışı alanlarında tanınan bir marka haline getirdiğini, davalının müvekkilinin markasından haberdar olmasına karşılık kötü niyetli davranarak “PARK METAL” ibareli markayı müvekkilinin markasıyla iltibasa mahal verir şekilde TPMK nezdinde 2016/20704 numarasıyla adına tescil etirdiğini, eskiye dayalı markasal kullanım nedeniyle gerçek hak sahibi olduğunu ileri sürerek, davalı adına TPMK nezdinde 2016/20704 noda tescilli “PARK METAL” ibareli markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiş, birleşen davaya ilişkin, “PARK METAL” ibareli marka üzerinde eskiye dayalı markasal kullanım nedeniyle müvekkilinin gerçek hak sahibi olduğunu savunarak, birleşen davanın reddini istemiştir.
Davalı-birleşen davada davacı vekili, müvekkilinin “PARK METAL” ibareli markayı TPMK nezdinde 08.03.2016 tarihinde adına tescil etirdiğini, müvekkilinin tescilli markasını çocuk bahçeleri, parklar, oyun parkları için oyuncaklar, jimnastik aletleri vs ürünlerin imalat ve satışı sırasında kullandığını, davalı …’in müvekkiliyle aynı sektörde faaliyet gösterdiğini, müvekkili adına tescilli “PARK METAL” ibareli markayı haksız ve kötü niyetle kendi ürünlerinde markasal olacak şekilde kullandığını, bu durumun marka hakkına tecavüz ve haksız rekabete sebebiyet verdiğini ileri sürerek müvekkilinin marka hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin tespitiyle, tecavüzün men ve ref’ine karar verilmesini talep ve dava etmiş, asıl davaya ilişkin, marka üzerinde öncelikli kullanım hakkının müvekkiline ait olduğunu savunarak asıl davanın reddini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince, asıl dava yönünden; davacının “PARK METAL” markasını 22/08/2011 yılından beri 19 ve 42 sınıf mallar dışında düzenli ve sürekli olarak kullandığı ve Trabzon bölgesinde bu şekilde belli bir müşteri portfeyinin oluştuğu, davalının bu durumu bilmemesinden söz edilemeyeceği, davalının söz konusu markayı tescil ettirmesinde kötüniyet gözetilerek davacının öncelikli sınai haklarına tecavüz oluşturduğu kanısına varıldığı, birleşen dava yönüyle ise; davalı-birleşen dava davacısının tescilinin 06,28,35 nolu mal ve hizmet sınıflarında Trabzon’da davacının tescilsiz öncelikli markasal kullanımı ve tanınmış markasından doğan haklarına tecavüz oluşturduğu, davalının davacıdan evvel bu işareti 06,28,35 nolu sınıf ürünler için kullandığına yönelik kanıt sunamadığı gerekçesiyle, asıl davanın kısmen kabulü ile davalı … adına kayıtlı 06,28,35 nolu mal ve hizmet sınıflarından tescilli 2016/20704 “Parkmetal” markasının hükümsüzlüğüne, sicilden terkinine, diğer sınıflar olan 19 ve 42 nolu hizmet sınıfları yönünden açılan davanın reddine, birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davalı birleşen davada davacı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, ilk derece mahkemesi kararının nusul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle, Davalı-birleşen davanın davacısı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun HMK’nun 353/(1)-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı birleşen davada davacı vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

Kararın Sonucuna ve Tam Künye Bilgilerine Erişin

Kararın sonucunu görmek, tam künye bilgileriyle kopyalamak ve PDF olarak indirmek için abone olun veya bir reklam filmi izleyin...