MahkemeYargıtay 11. Hukuk Dairesi
Esas No 2020 / ****
Karar No 2020 / ****
Karar Tarihi **.10.2020
Karşı OyYok

Karar Metni

MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 07.06.2018 tarih ve 2017/430 E- 2018/241 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce verilen 17.10.2019 tarih ve 2018/1493 E- 2019/1028 K. sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin “MAKRO” ve “MACRO” asıl unsurlu tanınmış markaların sahibi olduğunu, ticari faaliyetlerini www.macrocenter.com.tr alan adını taşıyan web sayfasında tanıttığını, davalının 11.03.2016 tarihinde kelime, okunuş, anlam ve umumî intiba olarak müvekkilinin tanınmışlık vasfı taşıyan alan adı ve markalarına iltibas ve tecavüz oluşturacak, ayrıca onların tanınmışlığından haksız yarar sağlayıp itibar ve ayırt edici karakterine zarar verecek nitelikte 6, 7, 11 ve 35. sınıf ürün ve hizmetleri içeren “MAKRO TEKNİK FLEX+ŞEKİL” ibareli marka tescil başvurusunda bulunduğunu, 2016/22211 kod numarası verilen başvuruya müvekkilince kötüniyet, iltibas ve tanınmışlık vakıalarına dayalı olarak başvurunun reddi istemiyle itirazda bulunduklarını, Markalar Dairesi’nin itirazı kısmen kabul ederek başvuruyu 7, 35/3 ve 35/6. sınıf ürün ve hizmetler için reddettiğini, bunun üzerine başvurunun tümden reddi istemiyle yeniden itirazda bulunduklarını, YİDK tarafından bu itirazın reddedildiğini, kararın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, çünkü başvurunun müvekkilinin anılan alan adı ve markaları ile iltibasa neden olacağını, ayrıca tanınmışlığı bulunan markalarının tanınmışlığından haksız yarar sağlayıp onların itibar ve ayırt edici karakterine zarar vereceğini, başvurunun kötüniyetli olduğunu ileri sürerek, YİDK’nın 2017/M-8000 sayılı kararının iptaline ve davalı adına tescilli markanın hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili, Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, dava konusu başvuru ile davacının itirazına mesnet markalar arasında, başvuru kapsamında kalan mal ve hizmetler yönünden 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında iltibas tehlikesinin bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı Şirket vekili, dava konusu başvuru ile davacının itirazına mesnet markalar arasında, başvuru kapsamındaki ürün ve hizmetler yönünden iltibasa yol açacak düzeyde bir benzerlik bulunmadığını, zira markalar ve başvuruda ortak olan “makro” ifadesinin “büyük, geniş ve uzun” anlamlarına geldiğini, anlamı itibariyle ayırt ediciliğinin düşük seviyede olduğunu, müvekkili şirketin “MAKRO TEKNİK” ibareli tescilli markaları bulunduğu gibi bu ibarenin aynı zamanda ticaret unvanının ayırıcı kısmını oluşturduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece tüm dosya kapsamına göre, davacının markalarının MACRO esas unsurlu oldukları, anılan markaların özellikle perakende satış yahut mağazacılık hizmetinde kullanılarak ayırt edicilik kazandıkları, ancak bunun “büyük, geniş ve uzun” anlamları taşıyan sadece makro ibaresi itibariyle değil, MAKRO SUPERCENTER; MAKRO SUPERCENTER; MOFİNE FOOD MACRO CENTER; MAKRO SUPERCENTER; MAKRO SUPERCENTER; SELECTİON MAKRO CENTER; MAKRO SUPERCENTER; MAKROBANQUET; MAKROBANQUET; MAKRO ONLİNE BİR TIKLA ALIŞVERİŞİ EVİNİZE İNDİRİN!; MAKRONEWS; MAKROSTYLE; MAKRO CENTER+ŞEKİL; MAKROATELIER; COOK BOOK+ŞEKİL; MAKRO STATİON+ŞEKİL; MAKRO RECİPES; MAKRO SERVİCE; MAKRO FRIENDS; MAKRO COOKS; MAKRO MOOKS+ŞEKİL; MAKRO LIFESTYLE; MAKROANDMORE; MAKRO MORE MACRO CENTER+ŞEKİL; MACRO CENTER+ŞEKİL; FINE FOOD; MACRO TIPS+ŞEKİL; FINE FOOD; MACROVİLLE CARD; MACROPHONE şeklindeki bütün olarak gerçekleştiği, davacının itirazına mesnet markalarıyla dava konusu başvuru arasında biçim, düzenleme ve tertip tarzı itibariyle görsel, sescil ve anlamsal olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunmadığı, makro ibaresi ile markalarda yer alan kısmi renk benzerliğinin de karışıklığın doğması için yeterli bir benzerlik olmadığı, çünkü tekel altına alınmasına izin verilmeyen Türkiye’de yaşayan herkesin büyük, geniş ve uzun anlamlarıyla bildiği sıfatlar kullanılarak oluşturulan bu markaların baştan itibaren zayıf marka konumunda oldukları, bu tür markalar arasındaki iltibas tehlikesinin yapılacak küçük bir değişiklik ile bertaraf edilebileceği, yargılama konusu olay açısından da aynı hususun söz konusu olduğu, başvuru konusu işaret ile davacı markaları arasında işletmesel bağlantılandırmayı tesis eden herhangi bir unsurun da bulunmadığı, başvurunun kötüniyetli olduğunu gösterir hiçbir vakıa ve emarenin olmadığı, sadece alan adı tescilinin sınai hak doğurmayacağı, anılan alan adı altında oluşturulan web sayfası ile satış ve tanıtıma geçilmesinin bir sınai hak doğuracağı, esasen alan adının konusu ibarelerin davacının marka tesciline konu edilmiş bulunması karşısında, anılan alan adını taşıyan web sayfasının davacının markalarının kullanımı niteliğinde olduğu, yani onlardan bağımsız bir hak doğurmasının mümkün olmadığı, aksi de düşünülse yukarıdaki kabuller karşısında davacının alan adı tescilinin de davalı başvurusunun engelleme olanağının olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi tarafından KHK’nın 8/1.b maddesinde düzenlenen koşulların somut olayda gerçekleşmediği ve TPMK YİDK kararının iptali koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine yönelik karar yerinde bulunarak davacı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.
Davacı markalarının asıl unsurunu “MAKRO” VE “MACRO” ibareleri oluşturmakta olup, başvuru konusu işaret ise “MAKRO TEKNİK FLEX + ŞEKİL” ibarelidir. Bu durumda, itiraza mesnet davacı markaları ile davalı başvuru markası arasında görsel, sessel, işitsel ve anlamsal olarak benzerlik bulunduğu, dolayısıyla aynı mal ve/veya hizmetlerde kullanılması halinde o mal ve hizmetlerin aynı teşebbüsten ya da bağlı teşebbüsten geldiği yönünde iltibasa sebep olabileceği kabul edilmelidir.
Şu halde, aynı mal ve hizmetlerde markanın köken gösterme fonksiyonu yönünden karıştırma ihtimali bulunduğu gözetilerek gerek başvuru markası ve gerekse de itiraza mesnet markalar kapsamında bulunan 35. sınıf hizmetler yönünden bir değerlendirme yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, kararın mümeyyiz davacı taraf yararına bozulması gerekmiştir.

Kararın Sonucuna ve Tam Künye Bilgilerine Erişin

Kararın sonucunu görmek, tam künye bilgileriyle kopyalamak ve PDF olarak indirmek için abone olun veya bir reklam filmi izleyin...