MahkemeYargıtay 11. Hukuk Dairesi
Esas No 2020 / ****
Karar No 2020 / ****
Karar Tarihi **.11.2020
Karşı OyYok

Karar Metni

MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 28/02/2018 tarih ve 2017/304 E.- 2018/78 K. sayılı kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce verilen 12/12/2019 tarih ve 2018/1737 E.- 2019/1305 K. sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, “KÜLTÜR” esas ibareli tanınmış markaların sahibi olduğunu, anılan markaların uzun süredir kullanıldığını, müvekkillerinin ayrıca KÜLTÜR KOLEJİ, KÜLTÜR ORTAOKULU, KÜLTÜR, KÜLTÜR FEN LİSESİ, KÜLTÜR ANAOKULLARI, KÜLTÜR OKULLARI, KÜLTÜR LİSESİ, KÜLTÜR 2000 KOLEJİ, İKEK İSTANBUL KÜLTÜR EĞİTİM KURUMLARI gibi tescilsiz marka kullanarak 41. sınıf hizmetlerin sunumunu da yaptığını, KÜLTÜR ÜNİVERSİTESİ ve KÜLTÜR KOLEJİ tanıtım işareti ve markalarının tüm Türkiye’de tanınan, maruf ve meşhur markalar olduğunu, müvekkili İKÜ’nün 1930’lu yıllardan buyana eğitim hizmeti sunduğunu, KÜLTÜR ÜNİVERSİTESİ’nin 1997 yılında kurulduğunu, kötü niyetli davalının müvekkili markalarıyla iltibas yaratan ve onlara tecavüz oluşturan 17.10.2015 gün ve 2015/84344 kod numaralı, “ANA KÜLTÜR EĞİTİM KURUMLARI” ibareli, 41. sınıf hizmetleri içeren marka tescil başvurusunun ilânı üzerine kötüniyet, iltibas ve tanınmışlık ile yanıltıcılık ve vasıf bildirme vakıalarına dayalı olarak başvurunun reddi arzusunu içeren itirazlarının önce Markalar Dairesi ve nihaî olarak da YİDK tarafından 2017/M-5176 sayılı kararla reddedildiğini, oysa başvurunun müvekkillerinin seri markalarının arasına sızdığından iltibasın kaçınılmaz olduğunu, öte yandan müvekkilinin KÜLTÜR tanıtım işareti ile uzun yıllardan bu yana eğitim hizmeti sunarak markalarına tanınmışlık vasfı kazandırdığını, başvurunun müvekkili markalarının tanınmışlığından haksız yarar sağlayacağını ileri sürerek kurum kararının iptaline ve davalı adına tescil olunan markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı şirket vekili, tarafların markaları arasında ortalama alıcıları iltibasa düşürebilecek derecede benzerlik bulunmadığını, “KÜLTÜR” ibaresinin 41. sınıf ürünler bakımından kimsenin tekeline verilemeyeceğini, başvuruda bunun yanında başka ayırt edici unsurlar olduğunu, başvuruda kötüniyet bulunmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … vekili, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davalının markasının “ANA KÜLTÜR EĞİTİM KURUMLARI” ibareli olduğu, başvuru kapsamındaki ürün ve hizmetlerin genel olarak davacı markalarının kapsamında yer aldığı, ancak başvuru konusu “ANA KÜLTÜR EĞİTİM KURUMLARI” ibareli işaretin ayırt edici ve baskın unsurları nazara alınarak yapılan gözlemde görsel, sescil ve anlamsal olarak bıraktığı umumi intibaı itibariyle davacıların tanınmışlık vasfı bulunan “KÜLTÜR” ibareli markaları ve unvanı ile benzer olmadığı, normal düzeyde bilgilendirilmiş, makul ölçüde dikkatli, işaret ve markayı aynı anda görüp detaylarını karşılaştıramayan ve daha önce yararlandığı hizmetlerle ilgili markanın göz ve kulakta kalan izine dayanarak sonraki 41. sınıf ürün ve hizmetlerin tercihinde aynı markayla sunulan ürün ve hizmetlerden yararlanmak isteyen ortalama düzeydeki alıcıların markalar arasında bir ilişkilendirme kurmayacağı, marka ve işareti bütün olarak algılayacakları ve hafızalarında tutacakları, karşılaştırmayı da bu şekilde yapacakları, ayrıca ürünlerin ve hizmetlerin niteliğine göre daha fazla dikkat gösterecekleri, bunun sonucunda ilk bakışta doğacak intibaının farklı olması sebebiyle davacı markasıyla sunulan ürün ve hizmetleri satın almak isterken davalı işaretiyle sunulan ürün ve hizmetleri tercih etmeyecekleri, bu marka ve işaret ile sunulan 41. sınıf ürün ve hizmetlerin idari ve ekonomik olarak bağlantılı şirketler tarafından verildiği şeklinde herhangi bir ilişkilendirme kurmayacakları, başvurunun tescilinin davacının markalarıyla iltibasa sebebiyet vermeyeceği gibi onun tanınmışlığından haksız yarar da sağlamayacağı, itibar ve ayırt edici karakterine zarar vermeyeceği, davacının “KÜLTÜR” ibareli ticaret unvanı için de aynı sonuca ulaşılacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili istinaf kanun yoluna başvuruda bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, davalının başvurusuna konu “ANA KÜLTÜR EĞİTİM KURUMLARI” ibareli işaretin ayırt edici ve baskın unsurları nazara alındığında davacıların tanınmışlık vasfı bulunan “KÜLTÜR” ibareli markaları ve unvanı ile benzer olmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

Kararın Sonucuna ve Tam Künye Bilgilerine Erişin

Kararın sonucunu görmek, tam künye bilgileriyle kopyalamak ve PDF olarak indirmek için abone olun veya bir reklam filmi izleyin...