MahkemeYargıtay 11. Hukuk Dairesi
Esas No 2020 / ****
Karar No 2021 / ****
Karar Tarihi **.12.2021
Karşı OyYok

Karar Metni

MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 12. HUKUK DAİRESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen davada İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 07.02.2018 tarih ve 2015/246 E- 2018/20 K. sayılı kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf istemlerinin esastan reddine – kısmen kabulüne dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi’nce verilen 18.10.2019 tarih ve 2018/739 E- 2019/1306 K. sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekilince duruşmalı, davalı vekili tarafından duruşmasız olarak istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, duruşma için belirlenen 14.12.2021 günü hazır bulunan davacı vekili Av. … ile davalı vekili Av. … dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi Dr. … tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, dava dışı temlik eden Bordo ..A.Ş. tarafından muhtelif tarihlerde yurtdışından ithal edilen ürünlerin deniz yolu ile taşıma işini davalının üstlendiğini, davalının yükleri teslim ettiğini ve davalı tarafından kesilen navlun faturaları ile lokal masraf faturalarının temlik eden tarafından davalıya ödendiğini, ancak davalının hukuka aykırı olarak konteyner demurajı olarak 463.220,00 USD demuraj ücreti talep ettiğini, ancak navlun sözleşmesinde ve konişmentolarda bu yönde bir hüküm olmadığını, oluşacak demuraj için bu demuraja ait sürelerin de belirtilmediğini, ayrıca davalı tarafından temlik edene gemilere varış ihbarnamelerinin de gönderilmediğini, geminin limana ulaştığı tarih, boşaltma süreleri, demuraj süresi ve ücretlere ilişkin bilgi verilmediğini, davalının 73.916,00 USD tutarında dayanağı olmayan ek ödeme talep ettiğini, temlik edenin yükünü bir an önce teslim almak için ödemeleri yapmak zorunda kaldığını, toplam 603.919,00 USD bedelli çekleri 05.03.2014 tarihinde davalıya verdiğini, 06.03.2014 tarihinde ise ihtarname göndererek ihtirazi kaydını belirttiğini, demuraj faturalarını iade ettiğini, ayrıca davalının demuraj talep ettiği konteynerlerin sahibi veya işleteni olmadığını iddia ederek müvekkilinin 603.919,00 USD tutarındaki ödemenin 537.136,00 USD’si yönünden davalıya borçlu olmadığının tespitine ve bu tutarın ödeme tarihinden itibaren bankalarca bir yıl vadeli USD cinsinden mevduata uygulanan en yüksek faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, zaman aşımı definde bulunduklarını, temlik eden taşıtan ile müvekkili arasında navlun sözleşmesi akdedildiğini, dolayısıyla TTK’nın 1246. maddesi uyarınca davanın 1 yıllık zamanaşımı süresinden sonra açıldığını, zira dava konusu konteynerlerin 2013 yılı ekim ve kasım ayları içinde limana tahliye edildiğini, müvekkilinin 05.03.2014 tarihli ordinolar ile yükleri temlik edene teslim ettiğini ve teslimle birlikte taşıma akdinin sona erdiğini, zamanaşımı süresinin bu tarihte işlemeye başladığını ve 05.03.2015 tarihinde sona erdiğini, müvekkilinin forwarder olarak deniz nakliye işleri ile iştigal ettiğini, temlik eden taşıtanın forwarder olarak faaliyet gösteren Jit Ulus…Ltd. Şti. aracılığı ile müvekkili ile temas kurduğunu ve yurt dışından ithal ettiği yükleri müvekkiline taşıttığını, müvekkilinin ise taşımayı üstlendiği konteynerleri farklı firma hatlarına ait gemilerle taşıttığını, temlik edenin isteği ile yazışmaların Jit Ulus. Nak, Ltd. Şti. ile yapıldığını, ancak işin ileri safhalarında temlik edenin doğrudan davalı ile yazışma yaptığını, temlik edenin dava konusu 46 adet konteyner nakliyesine ilişkin konteynerlerden İzmir limanına gelen birisini teslim almadığını ve o konteyner muhteviyatı yükün tasfiyeye girdiğini, Ambarlı ve İzmir Aliağa Limanlarına getirilen diğer konteyner yüklerini ise uzun süreli gecikmeyle teslim aldığını ve büyük miktarda konteyner demuraj bedelleri oluştuğunu, müvekkili taşımayı donatanlara yaptırdığından konteyner gecikme bedellerini fiili taşıyanlara ödediğini, icra edilen bahse konu yedi adet taşımaya ilişkin olarak davacının temlik edenine ve yetkili kıldığı aracıya varış bildirimlerinin faks ve e-maille gönderildiğini, ancak konteynerlerin uzun süre teslim alınmadığını, ayrıca davacının beyan ettiği navlun, lokal masraf ve demuraj hesaplarının hatalı olduğunu, temlik edenin halen müvekkiline bakiye 12.028,63 USD borcu bulunduğunu, davalı müvekkilinin navlun ve lokal masraf faturaları tutarının 121,527,63 USD, demuraj faturaları tutarının 494.420,00 USD olduğunu, dava konusu 7 taşımaya ilişkin davalı taşıtanın navlun, ardiye ve demuraj faturaları toplamının 615.947,63 USD olduğunu, buna karşılık taşıtan temlik edenin söz konusu 7 taşıma ile ilgili çeklerle yaptığı ödemesinin 603.919,00 USD olduğunu, olmayan alacağın temliki mümkün olmadığı için dayanak temliknamenin geçerli olmadığını, ayrıca temlik edenin bu borcu kabul ettiğinin 17.12.2014 tarihli yazısı ile kanıtlı olduğunu, bu yazıda temlik edenin kur farkından kaynaklanan 35.705,25 TL bakiye alacağı olduğunu iddia ettiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesi’nce, davanın, dava dışı temlik eden Bordo şirketinin İngiltere’den ithal ettiği ve gemi ile İzmir-Aliağa ve Ambarlı Limanlarına taşınan yükler nedeniyle davalı taşıyıcı firma tarafından fazladan tahsil edildiği ileri sürülen konteyner demuraj ücreti ve ek masrafların ödeme tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre davalıdan tahsili istemine ilişkin olduğu, taraflar arasındaki ilişki navlun sözleşmesinden kaynaklanmakta ise de, davalı tarafın haksız ve hukuka aykırı şekilde fazladan tahsilat yaptığı iddia edildiğinden uyuşmazlığa TBK’nun 82. maddesinde düzenlenen sebepsiz zenginleşmeye ilişkin zamanaşımı süresinin uygulanması gerektiği, temlik eden Bordo şirketinin davalıya çeklerle ödeme yaptığı, davanın 05.03.2014 olanödeme tarihinden itibaren BK’nun 82. maddesinde öngörülen iki yıllık zamanaşımı süresi içerisinde açıldığı, bu sebeple davalının zaman aşımı itirazının yerinde görülmediği, somut olayda Bordo’nun taşıtan, MCL şirketinin ise akdi taşıyan konumunda olduğu, davalının üstlendiği taşıma işini dava dışı donatanlar vasıtasıyla yerine getirdiği, uyuşmazlık konusu olan konteyner demuraj ücretinden dolayı taşıtanın sorumlu tutulabilmesi için navlun sözleşmesinde ya da konişmentoda demuraj ödeneceğine ve demuraj tarifesine ilişkin hüküm bulunması gerektiği, davaya konu taşıma ilişkisinde konişmentolarda demuraja ilişkin herhangi bir hüküm bulunmadığı, dosyaya sunulan elektronik posta yazışmalarının içeriğinden Jit firmasının yükün taşındığı konteynerler için aracılık yani forwarderlik hizmeti verdiği ve davalının Jit firmasına gönderdiği mesajlar ile demuraj uygulamasının yapılacağı konusunda uyarılarda bulunduğu, tarafların demuraj konusunda bilgilendirildiğinin kabulü
gerektiği, öte yandan taşıyan tarafından tahliye limanında varış ihbarnamesi gönderildiği dosya kapsamına göre ispatlanamamış olsa da, yük ilgilisi Bordo’nun konteynerler limana indikten yaklaşık 2 – 3 ay sonra yükü teslim almasının sebebini açıklayamadığı, Jit firmasının Bordo adına hareket ettiği kanaatine ulaşıldığından elektronik yazışmalar dikkate alındığında Bordo’nun 19.12.2013 tarihi itibariyle konteynerlerin teslim alınmamasından doğacak demuraj ücretinden sorumlu tutulabileceği, akdi taşıyan konumundaki MCL’nin Bordo’dan demuraj ücreti isteyebilmesinin bir başka koşulunun ise fiili taşıyanlara demuraj ödediğini ispatlaması gerektiği, MCL’nin ticari defterlerinde dava dışı donatanlarca MCL adına toplam 240.124,00 USD tutarında demuraj faturasının kesildiğinin tespit edildiği, ancak davalı MCL’nin bu tutardan 152.064,00 USD’yi ödediğinin dosya kapsamına göre ispatlandığı, dava dışı Bordo’dan istenebilecek demuraj ücretinin en fazla 152.064,00 USD olabileceği, öte yandan MCL’nin dosyaya sunduğu navlun faturası tutarının 48.719,74 USD olduğu, davacının kabulünde olan navlun miktarının ise 66.783,00 USD olduğu, 66.783,00 USD’nin esas alınması gerektiği, bu durumda 152.064,00 USD demuraj ücreti ile birlikte Bordo’nun ödemesi gereken toplam demuraj ve navlun tutarının 218.847,00 USD olduğu, temlik edenin davalıya toplam 603.919,00 USD ödeme yaptığının taraflar arasında ihtilafsız olduğu, bu durumda davalının dava dışı Bordo’dan 385.072,00 USD fazladan tahsilat yaptığı, bu tutarın hukuki dayanağı bulunmadığından sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre temlik alan davacıya iade edilmesi gerektiği, dava tarihinden önce davalıya ödeme ihtarnamesi gönderilmediği, faizin dava tarihinden itibaren işletilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile davacının davalıya 385.072,00 USD borçlu olmadığının tespiti ile bu tutarın dava tarihinden itibaren 3095 sayılı Yasa’nın 4/a maddesi gereğince işleyecek USD faizi ile birlikte davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hükme karşı taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi’nce, tüm taşımalarda fiili taşıyanın navlun faturalarına akdi taşıyanın karı konularak temlik edene fatura edildiği, davalı akdi taşıyanın hiç karsız olarak taşıma işini yaptığının kabul edilemeyeceği, 6.ve 7. taşımaya ilişkin navlun ve masraf bedellerinden temlik edenin sorumlu olduğu, buna göre dava dışı olan ihtilafsız bedele …6105 numaralı konşimento için 05.03.2014 tarihli 38.912,00 USD, …6139 nolu konşimento için 12.232,33 USD bedelli navlun ve 3.600,00 USD bedelli ardiye faturalarının ilavesi gerektiği, tüm taşımalar için 66.782,90 (66.783,00) + 54.744,33= 121.527,33 USD ödenmesi gereken navlun ve masraf bedeli olduğu, bu gerekçeye göre davacı vekilinin temlik edenin demuraj bedelinden sorumlu olmadığı, tebliğ olunmayan faturalardan da sorumlu olmadığına yönelik istinaf nedenlerinin yerinde olmadığı, esastan reddi gerektiği, ilk derece mahkemesinin davalının fiili taşıyanlara ödediği demuraj bedelini İstanbul-Ambarlı limanına
taşınan 6 konşimento için ödenen demuraj bedeli ile sınırlı kabul ettiği, incelenen davalı ticari defterlerinde donatanlara ödendiği tespit edilen ve banka ödeme makbuzları ile ispat olunan aradan geçen zamana göre de üçüncü şahıs fiili taşıyan Seago/line hattının davalıya alacak iddiası ileri sürdüğü belgelenemediğinden Seago/line hattına ödenen 08.07.2014 tarihli 88.060,00 USD demuraj fatura ödemesinin de hesaba katılması gerektiği, konteyner işleten sıfatını haiz olmayan davalıdan donatana demuraj olarak ödenen bedellerin iadesinin istenemeyeceği, davalı akdi taşıyanın, zamanında işlemlerini tamamlayıp malını gümrükten çekmeyen temlik eden ithalatçının kusuru nedeniyle oluşan zararının tazminini bekleyemeyeceği, dava sebepsiz zenginleşmeye dayalı olduğundan davalı tarafından dava tarihinden önce donatana ödenen bedelin hesaba katılmamasının yerinde olmadığı, buna göre davacı tarafından fazla düzenlendiği iddia olunan konteyner demuraj bedellerinin iadesinin talep edilebileceği, mali müşavir Semra Durul tarafından hazırlanan bilirkişi raporunda, fiili taşıyanlar tarafından düzenlenen demuraj faturalarının 240.124,00 USD olduğu, bu bedellerin
akdi taşıyan tarafından fiili taşıyanlara ödendiğinin davalı ticari defterlerinden anlaşıldığı, davalı tarafından temlik eden adına düzenlenen 494.420,00 USD demuraj faturası farkı kadar (254.296,00 USD) iade talep edilebileceğinin belirlendiği, ancak temlik edenin davalıya ödemesinin 603.919,00 USD olduğu, bu ödemeden 121.527,33 + 240.124,00 = 361.651,33 USD’nin iadesinin talep edilemeyeceği, iade edilebilecek tutarın 603.919,00-361.651,33= 242.267,67 USD olup hükümde yazılı olduğu üzere 2 adet navlun ve bir adet ardiye Seago/line demuraj faturası dikkate alınmadan verilen hükme yönelik olarak davalı vekilinin ileri sürdüğü istinaf nedenlerinin kısmen yerinde görüldüğü gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kısmen kabulü ile 242.267,67 USD’den dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti ile bu tutarın dava tarihinden itibaren 3095 sayılı Yasa’nın 4/a maddesi gereğince işleyecek USD faizi ile birlikte davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK’nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK’nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına ve özellikle dava konusu edilen beş adet çekten dört adedinin 21.04.2014, 05.05.2014, 12.05.2014, 16.06.2014 tarihlerinde ödenmiş olmasına ve bu durumda zamanaşımı süresinin 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu 1246. maddesine göre de dolmamış bulunmasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

Kararın Sonucuna ve Tam Künye Bilgilerine Erişin

Kararın sonucunu görmek, tam künye bilgileriyle kopyalamak ve PDF olarak indirmek için abone olun veya bir reklam filmi izleyin...