Karar Metni
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 18.10.2019 tarih ve 2019/319 E. – 2019/1140 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış, bazı noksanlıkların ikmali için mahalline gönderilen dosyanın eksikliklerin giderilmesinden sonra gönderildiği anlaşılmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili sigorta şirketinin sigortalısı olan dava dışı Erhan İş ve Dış Ticaret Şirketine ait emtianın nakliyesi sırasında araçta yangın meydana gelmesi nedeniyle hasarlandığını, hasar nedeniyle sigortalıya hasar bedeli ödendiğini, ödenen hasar bedelinin işleten ve sürücü olan davalılardan talep edilmesine rağmen ödenmediğini ileri sürerek 186.179,00 TL’nin ödeme tarihinden itibaren faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı … , yangında kusuru bulunmadığını, istenilen tazminat bedelinin fahiş olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı şirket vekili, hasarın poliçe kapsamı dışında olduğunu, bu durumda ödemenin lütuf ödemesi olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre, davacı sigortalısı ile alıcı arasında teslim yerinin Gaziantep şeklinde olacağı bir satımın yapıldığı, satıcının malı tesliminden sonra sorumluluğun alıcıya geçtiği, ürünlerin zarar görmesi halinde zarar görenin satıcı değil alıcı olduğu, dosyadaki belgelerden de satıcının ihraç ettiği malların bir kısmının bedelinin alıcı firmadan tahsil ettiğinin anlaşıldığı, satıcının malların tamamının bedelini talep etmemesinin bağış niteliğinde olduğu, bu halde de sigorta şirketinin satıcıya bir tazminat ödemesinde bulunma zorunluluğunun olmadığı, sigortalıya yapılan ödemenin ex gratia niteliği taşıdığı, ayrıca davacı tarafça alıcı firmanın zararının ödenmesi halinde taşıyıcıya rücu edebileceği, bu durumda hak sahibi olan Kazakistan’daki firmaya ödenmeyen hasar bedelinden dolayı davacı şirketin halefiyet hakkının bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, nakliyat abonman sigorta poliçesi kapsamında olduğu iddia edilen hasara istinaden ödenen tazminatın rücuen tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, taşımaya konu emtianın davacı sigortalısınca FCA Gaziantep teslim şartlı satılması nedeniyle emtianın taşıyıcıya teslimi sonrasında meydana gelen hasardan alıcı sorumlu olacağından sigortalının sigortalanabilir bir menfaatinin bulunmadığı, bu halde yapılan ödemenin lütuf ödemesi olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. 6102 sayılı TTK’nın 1408 maddesi “sigorta sözleşmesinin yapılması anında, sigortalanan menfaat mevcut değilse, sigorta sözleşmesi geçersizdir. Sözleşmenin yapıldığı anda var olan menfaat, sözleşmenin süresi içinde ortadan kalkarsa, sözleşme o anda geçersiz olur.” hükmünü haiz olup, bu hüküm uyarınca poliçenin tanziminden hasar tarihine dek olan süreçte sigortalının menfaatinin olması gerekmektedir. Ancak, Dairemizin yerleşmiş kararları gereğince sigortalı şirket tarafından alıcıdan satım bedelinin tahsil edilip edilmediği araştırılarak, tahsil edilmemiş olduğunun tespiti halinde sigortalının menfaatinin bulunduğu gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
Kararın Sonucuna ve Tam Künye Bilgilerine Erişin
Kararın sonucunu görmek, tam künye bilgileriyle kopyalamak ve PDF olarak indirmek için abone olun veya bir reklam filmi izleyin...