Karar Metni
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 12. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 16/10/2017 tarih ve 2016/592 E.- 2017/687 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kabulüne dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi’nce verilen 07/05/2019 tarih ve 2018/213 E.- 2019/657 K. sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği düşünüldü:
Davacı vekili, dava dışı OMV Petrol Ofisi A.Ş tarafından yine dava dışı MSG Grup Ltd. Şti.’ye satılan madeni yağ emtiasının taşınma işini, müvekkil şirkete blok yurt içi taşıyıcı sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortalı olan Alişan Ulus. Taş. Tic. A.Ş’nin üstlendiğini, sigortalının bu taşıma işini alt taşıyıcı olan davalı Yalçın İnş. San. Nak. Taah. Tic. Ltd.Şti.’ye yaptırdığını, taşıma esnasında römorkta yangın çıktığını ve araçta bulunan tüm emtianın yanarak zayi olduğunu, 40.597- Euro zarar tutarının sigortalıya 22.10.2015 tarihinde ödendiğini, gönderen ile taşıyıcı arasında oluşan taşıma sözleşmesinin amacının taşınmasına karar verilen eşyanın taşıyıcıya teslim edildiği biçimde aynen gönderilene ulaştırması gerektiğini, aracın veya çalıştırdığı kişinin kusurunu ileri sürerek bu sorumluluktan kurtulamayacağını, sigorta tazminatını ödeyen müvekkil şirketin TTK’nın 1472. maddesi gereğince sigortalısının haklarına halef olduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 40.597- Euro’nun dava tarihindeki karşılığı olan 129.593.-TL’nin ödeme tarihi olan 22.10.2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, malı yükleyen dava dışı OMV Petrol Ofisi A.Ş tarafından mal araca yüklemeden önce aracın uygunluk denetiminin yapıldığını ve uygunluk onayı sonrasında aracın yola çıktığını, müvekkili firmanın yangının çıkışına sebebiyet verebilecek herhangi bir hata veya ihmalinin söz konusu olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İlk derece mahkemesi, iddia, savunma, toplanan deliller, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; yangın olayının bilinmeyen bir nedenden ötürü lastiğin patlaması ve jantın asfalta teması sonucu sıçrayan kıvılcımlar neticesinde oluştuğu, TTK ile düzenlenen davalının sorumluluğu koşullarının mevcut olmadığı ve davalıya sorumluluk yüklenemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesince tüm dosya kapsamına göre yapılan istinaf incelemesi sonucunda; yangın olayının, lastiğin patlaması sonucu asfalta sürtünen jantlardan çıkan kıvılcım neticesinde gerçekleştiği, TTK’nın 877. maddesi gereği lastiğin patlamasının bakım ve işletme kusuru oluşturduğu, davalının TTK’nın 876. maddesi gereği en yüksek özeni göstermesine rağmen kaçınamayacağı ve sonuçlarını önleyemeyeceği bir sebepten hasarın gerçekleştiğini ispatlayamadığı gerekçesiyle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak ve yeniden hüküm kurularak, davanın kabulüne, 129.593.-TL’nin ödeme tarihi olan 22.10.2015 tarihinden itibaren avans faizi işletilerek davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, araçta çıkan yangın sonucu taşımaya konu madeni yağ emtiasının tamamen hasarlanması sonucu davacının, sigortalısı olan asıl taşıyıcıya ödediği tazminatın, fiili taşıyıcı olan davalıdan rücuen tahsili istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK’nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK’nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına ve benimsenen bilirkişi raporunda; hükmedilen meblağın sınırlı sorumluluk kapsamı içinde kalmasına göre, usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
Kararın Sonucuna ve Tam Künye Bilgilerine Erişin
Kararın sonucunu görmek, tam künye bilgileriyle kopyalamak ve PDF olarak indirmek için abone olun veya bir reklam filmi izleyin...