Karar Metni
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 14/04/2016 tarih ve 2016/399-2016/225 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava, 6100 sayılı Kanun’un geçici 3/2. maddesi delaletiyle uygulanması gereken HUMK 3156 sayılı Kanun ile değişik 438/1 maddesi hükmü gereğince miktar veya değer söz konusu olmaksızın duruşmalı olarak incelenmesi gereken dava ve işlerin dışında bulunduğundan duruşma isteğinin reddiyle incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Asıl davada davacı Meydan A.Ş. vekili, müvekkiline ait 90.000 Euro değerindeki sanayi dikiş makinelerinin Almanya’dan İstanbul’a taşınmasının davalı Maksi Ltd. Şti. tarafından gerçekleştirileceği hususunun sözleşme ile kararlaştırıldığını, anılan davalının acentesi Ofg Ltd. Şti. tarafından taşımanın diğer davalı Dönüş A.Ş.’ye tevdi edildiğini, CMR sigortasının da Lutz Gmbh tarafından yapıldığını, emtianın, Romanya sınırı civarında emtiayı taşıyan aracın kaza yapması sonucunda zayi olduğunu, hasar ihbarı yapılmasına karşın zararın ödenmemesi üzerine tahsili için giriştikleri icra takibine borçlu davalıların haksız yere itiraz ettiklerini ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen dava davacısı Eureko Sigorta A.Ş. vekili, müvekkili sigorta şirketi ile dava dışı sigortalısı arasında nakliyat/emtia sigorta poliçesi bağıtlandığını, sigortalı emtianın, Almanya’dan Türkiye’ye sevki sırasında, davalı taşıyıcıların zincirleme sorumluluğunu gerektirecek şekilde hasarlandığını, müvekkili şirkete yapılan hasar ihbarı sonrasında, davalı taşıyıcıların verdiği hasarın nevi ve miktarı kesin olarak belirlenip müvekkili şirketçe sigortalısına ödendiğini, söz
konusu emtianın hasar ve zarara uğramasından davalıların sorumlu bulunduklarını ileri sürerek hasar bedelinin ödeme tarihinden itibaren faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Asıl ve birleşen dosya davalısı Dönüş A.Ş. vekili, dava konusu taşımanın müvekkili şirket tarafından gerçekleştirildiğini, ancak malların sigortalı olması nedeniyle müvekkilinden tazminat talep edilemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir
Asıl ve birleşen dosya davalısı Ofg Ltd. Şti. vekili, asıl ve birleşen davanın reddini istemiştir.
Asıl ve birleşen dosya davalısı Maksi Global Ltd. Şti. vekili, davanın reddini istemiştir.
Asıl dosya davalısı … vekili davanın reddini istemiştir.
Dairemizin bozma ilamına uyan mahkemece, birleşen dava yönünden dosyanın tefrikine, asıl davada ise davacının davayı takip etmediği gerekçesiyle HMK’nun 150/5 maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Asıl dava, taşıma sözleşmesinden kaynaklanan tazminat, birleşen dava ise, taşıma sözleşmesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece davalı Ofg Ltd. Şti. dışındaki davalılar yönünden asıl davanın kabulüne, birleşen davanın ise kısmen kabulüne karar verilmiştir. Karar, yalnızca birleşen dosya davacısı vekili tarafından ve birleşen dava yönünden temyiz edilmiş olup, Dairemizin 29/09/2014 tarih ve 2014/10022 Esas, 2014/14836 Karar sayılı ilamıyla birleşen dava davacısı yararına bozulmuştur. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucu, birleşen dava davacısı yönünden dosyanın tefrikine karar verilmiş olup, asıl dava yönünden ise dosyanın HMK 150/1 maddesi gereğince işlemden kaldırıldığı, yasal 3 aylık süre içinde de davanın yenilenmediği gerekçesiyle HMK 150/5 maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Ancak, bozma ilamı öncesi mahkemenin verdiği karar, yalnızca birleşen dava davacısı tarafından ve birleşen dava yönünden temyiz edilmiş olup, asıl davaya ilişkin verilen karara ilişkin taraflarca temyiz kanun yoluna başvurulmamıştır. Dolayısıyla, asıl davaya ilişkin ilk derece mahkemesince verilen karar temyiz edilmeyerek kesinleşmiştir. Bu durumda, mahkemece, asıl davaya ilişkin verilen kararın taraflarca temyiz edilmeyerek kesinleştiği hususu gözetilerek, bozma sonrası yargılamaya devam edilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, mahkemece, yazılı olduğu şekilde, bozma sonrası asıl davanın davacısı tarafından davanın takip edilmediği ve akabinde yenilenmediği gerekçesiyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi doğru olmamış ve davacı yararına bozmayı gerektirmiştir.
Kararın Sonucuna ve Tam Künye Bilgilerine Erişin
Kararın sonucunu görmek, tam künye bilgileriyle kopyalamak ve PDF olarak indirmek için abone olun veya bir reklam filmi izleyin...