MahkemeYargıtay 11. Hukuk Dairesi
Esas No 2020 / ****
Karar No 2020 / ****
Karar Tarihi **.11.2020
Karşı OyYok

Karar Metni

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 10.12.2019 tarih ve 2019/794-2019/1097 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin dava dışı Fransız Cevimod adlı şirketin siparişi üzerine 14.060 Euro değerinde tişört imal ettiğini ve bu emtianın Fransa’daki alıcısına gönderilmek üzere davalı …ye 21/10/2011 tarihinde teslim edildiğini, emtianın diğer davalı … şirketine 21/10/2011 tarihli poliçe ile sigorta ettirildiğini, ancak taşıma sırasında aracın Bulgaristan’da kaza geçirmesi nedeniyle emtianın hasarlandığını ve dava dışı alıcıya gönderme imkanı kalmadığını, dava konusu malların bedelinin talebine dair ihtarnamenin 25/01/2012 tarihinde davalılara tebliğ edilmesine rağmen ödeme yapılmaması üzerine davalılar hakkında başlatılan icra takibine davalı …nin tamamen, diğer davalının ise kısmen itiraz ettiğini, itirazın haksız olduğunu ileri sürerek ihtarnamenin tebliğ edildiği 25/01/2012 tarihi Merkez Bankası kuru dikkate alınarak hesaplanan fatura bedeli 33.386.- TL ve navlun bedeli 1.198.- TL olmak üzere toplam 34.584.- TL’den sigorta şirketince daha önce yapılan 3.875.- TLlik ödemenin mahsubu ile bakiye 30.709,00 TL alacağın 25/01/2012 tarihinden itibaren işleyecek Merkez Bankası avans faizi ile davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Mars Lojistik Uluslararası Taşımacılık Depolama Dağıtım ve Tic. A.Ş. vekili, davacının zararının sigorta tarafından karşılandığını, müvekkilinin sorumluluğunun sınırlı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı … Şirketi vekili, davacının zararının karşılandığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre, taşımaya konu emtianın 155 adedinin kaybolduğu, bakiyesinin kullanılabilecek nitelikte bulunduğu iç piyasada adedi 3,00 TL bedelle değerlendirilebileceği, sovtaj değerinin düşülmesi ile 25.140,26 TL’nin davacının gerçek zararı olduğu, davalı … şirketince daha önce ödenen ve davacının da mahsubunu istediği 3.875.00 TL’nin düşülmesi ile 21.265,26 TL’den sigortanın sorumlu olduğu, diğer davalıya verilmesine yer olmadığı gerekçesi ile davalı taşıyan bakımından yeniden karar verilmesin yer olmadığına, davalı … şirketi hakkındaki davanın kısmen kabulü ile 21.265,26TL‘nin (13.289,75 TL’si yönünden tahsilde tekerrüre esas olmayacak şekilde) tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, emtia nakliyat sigorta poliçesinden ve emtia taşıma sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Davacı, emtiada meydana gelen hasar nedeniyle taşıyandan ve kendi sigortacısından oluşan zararın tazminini talep etmiştir. Mahkemece evvelce verilen 2016/353 E. – 2017/152 K. sayılı kararla, emtianın sovtaj değerinin bulunmadığı değerlendirilerek taşıyıcının sorumluluğuna dair CMR hükümleri uyarınca 13.289,75 TL’nin davalılardan müteselsilen tahsiline dair verilen karar, davacı vekili ve taşıyan davalının temyizi üzerine Dairemizce taşıyan aleyhine açılan davanın onanmasına, davalı … şirketinin poliçe limitleri dahilinde olmak kaydıyla gerçek zarardan sorumlu olduğu ve evvelce verilen kararı temyiz etmemek suretiyle oluşan usuli müktesep hakkın da gözetmesi ile hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiğinden bahisle davacı yararına bozulmuştur. Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde yukarıda yazılı gerekçeyle taşıyan aleyhine açılan davanın onanarak kesinleşmesi nedeniyle bu davalı yönünden yeniden karar verilmesine yer olmadığına, sigortacı davalı yönünden ise tazminat bedeli bakımından oluşan usuli müktesep hak gözetilmek suretiyle malın sovtaj değeri düşülerek hesaplanan gerçek zarara hükmedilmiştir. Ancak, Mahkemece evvelce verilen 2016/353 E. – 2017/152 K. sayılı kararda malın sovtaj değerinin olmadığı değerlendirilmiş ve bu karara karşı davalı … şirketinin temyiz kanun yoluna başvurmaması nedeniyle malın sovtaj değerinin olmadığı hususunda davacı lehine usuli müktesep hak oluşmuş olmasına rağmen bu kez mahkemece davacı lehine oluşan usuli müktesep hak dikkate alınmaksızın sovtaj değerinin düşülmesi ile hasıl olan miktara hükmedilmesi doğru olmamış; bozmayı gerektirmiştir.

Kararın Sonucuna ve Tam Künye Bilgilerine Erişin

Kararın sonucunu görmek, tam künye bilgileriyle kopyalamak ve PDF olarak indirmek için abone olun veya bir reklam filmi izleyin...