Karar Metni
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 09/05/2017 gün ve 2014/289 – 2017/363 sayılı kararı bozan Daire’nin 14/05/2018 gün ve 2017/3863 – 2018/3501 sayılı kararı aleyhinde taraf vekilleri tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili, davalı şirket temsilcilerinin yüksek faiz verileceği ve parasını istediği zaman geri alabileceği taahhüdünde bulunmaları üzerine müvekkilinin belge karşılığında davalılara 20.345,00 DM verdiğini, davalıların aynı yöntemle binlerce kişiden nakit para topladıklarını, kısa bir süre sonra müvekkilinin parasını istediğini, ancak bu güne kadar kendisine ödeme yapılmadığını, hisse senetlerinin izinsiz olarak halka arz edildiğini, Kombassan Grubu tarafından yapılan usulsüzlüklerin SPK ve diğer resmi kurum raporlarında açıklandığını, müvekkilinin şirket ortağı yapılmasının hukuken mümkün olmadığını, kanuna uygun bir ortaklık ilişkisinin kurulmadığını ve davalı …’ın yönetim kurulu başkanı olarak diğer davalılarla birlikte zarardan sorumlu olduğunu ileri sürerek, müvekkilinin davalı şirketlerde hukuka uygun surette kurulmuş bir ortaklığının bulunmadığının tespiti ile müvekkilinden tahsil edilen 20.345,00 DM karşılığı 16.643 TL’nin en yüksek avans faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, zamanaşımı, hak düşürücü süre, husumet ve esasa ilişkin savunmalarda bulunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne dair verilen kararın davalı …Ş. ve Kombassan İnş. Tar. ve San. İşl. Tic. A.Ş. vekilinin temyizi üzerine karar Dairemizce bozulmuştur
Bu kez taraf vekilleri, karar düzeltme isteminde bulunmuştur
(1)Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 5219 sayılı Kanun ile değişik 440/III-1 nci maddesi uyarınca 01/01/2018 tarihinden itibaren karar düzeltme sınırı 15.938,80 TL’ye yükseltilmiştir.
Davacı vekili, dava dilekçesinde toplam 16.643,00 TL’nin tahsilini istemiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen kararın, davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine karar, Dairemizin 14/05/2018 tarih ve 2017/3863 E.- 2018/3501 K. sayılı ilamı ile davalı yararına bozulmuştur. Davacı vekilince karar düzeltme isteminde bulunulmuş ise de davacı vekilinin asıl kararı temyiz etmemesi ve Dairemizce davalı yararına yapılan bozma ilamı kapsamı göz önüne alındığında mahkemece ret edilen miktar ve yukarıda anılan Kanun hükmü uyarınca karar düzeltme sınırının altında kaldığından davacı vekilinin karar düzeltme dilekçesinin reddi gerekmiştir.
(2) Dava, geçerli şekilde ortaklık ilişkisinin kurulmadığının tespiti ve bu amaçla verilen paranın tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece yukarıda özetlenen gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Ancak, 07.12.2019 tarih, 30971 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan 7194 sayılı Dijital Hizmet Vergisi ile Bazı Kanunlarda ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un 41. maddesinde 25/3/1987 tarihli ve 3332 sayılı Sermaye Piyasasının Teşviki, Sermayenin Tabana Yaygınlaştırılması ve Ekonomiyi Düzenlemede Alınacak Tedbirler ile 5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu, 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu ve 3182 Sayılı Bankalar Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanuna aşağıdaki geçici maddenin eklendiği belirtilmiş olup, işbu geçici 4. maddede ”31/12/2014 tarihine kadar, pay sahibi sayısı nedeniyle payları halka arz olunmuş sayılan ve payları borsada işlem gören anonim ortaklıklar tarafından doğrudan veya dolaylı olarak nominal ya da primli değer üzerinden pay veya pay adı altında satışı yapılmış olan her türlü araç, 6/12/2012 tarihli ve 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanununun kaydileştirmeye ilişkin şartlarına tabi olmaksızın 29/6/1956 tarihli ve 6762 sayılı mülga Türk Ticaret Kanunu ile 13/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında pay addolunur, bu ortaklıklara yapılan ödemeler pay karşılığı yapılmış kabul edilir ve ortaklık ilişkisi kurulmuş sayılır. Bu payların kaydileştirilmemiş olması ortaklık haklarına halel getirmeyeceği gibi ortaklık ilişkisinin kurulmadığı da iddia edilemez. Birinci fıkra kapsamında kurulmuş olan ortaklık ilişkileri hakkında; geçerli bir ortaklık ilişkisi bulunmadığı veya primli pay satışı yapıldığı ileri sürülerek sebepsiz zenginleşme, haksız fiil, sözleşme öncesi görüşmelere aykırılık veya sözleşmeye aykırılık nedenlerine dayalı olarak açılan ve kanun yolu incelemesindekiler dahil görülmekte olan menfi tespit, tazminat veya alacak davalarında, karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilir ve yargılama gideri ile maktu vekalet ücreti ortaklık üzerinde bırakılır.” hükmü düzenlenmiş, aynı Kanun’un 52/1-h maddesinde de işbu hükmün yayımı tarihinde yürürlüğe gireceği hükme bağlanmıştır.
Bu durum karşısında, davalılar vekilinin karar düzeltme isteminin kabulüyle mahkemece taraf iddia ve savunmalarının Sermaye Piyasası Kanunu’nun 16. maddesi ve anılan yasal düzenleme kapsamında değerlendirilerek sonucuna göre bir karar vermek üzere Dairemizin bozma ilamının kaldırılarak, mahkeme kararın yukarıda açıklanan değişik gerekçeyle re’sen bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
(3) Bozma sebep ve şekline göre davalı şirketler vekilinin karar düzeltme itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
Kararın Sonucuna ve Tam Künye Bilgilerine Erişin
Kararın sonucunu görmek, tam künye bilgileriyle kopyalamak ve PDF olarak indirmek için abone olun veya bir reklam filmi izleyin...