MahkemeYargıtay 11. Hukuk Dairesi
Esas No 2020 / ****
Karar No 2020 / ****
Karar Tarihi **.02.2020
Karşı OyVar

Karar Metni

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 18/05/2017 gün ve 2014/964 – 2017/453 sayılı kararı bozan Daire’nin 02/05/2019 gün ve 2017/4440 – 2019/3341 sayılı kararı aleyhinde davalılar …, … ve şirketler vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili, davacıdan yüksek faiz getireceği ve istendiği an geri ödeneceği garantisi ile 01.02.1998 tarihinde (70.425) DM tahsil edildiğini, karşılığında belge verildiğini, davalıların Bankacılık Kanunu’na aykırı şekilde mevduat topladığını, SPK’na aykırı olarak aracılık faaliyetinde bulunup hisse senetlerini halka arz ettiklerini, davalı … ve dava dışı diğer yöneticilerin cürüm işlemek amacıyla çete oluşturmak suçundan yargılandıklarını, şirket defterlerinin de usulüne uygun tutulmadığını ileri sürerek, davacının davalı şirketle ortaklık ilişkisi bulunmadığının tespitine, şimdilik 6.500 TL’nın ödendiği tarihten itibaren ticari faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiş, 27.10.2016 tarihli ıslah dilekçesi ile dava değerini 68.774,00TL’ye yükseltmiştir.
Davalılar vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne, davacının davalı …Ş.’nin şirket ortağı olmadığının tespitine, 56.072.60 TL’nin temerrüt tarihi olarak kabul edilen 14/08/2008 dava tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlardaki avans faiziyle davalılardan tahsiline dair kararın davalılar …, …, şirketler vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine karar Daizremizce bozulmuştur.
Bu kez de davalılar …, …, şirketler vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
(1) Dava, geçerli şekilde ortaklık ilişkisinin kurulmadığının tespiti ve bu amaçla verilen paranın tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece yukarıda özetlenen gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Ancak, 07.12.2019 tarih, 30971 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan 7194 sayılı Dijital Hizmet Vergisi ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un 41. maddesinde 25/3/1987 tarihli ve 3332 sayılı Sermaye Piyasasının Teşviki, Sermayenin Tabana Yaygınlaştırılması ve Ekonomiyi Düzenlemede Alınacak Tedbirler İle 5422 Sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu, 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu ve 3182 Sayılı Bankalar Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanuna aşağıdaki geçici maddenin eklendiği belirtilmiş olup, işbu geçici 4. maddede ”31/12/2014 tarihine kadar, pay sahibi sayısı nedeniyle payları halka arz olunmuş sayılan ve payları borsada işlem gören anonim ortaklıklar tarafından doğrudan veya dolaylı olarak nominal ya da primli değer üzerinden pay veya pay adı altında satışı yapılmış olan her türlü araç, 6/12/2012 tarihli ve 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanununun kaydileştirmeye ilişkin şartlarına tabi olmaksızın 29/6/1956 tarihli ve 6762 sayılı mülga Türk Ticaret Kanunu ile 13/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında pay addolunur, bu ortaklıklara yapılan ödemeler pay karşılığı yapılmış kabul edilir ve ortaklık ilişkisi kurulmuş sayılır. Bu payların kaydileştirilmemiş olması ortaklık haklarına halel getirmeyeceği gibi ortaklık ilişkisinin kurulmadığı da iddia edilemez. Birinci fıkra kapsamında kurulmuş olan ortaklık ilişkileri hakkında; geçerli bir ortaklık ilişkisi bulunmadığı veya primli pay satışı yapıldığı ileri sürülerek sebepsiz zenginleşme, haksız fiil, sözleşme öncesi görüşmelere aykırılık veya sözleşmeye aykırılık nedenlerine dayalı olarak açılan ve kanun yolu incelemesindekiler dahil görülmekte olan menfi tespit, tazminat veya alacak davalarında, karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilir ve yargılama gideri ile maktu vekalet ücreti ortaklık üzerinde bırakılır.” hükmü düzenlenmiş, aynı Kanun’un 52/1-h maddesinde de işbu hükmün yayımı tarihinde yürürlüğe gireceği hükme bağlanmıştır.
Bu durum karşısında, mahkemece taraf iddia ve savunmalarının Sermaye Piyasası Kanunu’nun 16. maddesi ve anılan yasal düzenleme kapsamında değerlendirilerek sonucuna göre bir karar vermek gerektiğinden davalı şirketler, … ve … vekillerinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin bozma ilamının kaldırılarak, mahkeme kararının yukarıda açıklanan değişik gerekçeyle re’sen bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
(2) Bozma sebep ve şekline göre, davalı şirketler, … ve … vekillerinin karar düzeltme itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.

Kararın Sonucuna ve Tam Künye Bilgilerine Erişin

Kararın sonucunu görmek, tam künye bilgileriyle kopyalamak ve PDF olarak indirmek için abone olun veya bir reklam filmi izleyin...