MahkemeYargıtay 11. Hukuk Dairesi
Esas No 2020 / ****
Karar No 2021 / ****
Karar Tarihi **.01.1970
Karşı OyVar

Karar Metni

MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 21. HUKUK DAİRESİ

Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 05.07.2018 tarih ve 2015/18 E. – 2018/584 K. sayılı kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi’nce verilen 30.01.2020 tarih ve 2018/2197 E. – 2020/138 K. sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkili ile davalı arasında işletme hakkı devir sözleşmesi imzalandığını, müvekkili aleyhine açılan Beyoğlu 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2009/30 Esas 2009/388 Karar sayılı kararıyla hükmedilen alacağı müvekkilinin ödemek zorunda kaldığını, 22.04.2002 tarihli sözleşme kapsamında açılan davada dava dışı Beypınarlar Tur..Ltd. Şti.’ye ödeme yapıldığını, İHDS öncesinde meydana geldiğini, yapılan sözleşmenin dağıtım sistemi işletimiyle alakalı olduğunu, İHDS kapsamında müvekkiline ödeme yapılması gerektiğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 9.000,00 TL’nin 20.01.2011, 430,17 TL’nin 14.02.2011 ödeme tarihlerinden, 100.493,90 TL’nin ödeme tarihinden, 3.748,72 TL temyiz harç ve masrafları ile 2.064,53 TL ilam harcının ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek avans faiziyle tahsilini talep ve dava etmiş, 22.01.2018 tarihli ıslah dilekçesiyle dayanak ilamda müvekkili lehine hükmedilen 10.000,00 TL vekalet ücreti mahsup edilerek ödeme yapıldığından ek olarak 10.000,00 TL vekalet ücretinin tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili; davanın zaman aşımına uğradığını, davacının taleplerinin taraflar arasındaki İHDS sözleşmesinin yapıldığı 24.07.2006 tarihinden sonra yani dağıtım faaliyetlerinin davacı tarafından yürütüldüğü dönemde gerçekleştiğini ve müvekkilinin sorumluluğunun bulunmadığını, ayrıca müvekkiline davacının bildirim yükümlülüğünü yerine getirmediğini ve bu sebeple faiz ve icra dosyasına ilişkin giderleri talep edemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davaya konu alacağın Haziran 2002 – Eylül 2006 dönemini kapsadığı, alacağın bir kısmının İHDS imza tarihinden önce bir kısmının ise imza tarihinden sonra doğduğu, yapılan yargılama sonucunda mahkemece BEDAŞ aleyhine itirazın iptali ile takibin devamına karar verildiği, 01.03.2010 tarihinde 3.481,85 TL temyiz harcı ile temyiz yoluna başvurma harcının ödendiği, 12.03.2010 tarihinde 106,01 TL gecikme zammı ile 2.064,53 TL bakiye harcı olmak üzere 2.170,54 TL olarak ödendiği, bu kalemden davacının 2.064,53 TL’yi talep ettiği, 04.01.2011 tarihinde 340,80 TL temyiz onama harcının ödendiği, bu miktarın talep edilmediği, 19.01.2011 tarihinde 100.493,90 TL’nin icra dosyasına ödendiği, 25.01.2011 tarihinde 9.000,00 TL, 16.02.2011 tarihinde 430,17 TL’nin ilamda hükmolunan vekalet ücreti ve yargılama gideri olarak icra dosyasına ödendiği, rücuen alacak istimine dayanak olan asıl alacağın 61.258,18 TL olduğu, Şişli 2. İcra Müdürlüğü’nün 2010/5531 Esas sayılı dosyasında yapılan ve dosyada mevcut kapak hesabının denetlenebilir olduğu, 25.01.2011 tarihi itibariyle 9.461,19 TL olduğu, Beyoğlu 4. İcra Müdürlüğü’nün 2008/23005 Esas sayılı dosyasında yapılan ve 12.01.2011 tarihli kapak hesabının ise denetlenebilir olmadığı, takipte toplamda davacıdan 113.123,41 TL talep edilebileceği, bu değerden 10.015,53 TL’nin mahsubu sonucunda davacıdan 103.107,88 TL talep edilebileceği, ancak davacının bu miktardan daha az 100.493,90 TL ödendiğinden sonuçta bir değişiklik olmayacağı, davacının ödediği bu miktarın %97,07’sinin rücuya esas olacağı, bu kapsamda temyiz başvuru harcı ve posta gideri olarak 01.03.2010 tarihinden itibaren 3.379,83 TL, bakiye karar harcı olarak 12.03.2010 tarihinden itibaren 2.004,04 TL, ilamdan doğan sorumluluk olarak 19.01.2011 tarihinden itibaren 97.549,43 TL, ilamdan doğan sorumluluk olarak 25.01.2011 tarihinden itibaren 8.736,30 TL, ilamdan doğan sorumluluk olarak 16.02.2011 tarihinden itibaren 417,57 TL’nin davalıdan talep edilebileceği, ıslah edilen bölüme ilişkin ise davacı talebinin yerinde olmadığı, davacı yanca icra dosyasına ödenen bedelin vekalet ücreti mahsup edilerek yapıldığı, sadece ödenen bedelin rücuen tahsilinin talep edilebileceği ve talebin yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 112.087,17 TL’nin 3.379,83 TL’sine 01.03.2010 tarihinden itibaren, 2.004,04 TL’sine 12.03.2010 tarihinden itibaren, 97.549,43 TL’sine 19.01.2011 tarihinden itibaren, 8.736,30 TL’sine 25.01.2011 tarihinden itibaren ve 417,57 TL’sine 16.02.2011 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle tahsiline karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili ve davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre; taraf vekillerinin istinaf başvurularının, ilk derece mahkemesince verilen kararın usul ve esas bakımından kanuna uygun olduğu gerekçesiyle esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin temyiz istemlerinin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK’nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK’nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 4,90 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, aşağıda yazılı bakiye 5.742,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 15.02.2021 tarihinde kesin olarak oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY

Enerji sektöründeki özelleştirmelerin 4046 sayılı Kanun hükümleri çerçevesinde Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından gerçekleştirileceği 4628 sayılı yasa ile düzenlenmiş, 02.04.2004 tarih ve 2004/22 sayılı Özelleştirme Yüksek Kurulu Kararı ile TEDAŞ özelleştirme kapsam ve programına alınmış, davacı şirketinde dahil olduğu 20 şirket, Türkiyedeki dağıtım bölgelerinde dağıtım lisansına sahip olarak 01.03.2005 tarihi itibariyle sermayesinin tamamı TEDAŞ’a ait olmakla birlikte, TEDAŞ’tan ayrı birer tüzel kişiliğe sahip olarak faaliyete başlamıştır.
TEDAŞ tarafından 20 adet dağıtım şirketi kurulduktan sonra herbiri ile ayrı ayrı 24.07.2006 tarihli İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi imzalanmıştır.
Davacı şirket, tüm hisseleri davalı TEDAŞ’a ait olmak üzere 28/05/2013 tarihine kadar faaliyet göstermiş, bu süreçte özelleştirme işlemleri yürütülmüş, özelleştirmenin tamamlanmasıyla birlikte davacı şirketin hisselerinin tamamı Beda Enerji Dağıtım ve Perakende Satış Hizmetleri devredilerek 28/05/2013 tarihli hisse satış sözleşmesi akdedilmiştir.
Dava konusu ödeme, davacıya ait hisselerin tamamının kamuya ait olduğu, 28/05/2013 tarihli hisse satış sözleşmesinden önce 24.07.2007 ve 01.08.2007 tarihinde yapılmıştır.
Özelleştirme aşamasında Boğaziçi EDAŞ tarafından düzenlenen ve beyan edilen devre esas mizan kayıtları temel alınarak “devre esas” bilanço düzenlemeleri yapılmak suretiyle geçmişe yönelik borç ve alacak işlemleri kesinleştirilmiş olup dava konusu ödeme bilançoda yer almaksızın işlemler ikmal edilmek suretiyle Boğaziçi EDAŞ’ın özel sektöre devri gerçekleştirilmiştir.
Bu halde, devre esas bilanço düzenlemeleri yapılmak suretiyle geçmişe yönelik borç ve alacak işlemleri kesinleştirildiğinden, davalı TEDAŞ’tan geçmiş döneme ilişkin herhangi bir talepte bulunulamaz.
Keza, 28/05/2013 günlü Hisse Satış Sözleşmesi’nin 9.3 maddesinde de “alıcının, basiretli bir tacir gibi davranmak suretiyle” …… şirketlerin sözleşme tarihi itibariyle mevcut ve fiziki durumunu bilerek hisseleri devir ve teslim aldığı, şirketler hakkında kendisine verilen bilgilerin gerçek durumu yansıtmadığı veya benzer iddiaları ileri süremeyeceği, hisselerin devrinin gerçekleşmesinin ardından, ayıba ve zapta karşı tekeffül hükümleri başta olmak üzere yürürlükteki mevzuat kapsamında herhangi bir fiili veya hukuki nedene dayanarak talepte bulunamayacağı …..” hükmü karşısında da davalının sorumluluğundan söz edilmesi mümkün değildir.
Diğer taraftan 28/05/2013 günlü sözleşmenin 9.4 maddesinde düzenlenen “şirketlerde yapılmış olan her türlü işlemden kaynaklanan borç ve yükümlülüklerden ,kayıtlara intikal etmemiş olsa dahi şirketlerin sorumlu olduğu, bu hususlarda alınmış karar ve yapılmış sözleşmelerle ilgili olarak alıcının ve şirketlerin idare ve TEDAŞ’ı ilzam edecek hiçbir başvuru ve rücu hakkı bulunmadığı” hükmü de davalının sorumluluğunun olmadığını göstermektedir.
Ayrıca, özelleştirme sürecinde, taraflarca takip edilen dosyalara ilişkin listeler hazırlanarak tesbit tutanakları düzenlenmiş olup, dava konusu ödemeye ilişkin dava ve icra dosyası bu tutanaklarda yer almamaktadır.
Hisselerin tamamının kamuya ait olduğu 28/05/2013 tarihi öncesi, 24.07.2007 ve 01.08.2007 tarihinde yapılan ödeme nedeniyle davacının (devir öncesi) 24.07.2006 tarihli İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi’ne istinaden yine hisselerinin tamamı kamuya ait bulunan davalı TEDAŞ’tan dava konusu alacağı talep etmesi nasıl mümkün değil ise, 28/05/2013 tarihli hisse devir sözleşmesi ile tamamen el değiştiren davacının, kendisi tarafından yapılmayan ödemeyi, kesinleşen devre esas bilançolarda yer almaması nedeniyle davalıdan talep etmesi de hukuken mümkün değildir.
Aksi düşüncenin kabulü, davacı yönünden sebepsiz zenginleşme, davalı yönünden ise ikinci kez aynı parayı ödeme sonucu doğuracaktır.

Kararın Sonucuna ve Tam Künye Bilgilerine Erişin

Kararın sonucunu görmek, tam künye bilgileriyle kopyalamak ve PDF olarak indirmek için abone olun veya bir reklam filmi izleyin...