Karar Metni
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 21. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 26.04.2018 tarih ve 2017/172 E- 2018/423 K. sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi’nce verilen 04.03.2020 tarih ve 2018/2291 E- 2020/300 K. sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacı şirketin elektrik hizmetlerinin özelleştirilmesi amacı ile çıkarılan 4046 sayılı Özelleştirme Kanunu hükümleri uyarınca kurulan ticari şirket olduğunu, TEDAŞ mülkiyetinde bulunan elektrik dağıtım sisteminin işletme hakkının 24.07.2006 tarihinde davacıya devredildiğini, taraflar arasında yapılan sözleşmenin 7.4 ve 7.6 maddeleri uyarınca; TEDAŞ döneminde gerçekleşen iş ve işlemlerden dolayı 3. kişilerin hak taleplerinin doğuracağı sorumlulukların dönemsel olarak paylaştırıldığını, davaya konu alacağa ilişkin olarak davalının personeli olan dava dışı …’ın 25.11.2005 tarihinde geçirdiği sürekli iş göremezlik nedeniyle kendisine SGK tarafından ödenen bedellerin rücuen tahsili için SGK tarafından davacı aleyhine Yerköy Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/763 E., 2014/1453 K. sayılı dosyası açılan davanın davacı aleyhine sonuçlandığını, kararın onandığını ve onanan karar gereğince Yozgat 2. İcra Müdürlüğünün 2016/5658 sayılı dosyasında davacı aleyhine takip yapıldığını, davacının Yozgat 2. İcra Müdürlüğüne 155.322,73 TL ve harç, yargılama gideri olarak toplam 11.667,80 TL ödeme yapıldığını ileri sürerek toplam 166.990,53 TL’nin ödeme tarihinden itibaren hesaplanacak avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, açılan davanın rücu talebine ilişkin olması nedeniyle iki yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu, özelleştirme idaresi tarafından dağıtım bölgeleri için ayrı ayrı anonim şirketler kurulduğunu, elektrik dağıtım şirketinin tüzel kişiliği hakları, borçları ve yükümlülükte herhangi bir değişiklik olmaksızın sadece hisselerinin el değiştirdiğini, davacının imzaladığı 24.07.2006 tarihli sözleşmenin 18.6. maddesinde yapılan düzenleme uyarınca davacı şirketin bu sözleşmeye dayanarak kamu kuruluşlarından masraf ve zarar talep edilemeyeceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece tüm dosya kapsamına göre; rücuya konu davanın işletme hakkı devir sözleşmesinin akdedilmesinden önceki bir tarihte 25.11.2005 tarihinde meydana geldiği, davaya konu ödemelerin ise hisse devir sözleşmesinin imzalandığı 30.08.2010 tarihinden sonra yapıldığı, taraflar arasında yapılan İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi, davalı tarafın sorumlu olduğu dönemde gerçekleşen iş ve işlemler nedeni ile dava dışı üçüncü kişi tarafından açılan ve kesinleşen mahkeme kararı, icrada yapılan ödeme ve tüm dosya içeriğine göre, taraflar arasında yapılan sözleşme 7.4 uyarınca TEDAŞ’ın sorumlu olduğu dönemde gerçekleşen eylemler ve hukuki işlemlerden dolayı, davalı tarafın sorumlu olduğu anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kabulü ile, 166.990,53 TL alacaktan 155.293,44 TL’sinin 01.11.2016, 29,30 TL’sinin 03.11.2016, 11.667,80 TL’sinin 11.11.2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine karar verilmiştir.
Karara karşı davalı vekilince istinaf isteminde bulunulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, ilk derece mahkemesi kararında bir isabetsizlik görülmediğinden davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
Kararın Sonucuna ve Tam Künye Bilgilerine Erişin
Kararın sonucunu görmek, tam künye bilgileriyle kopyalamak ve PDF olarak indirmek için abone olun veya bir reklam filmi izleyin...