Karar Metni
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Hatay 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 10.06.2014 tarih ve 2013/329-2014/223 sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesinin davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı, davalı ile aralarındaki harici araç satışına ilişkin ön sözleşmeye istinaden davalıya güvence olarak bono verildiğini, bu ön sözleşmenin gerçekleşmesi için gerekli şartların sonradan ortadan kalktığını, bu durumun derhal davalıya bildirildiğini, davalının sözleşmeden cayılmayacağını bildirdiği gibi bonoyu da kısmi olarak takibe koyduğunu, davalının herhangi bir alacağının olmadığını belirterek takibin iptaline, bonodan dolayı borçlu olmadığının tespitine ve %20 den aşağı olmamak üzere haksız takip tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddine ve %20’den aşağı olmamak üzere tazminata karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre; davalının 28.02.0213 tarihli araç sipariş-satış sözleşmesi ile davalı şirketten 157.500,00 TL bedelle yeni araç satın aldığı, 2918 sayılı Yasa’nın 20/a maddesi uyarınca yeni araç satışlarında satış sözleşmesinin noterde yapılması zorunluluğu olmadığı, aracın yetkili satıcıdan satın alınması halinde adına sahiplik belgesi niteliğindeki faturanın düzenlenmesi ile aracın mülkiyetinin alıcıya geçeceği, sözleşmenin geçerli olduğu buna göre herkesin edimini yerine getirmesi gerektiği, davalının edimini yerine getirdiği, davacı tarafından sipariş edilen aracı teslime hazır bulundurduğu, davacı yönünden sözleşmenin feshi koşullarının oluşmadığı, davacının ihtarnamesinde ileri sürdüğü hususların sözleşmenin feshi için yeterli olmadığı, senedin bedelsiz kaldığından söz edilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, araç satım sözleşmesi gereği verilen bonodan dolayı borçlu olunmadığının tespiti talebine ilişkindir.
1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davalı kambiyo senedini takibe koyarken senet toplamının tutarı üzerinden değil dayanak sözleşmedeki cezai şart tutarı üzerinden talepte bulunmuştur. Davacı menfi tespit davasını açarken maktu harç yatırmıştır. Taraflar arasındaki ihtilafın 15.797,47 TL olduğu konusunda bir çekişme bulunmamaktadır. Buna rağmen mahkemece icapsız yere senet tutarının tamamı üzerinden harç ikmal ettirilerek ve bu miktar üzerinden red kararı verilip davacıyı fazladan vekalet ücreti ve yargılama giderinden sorumlu tutacak şekilde karar verilmesi doğru olmadığı gibi satışa konu aracın ticari araç olduğu gözetilerek ticaret mahkemesi sıfatıyla davaya bakılmamış olması da usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
Kararın Sonucuna ve Tam Künye Bilgilerine Erişin
Kararın sonucunu görmek, tam künye bilgileriyle kopyalamak ve PDF olarak indirmek için abone olun veya bir reklam filmi izleyin...