MahkemeYargıtay 11. Hukuk Dairesi
Esas No 2020 / ****
Karar No 2021 / ****
Karar Tarihi **.03.2021
Karşı OyYok

Karar Metni

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada Isparta 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 25.02.2020 tarih ve 2016/469 E. – 2020/47 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalının, müvekkiliyle dava dışı bir şirket arasında akdedilen kredi genel sözleşmesini müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, borcun ödenmemesi üzerine davalı aleyhine giriştikleri takibin itiraz üzerine durduğunu ileri sürerek, itirazın iptaline, % 40’tan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiş olup, 31.08.2012 havale tarihli dilekçesi ile itirazın iptali taleplerinin alacak davası olarak ıslahı için müracaatta bulunulduğunu, açılan itirazın iptali davasının dayanak icra takibinin açıldığı tarih itibariyle banka alacakları hakkında olup alacak davasında da aynı tarih itibariyle davalıdan olan alacaklarının miktarının hesaplanması gerektiğini beyan ederek dava dilekçelerinin arz edilen biçimde ıslahı ile bankalarının davalı …’den Isparta 1. İcra Müdürlüğü’nün 2010/3225 Esas sayılı dosyasının takip tarihi olan 30.11.2010 tarihi itibariyle alacaklarının tespit ve tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda, davalının, dava dışı şirket tarafından imzalanan sözleşmeye kefaletinden dolayı davacıya dava tarihi itibariyle 40.872,16 TL borçlu olduğu, ancak davacı tarafça 37.500.- TL üzerinden harç yatırıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne, 37.500.- TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1-) Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklı borcun sözleşmeyi müteselsil kefil sıfatıyla imzalayan davalıdan tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece yazılı gerekçelerle, dava dışı kredi borçlusu lehine verilen teminat mektubundan kaynaklanan borcun davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Ancak sözleşmenin “Kefalet Şerhi” başlığını taşıyan kısmının 1. maddesi; “Kefalet borcu; anapara ile bu sözleşme hükümlerine göre ödenmesi gereken her türlü faiz, komisyon vergi ve vekalet ücretleri ile diğer her türlü masraflar eklenerek hesaplanacak ve müşterek müteselsil borçlu ve müteselsil kefilin sorumluluğu bütün bu hususları kapsayacaktır.” hükmünü haizdir. Anılan sözleşme hükmüyle, nakdi kredilerden kaynaklı anapara, faiz ve masraflara ilişkin borçlar kefalet kapsamına alınmışsa da gayrinakdi kredilerden kaynaklanan borçların teminat kapsamına alınmadığı anlaşılmaktadır. Sözleşmenin diğer hükümlerinde de müteselsil kefilin gayri nakdi kredilerden kaynaklı borçlardan sorumlu olduğuna ilişkin açık bir hüküm bulunmamaktadır. Bu itibarla, mahkemece, belirtilen hususlar gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
2-) Bozma sebep ve şekline göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.

Kararın Sonucuna ve Tam Künye Bilgilerine Erişin

Kararın sonucunu görmek, tam künye bilgileriyle kopyalamak ve PDF olarak indirmek için abone olun veya bir reklam filmi izleyin...