MahkemeYargıtay 11. Hukuk Dairesi
Esas No 2020 / ****
Karar No 2021 / ****
Karar Tarihi **.03.2021
Karşı OyYok

Karar Metni

MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 11. HUKUK DAİRESİ

Taraflar arasında görülen davada Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 07.02.2019 tarih ve 2018/125 E- 2019/74 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi’nce verilen 11.06.2020 tarih ve 2019/1409 E- 2020/634 K. sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında tek yetkili satıcılık sözleşmesi düzenlediğini, sözleşmenin 8. maddesi uyarınca davalının müvekkiline sözleşmenin teminatını oluşturmak üzere süresiz olarak 200.000,00 TL bedelli banka teminat mektubu vermek durumunda olduğunu, ancak davalının gönderilen ihtarnameye rağmen teminat mektubu sunmadığını, ayrıca müvekkili hakkında alacak iddiasıyla ihtiyati haciz kararı aldığını, değinilen sözleşmenin 12. maddesinde hangi yaptırımların uygulanacağının belirlendiğini, buna göre davalının sözleşmeye aykırı hareket etmesi halinde 7 gün içerisinde 200.000,00 USD ödemesinin kararlaştırıldığını ileri sürerek, şimdilik 5.000,00 USD karşılığı 17.599,50 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, dava tarihi itibariyle taraflar arasında ayakta olan bir sözleşme bulunmadığını, davacının Kepez Belediyesi ile olan sözleşmesinin belediye tarafından feshedildiğini, bunun sonucu olarak müvekkili ile davacı arasındaki sözleşmenin de ortadan kalktığını, sözleşmenin feshi halinde alınan teminat ve kalan avansların derhal iade edileceği yönünde hüküm bulunduğunu, davacının sözleşme gereği yükümlülüklerini yerine getirmemesi nedeniyle dahi müvekkilinin teminat verme borcundan kaçınma hakkının olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İlk derece mahkemesi, iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, davacı ile davadışı Kepez Belediyesi arasındaki sözleşmenin 22.02.2018 tarih 309 sayılı Encümen kararı ile feshedildiği, davanın açıldığı 28.02.2018 tarihinde de dava konusu teminat verme borcuna dayanak oluşturan sözleşmenin konusuz kaldığı, sözleşmenin 8. maddesine göre eğer ki teminat mektubu sözleşme devam ederken davalı tarafından davacıya verilmiş olsaydı dahi bu teminatın sözleşmenin bitiş tarihinde (yani dava tarihinden önce) davalıya iade edilmesi gerekeceği, sözleşmenin ifasına yönelik ana ve kurucu unsur olmayan teminat mektubunun zamanında verilmemesi nedeniyle sözleşmenin konusuz kalmasından sonra sözleşmeye aykırılık nedeniyle cezai şart isteminin haklı ve yerinde olmadığı gibi hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf Mahkemesince iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, tek yetkili satıcılık sözleşmesine göre, davacının davalıya işletmekte olduğu tesisin seyahat acentesi ve tur operatörlerine pazarlama ve satış hakkını devrettiği, sözleşme uyarınca davalının davacıya 200.000,00 TL bedelli banka teminat mektubu vermesinin kararlaştırıldığı, sözleşmeye aykırı davranılması halinde 200.000,00 USD cezai şart belirlendiği, davacı ile dava dışı belediye arasındaki sözleşme eldeki davanın açılmasından önce belediye tarafından feshedildiği bu nedenle davaya konu sözleşmenin konusuz kaldığı, davacı taraf sözleşme ayakta olmasa dahi sırf davalının teminat mektubunu teslim etmemesi nedeniyle cezai şart alacağının oluşuğunu ileri sürdüğü ancak sözleşme uyarınca sözleşmenin ortadan kalkması halinde tüm teminat ve avansların iade edileceğinin kararlaştırıldığı, davalı teminat mektubunu vermiş olsa dahi sözleşmenin ortadan kalkması nedeniyle bu teminat mektubunun davalıya iade edilmesi gerektiği, dava tarihi itibariyle ayakta olan bir sözleşme bulunmayıp, geriye dönük olarak cezai şart alacağı talep edilmesi de mümkün olamayacağı gerekçesiyle davacı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına ve dava tarihi itibariyle sözleşmenin ayakta olmaması nedeniyle bu sözleşmeye dayalı olarak cezai şart talep edilemeyecek olmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

Kararın Sonucuna ve Tam Künye Bilgilerine Erişin

Kararın sonucunu görmek, tam künye bilgileriyle kopyalamak ve PDF olarak indirmek için abone olun veya bir reklam filmi izleyin...