MahkemeYargıtay 11. Hukuk Dairesi
Esas No 2020 / ****
Karar No 2021 / ****
Karar Tarihi **.05.2021
Karşı OyYok
Dava Konusu: çek şirketler Sözleşme

Karar Metni

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 25.12.2018 tarih ve 2018/33-2018/1092 sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi asıl ve birleşen davada davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Asıl davanın davacı vekili, davacı ile ihraç kaydıyla şeker almak üzere sözleşme imzalayan davalı … Turizm İnş. ve Tük. Mad. Paz. San. Tic. Ltd. Şti.’ye 17.01.2000 tarihli sözleşme çerçevesinde ihraç kaydıyla şeker teslim edildiğini, ancak davalı firma tarafından şekerin ihracı gerekirken ihraç edilmediğini, ihraç edilmiş gibi gösterilmek suretiyle düzenlenen belgeler kullanılarak şekerin yurt içinde bırakılması nedeniyle davacının zarara uğradığını, ayrıca bu zararın oluşmasında diğer davalılarında da sorumluluğu bulunduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla toplam 914.670.092.068 (eski) TL’nin 252.442.111.738 (eski) TL fiyat farkına dava açma tarihinden itibaren sözleşmede belirlenen aylık %10 faiz oranı üzerinden işleyecek faizi ve 6.269.151.193 TL’ye 6183 sayılı Yasa ile belirlenen faiz oranları üzerinden hesaplanacak gecikme zammı ve %50 fazlası ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, davalıların usulune uygun ihracaat yaptığını, davacının davalı şirketin ihracaatına ilişkin gümrük beyannameleri kapsamında beyan edilen ihracatın gerçekleştiği yönünde Öncüpınar Gümrük Müdürlüğü’nden alınan teyitler üzerine alınan tüm teminatları serbest bıraktığını, malın ihraç edildiğinin davacının kabulünde olduğunu belirterek, davanın reddini istemiştir.
Birleştirilen (Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2006/604 Es) davada davacı vekili, davacıya bağlı Elbistan Şeker Fabrikasıyla davalı … Turizm İnş. ve Tük. Mad. Paz. San. Tic. Ltd. Şti. arasında dahilde işleme izin belgeleri kapsamında şekerin satışına ilişkin sözleşme imzalandığını, davalının teslim aldığı şekerin belli bir kısmını müeyyideli kapattığını ve davacının zarara uğradığını ileri sürerek, 958.841,92 TL’nin dava tarihinden itibaren 6183 sayılı Yasa’da düzenlenen faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir
Davalı vekili birleşen davada, davalının Kilis Ağır Ceza Mahkemesinin 2001/88 esas ve 2003/177 karar sayılı ilamı ile kaçakçılık suçundan beraat ettiğini, davacının talebinin bu nedenle yerinde olmadığını, davalı şirket tarafından alınan şekerlerin sözleşmeye ve dahili işleme rejimine uygun ihraç edildiğini belirterek, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; bilirkişilerin tüm bilgi ve belgeleri irdeleyerek ulaştıkları tespit ve görüş, dosyaya uygun olduğu gerekçesiyle asıl ve birleşen davaların reddine karar verilmiştir.
Karar asıl ve birleşen davaların davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyulmuşsa da bozmanın gereği yerine getirilmemiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporu ayrıntılı incelemeyi içermediği gibi Yargıtay denetimine de elverişli değildir. Yargıtay (kapatılan) 19. Hukuk Dairesi’nin 2016/12424 esas ve 2017/7387 karar ve 30.10.2017 tarihli bozma ilamında “Uyuşmazlık iki noktada toplanmaktadır. Birincisi, davalıya ihraç kaydı ile satılan şekerin yurt dışına gönderilip gönderilmediği, diğeri ise satın alınan şekerin yurt içinde işlendikten sonra yurt dışına gönderilip gönderilmediğine ilişkindir. Konu teknik incelemeyi gerektirmekte olup yapılan inceleme ve alınan rapor denetime elverişli ve yeterli değildir. Mahkemece gümrük mevzuatını bilen kişilerden oluşturulacak bilirkişi heyeti aracılığı ile gümrük kayıtları incelenip, sunulan deliller tartışılarak malların hangi ülkeye ihraç edildiğinin, nerede işlendiğinin araştırılarak gümrük çıkış belgeleri ile çıkan malların içeriği kontrol edildikten ve karşılaştırıldıktan sonra alınacak rapor doğrultusunda bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.” denildiği halde, bilirkişi heyetinde gümrük mevzuatını ve uygulamasını bilen bir kişinin bulunmadığı gibi bilirkişi raporunda sıkça atıf yapılan, ceza yargılaması sırasında alınan 21.02.2003 tarihli bilirkişi raporuna ilişkin olarak, Kilis Ağır Ceza Mahkemesinin 2001/88 (bozmadan sonra 2008/183 esas) esas ve 2003/177 karar ve 28.10.2003 tarihli kararı, Yargıtay 7. Ceza Dairesi’nin 2004/30687 esas ve 2008/17748 karar ve 22.09.2008 tarihli kararıyla, “… konunun, dış ticaret rejimi ile gümrük mevzuatı, ithalat ve ihracat hususlarında uzman iktisatçı ve emekli gümrük müdür ve müfettişlerinden oluşturulacak bilirkişi heyetine incelettirilerek sonucuna nazaran sanıkların hukuki durumlarının tayin ve takdiri gerekirken konunun ne şekilde uzmanı oldukları anlaşılamayan makine mühendislerinden oluşturulan bilirkişi raporuna itibarla yazılı şekilde hüküm tesisi” yasaya aykırı görülerek kararın bozulmasına karar verilmiştir. Bozmadan sonra Kilis Ağır Ceza mahkemesinin 2008/183 esas ve 2009/83 karar ve 09.04.2009 tarihli kararında, “… bilirkişi raporunda dosya içeriğinde herhangi bir ihracat beyannamesi aslı ve fotokopisi olmadığı, yine ihracat yükü taşıyan araçların tartıldığına dair tartı ve kantar belgesi olmadığından Suriye Gümrük kayıtlarına göre konu ile ilgili net bir düşünce ve kanaate varılmadığı bildirilmiştir.” denilmiştir. Mahkemece, bu husus dahi tartışılmadan, gerekçesiz olarak sadece bilirkişi raporunun dosyaya uygun olduğu belirtilerek yazılı şekilde karar verilmiştir. Mahkemece, gümrük mevzuatından anlayan bir heyet oluşturularak ve asıl – birleşen davada, davalıya ihraç kaydı ile satılan şekerin yurt dışına gönderilip gönderilmediği ve davalı tarafından satın alınan şekerin yurt içinde işlendikten sonra yurt dışına gönderilip gönderilmediği konusunda ispat yükünün davalıda olduğu gözetilerek, tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.

Kararın Sonucuna ve Tam Künye Bilgilerine Erişin

Kararın sonucunu görmek, tam künye bilgileriyle kopyalamak ve PDF olarak indirmek için abone olun veya bir reklam filmi izleyin...