Karar Metni
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 11. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 01.11.2018 tarih ve 2016/171 E- 2018/730 K. sayılı kararın davacı vekili ve davalı EM3 Elektrik Elektronik Otom. Enerji. Ürt.İnş. Taah. Tic. ve San. A.Ş. tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine-esastan kabulüne dair Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi’nce verilen 15.10.2019 tarih ve 2019/181 E- 2019/1918 K. sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi asıl ve birleşen davada davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, bazı noksanlıkların ikmali için mahalline gönderilen dosyanın eksikliklerin giderilmesinden sonra gönderildiği anlaşılmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Asıl davada davacı vekili, davacı ve davalı arasında 01.09.2014 tarihinde düzenlenen sözleşmeye istinaden davalının çift istasyonlu vakum makinesini 50 iş günü içinde teslim edeceği, gecikme halinde her gün için 100,00 TL ceza koşulunun ödeneceğinin kararlaştırıldığını, sözleşme tarihinde davalıya 53.000,00 USD ödeme yapıldığını, ancak teslimin gerçekleşmediğini davalı aleyhine makine için ödenen bedelin iadesi ve cezai şart bedelinin ödenmesi için icra takibine geçildiğini itiraz üzerine takibin durduğunu ileri sürerek, davalının itirazının iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının davalı şirketten makine temininin, davacının Kuveyt Türk Bankası Konyaaltı Şubesi ile yaptığı finansal kiralama sözleşmesi ile mümkün olduğunu, makina tesliminin sağlanması üzerine banka tarafından davalıya ödemede bulunulduğunu, taelp edilen cezai şartın yasal dayanağı bulunmadığını, savunarak davanın reddini istemiştir.
Birleşen davada davacı vekili, davacı, davalı banka ile akdettikleri 04/09/2014 tarihli finansal kiralama sözleşmesine konu bir adet vakum makinesinin ayıplı olmasından dolayı kullanamadığını ileri sürerek, davalı şirket ile yapılan eser sözleşmesinin feshini, her iki davalı arasında yapılan satış sözleşmesinin feshini, satım ve eser sözleşmesine konu makinesinin mahkemenin takdir edeceği tarafa teslim ve iadesini, finansal kiralama sözleşmesinin feshini, finansal kiralama sözleşmesi nedeniyle davalı bankaya ödenen toplam 102.490,52 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte ödenmesini, finansal kiralama sözleşmesi nedeniyle henüz vadesi gelmeyen 44.044,81 TL nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı şirket vekili,davanın reddini istemiştir.
Davalı banka vekili, davalı bankaya husumet yöneltilemeyeceğini, finansal kiralama sözleşmesinde fesih koşullarının düzenlendiğini, davacının fesih hakkı bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, davalı EM3 firması tarafından dava konusu makinenin davacıya teslim edildiğine dair bir belge veya tespit ile makinenin devreye alınması testlerini kapsayan herhangi bir delilin dosyaya sunulmadığı, ayrıca, makine üzerinde keşfen yapılan bilirkişi incelemesinde, makinede ve donanımındaki bazı cihazlarında eksiklikler olduğu, vidalama ve montaj izi tespit edilemediğinin anlaşıldığı, bu durum karşısında, taraflar arasındaki sözleşmenin 3.3 maddesine göre, dava konusu makinenin tüm sistem ve bileşenleri hazır duruma getirilerek ve test edilip devreye alınarak, çalışır vaziyette davacıya teslim edilmediğinin kabul edildiği, bu nedenle, davacının TBK 474/1 maddesindeki seçimlik haklardan sözleşmeden dönme hakkını kullandığı anlaşıldığından, peşin ödediği makine bedelinin (makinenin davalı şirkete iadesi şartıyla) davalı EM3 şirketinden tahsiline karar verildiği, ayrıca, makinenin sözleşmede taahhüt edilen 14.11.2014 tarihinde teslim edilmediği, teslimin yapılmaması halinde her gün için 100.00.- TL cezai şart uygulanacağı yine sözleşmenin 3.3 maddesinde davalı tarafça taahhüt edildiğinden, 14.11.2014 tarihinden 05.06.2015 tarihi dahil 206 günX100 TL= 20.600.- TL tazminat alacağı doğduğu, davacının bu zararını olumsuz zarar kapsamında talep ettiği kabul edilerek, dava konusu ayıplı makinenin davalıya iadesi koşuluyla davalının Antalya 1. İcra Müdürlüğü’nün 2015/5768 Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptaline, takibin 140.900,00 TL asıl alacak üzerinden devamına karar verilmesi gerektiği, birleşen davada, dava, eser sözleşmesinin ayıplı ifası nedeniyle borçlu bulunulmadığının tespiti, sözleşmelerin feshi ve sözleşme gereği ödenen bedelinin istirdadı istemine ilişkin olduğu, davacının davalı EM3 Elektrik Elektronik Otomasyon Enerji Üretimi İnşaat Taahhüt Ticaret ve Sanayi A.Ş’ye yönelik davasında; davanın, itirazın iptali davası açıldıktan sonra aynı konu ile ilgili açılmış menfi tespit davası olduğu, itirazın iptali davası açıldıktan sonra menfi tespit davası açmakta davacının hukuki yararı bulunmadığı ve bu sebeple davanın reddine karar verilmesi gerektiği, davacının, davalı …’ye yönelik davasında ise, davalı banka, dava konusu makineyi davacıya kiralayan konumunda olup, malın imalatından kaynaklanan ayıplardan yasa ve sözleşme hükümleri gereğince sorumlu olmadığından, bu davalıya yönelik açılan davanın davanın pasif husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, birleşen davada davacı vekili ve asıl davada davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, davacı vekilinin istinaf başvurusu yönünden; davacı tarafından kiralayanın sorumluluğunu ve sözleşmenin feshini gerektiren sebepleri ileri sürüp kanıtlayamadığı, sözleşmenin feshi, istirdat ve menfi tespit istemi ile açılan birleşen dosyadaki davada davalı bankaya husumet yöneltmesi gerektiği, bu durumda İlk Derece Mahkemesi tarafından finansal kiralama sözleşmesinin hükümleri değerlendirilmek suretiyle banka hakkındaki davanın esastan reddi gerekirken pasif husumet yokluğu nedeniyle dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi doğru değil ise de, istinaf edenin sıfatına göre istinaf edenin aleyhine sonuç doğuracak şekilde karar verilemeyeceğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmesi gerektiği, asıl dosyada davalı EM3 … A.Ş. vekilinin istinaf başvurusu yönünden; taraflar arasında, davalı yüklenici olmak üzere eser sözleşmesinin varlığı konusunda uyuşmazlık bulunmadığı, davacı, makinenin kendisine teslim edilmediğini ileri sürmüş ise de, davacının keşifteki beyanı ile, davaya konu makinenin arkadaşına devrettiği işyerinin deposunda atıl durumda bulunduğu, davalının burada kurulum ve otomasyon montajı yapacağını, makinenin işyeri devredilinceye kadar faal olan kısımda iken işyerinin devri ile depo kısmına taşındığını, makinenin kendisine usulüne uygun olarak tesliminin gerçekleşmediğini bildirmiş olup, keşif sırasında da sözleşme konusu makinenin davacının devrettiği işyerinin deposunda yani davacının zilyetliğinde olduğu, dolayısıyla makinenin teslim edildiğinin anlaşıldığı, 6098 sayılı TBK’nın 477. maddesinde eserin açıkça veya örtülü olarak kabulünden sonra yüklenicinin her türlü sorumluluktan kurtulacağı, iş sahibinin gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal etmesi halinde eseri kabul etmiş sayılacağı düzenlenmiş olup, dava tarihinden önce davacının davalı yükleniciye veya finansal kiralama sözleşmesinin tarafı olan davalı bankaya eserin teslim edilmediği veya ayıplı olduğu yönünde bir ihbarda bulunmadığı, bu hali ile eseri kabul etmiş sayılacağı, bu durumda geç teslimden kaynaklanan ceza koşulu isteminin de koşullarının oluşmadığı halde İlk Derece Mahkemesi tarafından hatalı değerlendirme sonucunda yazılı gerekçe ile, davanın kabulüne ilişkin kararın usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle, davacı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı EM3 … A.Ş. vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan kabulüne, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 01/11/2018 tarih ve 2016/171 Esas – 2018/730 Karar sayılı kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, asıl ve birleşen davada davacı vekili temyiz etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK’nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK’nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
Kararın Sonucuna ve Tam Künye Bilgilerine Erişin
Kararın sonucunu görmek, tam künye bilgileriyle kopyalamak ve PDF olarak indirmek için abone olun veya bir reklam filmi izleyin...