MahkemeYargıtay 11. Hukuk Dairesi
Esas No 2020 / ****
Karar No 2021 / ****
Karar Tarihi **.06.2021
Karşı OyVar

Karar Metni

MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 11.HUKUK DAİRESİ

Taraflar arasında görülen davada Burdur 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 10.12.2018 tarih ve 2018/230 E- 2018/779 K. sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi’nce verilen 30.12.2019 tarih ve 2019/622 E- 2019/2459 K. sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacının davalıya verdiği ve teslim ettiği çiğ süt bedelinin davalı tarafından ödenmemesi üzerine alacağın tahsili için başlattıkları icra takibine davalının haksız itirazı üzerine takibin durduğunu ileri sürerek, davalının itirazının iptali ile takibin devamına ve %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir
Davalı vekili, taraflar arasında imzalanan 01.01.2017 tarihli süt alım sözleşmesinin 3.maddesi gereğince sözleşmenin 01.01.2017 tarihinde başlayıp 31.12.2017 tarihinde sona ermesi gerektiğini, ayrıca tarafların sözleşme bitiminden 15 gün önce noter kanalı ile sözleşmeyi feshetmediği takdirde sözleşmenin süresiz uzayacağı, sözleşmenin 8.maddesinde, sözleşme süresinin bitiminden önce süt vermeyi bırakması veya sözleşmeye aykırı hareket edilmesi halinde teslim edilen bir aylık süt miktarı esas alınarak cezai şart uygulanacağı hususlarının kararlaştırıldığını, ancak davacı kooperatifin sözleşme bitim tarihi olan 31.12.2017 tarihinden 15 gün önceden fesh etmediğinden süt alım sözleşmesi süresiz olarak uzadığını, davacının 15 günlük fesih süresi geçtikten sonra Burdur 1.Noterliği ve 18.12.2017 tarihli ve 13486 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile sözleşmenin yenilenmeyeceğine ilişkin ihtar çektiğini, bu nedenle müvekkili lehine sözleşmenin 3 ve 8.maddeleri uyarınca cezai şart alacağı doğduğunu savunarak, davanın reddi ile %20 oranında kötüniyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davalının cezai şart alacağı için takas def’inde bulunmadığı, cezai şarta ilişkin faturasını davacıya tebliği ve ihtarnameye ilişkin belgelerini yasal süresinde ibraz etmediği, benimsenen bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulu ile takibe konu 89.392,00 TL asıl alacağa davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile asıl alacak üzerinden takibin devamına, işlemiş faiz alacağına lişkin talebin reddine, asıl alacak üzerinden %20 oranında 17.878,40 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Karara karşı, davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davalı sözleşmenin 8.maddesine göre cezai şart faturası kestiğini, ihtara rağmen cezai şart faturasının ödenmediğini savunmuş ise de dosya içerisinde davacının düzenlediği cezai şart ve ihtarname evrakları bulunmadığı, cezai şart faturası yönünden davalı şirketin davacı kooperatif aleyhine ayrı bir icra takip dosyası açmış olması ve kooperatifin itirazı üzerine itirazın iptali davası açmış olması karşısında süresinde takas def’inde bulunulmadığından eldeki davada cezai şart koşulları oluşup oluşmayacağı hususu incelenemeyeceği,takibe konu çiğ süt satımına ilişkin faturaları ticari defterlerine işleyen davalının fatura kapsamındaki sütleri aldığını da inkar etmemesi karşısında fatura bedellerini ödemediğinin sabit olduğu ve ödemeye ilişkin herhangi bir savunma ya da delil ileri sürülmediği, dolayısıyla mahkemenin kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davalı vekili tarafından temyiz kanun yoluna başvurulmuştur.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına, takas beyanı davadan önce karşı tarafa ulaştırılmış ise durumun dava esnasında bildirilmesi, diğer bir ifade ile takas iradesinin mahkeme dışında kullanıldığının davada ifade olunması hasım tarafın hakkını ıskat eden medeni hukuk anlamında bir def’i teşkil edecek olmasına, işbu davada davalı tarafından süresi içerisinde takas def’inin usulüne uygun olarak ileri sürülmemiş olmasına göre, davalı vekilince yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmesi gerekmiştir.

Kararın Sonucuna ve Tam Künye Bilgilerine Erişin

Kararın sonucunu görmek, tam künye bilgileriyle kopyalamak ve PDF olarak indirmek için abone olun veya bir reklam filmi izleyin...