Karar Metni
MAHKEMESİ : ANTALYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 11. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi’nce bozmaya uyularak davanın esastan kabulüne dair verilen 14.07.2020 tarih ve 2020/745 E. – 2020/842 K. sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacılar vekili, taraflar arasında sözlü olarak akdedilen sözleşmeyle, davalı şirkete ait geminin 190.000,00 USD bedelle müvekkillerine devri hususunda anlaşmaya varıldığını, müvekkillerinin satış bedelini ödemek için davalı tarafa toplam tutarı 190.000,00 USD olan 16 adet bono keşide edip verdiğini, geminin devri için Antalya Liman Başkanlığı Gemi Sicil Müdürlüğüne başvuru yapıldığı esnada satışa konu gemi üzerinde birden fazla haciz bulunduğunun anlaşıldığını, işbu hacizler müvekkillerine bildirilmediğinden devrin gerçekleşmediğini, sözleşmeyi tek taraflı olarak feshettiklerini ve vermiş oldukları senetlerin iadesinin talep edildiğini ancak davalı tarafça 30.06.2016 vade tarihli 13.000,00 USD bedelli senedin haksız ve kötü niyetli olarak Antalya 5. İcra Müdürlüğü’nün 2016/11848 esas sayılı dosyası üzerinden icra takibine konulduğunu ileri sürerek, davaya konu bonolar nedeniyle davalıya borçlu olunmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, satış sözleşmesi, bedel ve senetlerin satış karşılığının davalıya teslim edildiği konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmadığı, teknenin üzerinde birçok haciz bulunduğu ve ayıplı mal niteliğinde olduğu, başlangıçta buna ilişkin bir bilgi verilmediği ve yazılı bir anlaşmanın da bulunmadığı, teknenin davacı tarafça davalıya iade edildiği, halen davalı adına sicilde kayıtlı olduğu, barınaklarda davalı adına bulundurulduğu, barınma hizmetine ilişkin faturaların davalı adına keşide edildiği, taraflar arasındaki sözleşmenin hukuki ayıp nedeniyle davacı tarafça haklı nedenle feshedilerek teknenin iade edildiği, bu
nedenle dava konusu senetlerin de bedelsiz kaldığı gerekçesiyle, davacının davalıya borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmiştir.
Karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge adliye mahkemesince bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, ilk derece mahkemesince yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiş ise de, 6102 Sayılı TTK’nın 1001. maddesine göre, gemi siciline kayıtlı bir geminin devri için yazılı sözleşme yapılması ve sözleşmedeki imzaların da noterde onaylatılması gerektiği, belirtilen şekle riayet edilmeyen sözleşmelerin baştan itibaren geçersiz olacağı, somut olayda gemi devrine ilişkin olarak belirtilen şekle riayet edilmediği ve sözleşmenin baştan itibaren geçersiz olduğu, geçersiz bir sözleşmeye dayalı olarak alınanların geri verilmesi gerektiği, mahkemece davanın reddine dair verilen karar sonuç itibariyle doğru olsa da gerekçenin isabetli olmadığı gerekçesiyle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun resen sebeplerle esastan kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, esas hakkında yeniden hüküm kurulmak suretiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, Bölge Adliye Mahkemesince uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
Kararın Sonucuna ve Tam Künye Bilgilerine Erişin
Kararın sonucunu görmek, tam künye bilgileriyle kopyalamak ve PDF olarak indirmek için abone olun veya bir reklam filmi izleyin...