MahkemeYargıtay 11. Hukuk Dairesi
Esas No 2019 / ****
Karar No 2020 / ****
Karar Tarihi **.03.2020
Karşı OyYok

Karar Metni

MAHKEMESİ : ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 17/04/2018 tarih ve 2012/174 E- 2018/135 K. sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kabulüne dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce verilen 04/07/2019 tarih ve 2018/1338 E- 2019/754 K. sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilin dava dışı Dr. … ile birlikte seri kitaplar kapsamında “Küçük Stajlar Soruları” adı ile TUS’a yönelik bir kitap hazırladığını, söz konusu kitabın ilk olarak Sağlık Vakfı Yayınları, sonra Nobel Tıp Kitabevi Yayınları ve son olarak 6 ve 7. baskılarının Tusdata Yayınları ve yan kuruluşu olan Klinisyen Yayınlarından çıktığını, dava konusu kitabın telif haklarının davacı ve dava dışı Dr. …’e ait olduğunu, dava konusu kitaplar dolayısıyla müvekkiline hiçbir ödeme yapılmadığını, kitabın 2012 yılı satış fiyatının 180 TL olduğunu,her baskının iki cilt halinde 5.000 olduğundan hareketle 1.800.000.- TL üzerinden telif hakkı talep ettiklerini, FSEK 68. maddesi gereğince şimdilik 20.000.- TL tazminatın tahsilini istediklerini, davalının davacıya ait hakların kendilerine devredildiğine dair belge sunamadığını,müvekkilinin hem yazar hem editör olduğunu, şirket ortağı yazarlara değişik adlar altında telif ödemesi yapıldığını, ancak davacıya hiçbir ödeme yapılmadığını, davacının şirkete kuruluş aşamasında değil 04.09.2004-04.05.2005 tarihleri arasında ortak olduğunu, bu nedenle eserlerin şirkete sermaye olarak konmuş olmasının mümkün olmadığını ileri sürerek, 30.12.2015 havale tarihli ıslah dilekçesi ile toplam 31.512,50 TL telif alacağının, haksız fiil tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı ile müvekkilinin yönetim kurulu başkanı …’in ilk olarak adi ortaklık şeklinde başladıkları yayıncılık faaliyetlerini daha sonra müvekkili şirket çatısı altında devam ettirdiklerini, ilerleyen süreçte davacının şirket hisselerini 05.04.2005 tarihli hisse devri ve ortaklığın tasfiyesi sözleşmesine bağlı olarak müvekkilinin yönetim kurulu başkanı …’e devrettiğini, davacı ve eşine hisse devrine karşılık toplam 2.360.000.- TL ödendiğini, dava konusu kitabın patoloji alanında uzman davacı tarafından hazırlanmasının mümkün olmadığını, dava dosyasına delil olarak sunulu kitap kapaklarında da davacının editör olarak göründüğünü, bu nedenle davacının eser sahibi olmadığını, dava konusu kitabın başkaca yazarları olduğunu, 05.04.2005 tarihli hisse devir sözleşmesinde “…’in bu sözleşmedeki şartlar yerine getirildiği sürece imza tarihi itibariyle iki yıl boyunca Patoloji Soru Kitabı haricinde TUS konusunda direk ya da dolaylı ticari bir iş yapmayacaktır” yazıldığını, bu hisse devrinde şirketin yayınlarının değerlerinin hesaplanarak ortaklara ödendiğini, davacının eşi …’in ortağı olduğu TUSTİME firması tarafından aynen çoğaltılan eserler nedeniyle açılan davaların bir kısmının müvekkili lehine karara bağlandığı, kitapların davacının rızasıyla basıldığını, bu nedenle FSEK 68. maddesinin uygulanamayacağını, sebepsiz zenginleşmeye dayalı talebin de zamanaşımına uğradığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İlk derece mahkemesi, iddia, savunma, toplanan deliller, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davaya konu “Küçük Stajları Soruları” adlı kitabın ilim ve edebiyat eseri olduğu, söz konusu eserin, davacı tarafından üretilmediği, diğer bir ifadeyle davacının eser sahibi olmadığı, ancak mali hak sahibi olduğu, Sağlık Vakfı’yla … ve … arasında imzalanan 23.07.1997 tarihli Kesin Sözleşme,… ile … ve … arasında imzalanan 30.07.1997 tarihli Kesin Anlaşma ve editörler adına … ve… arasında imzalanan 12.08.1997 tarihili Kesin Sözleşmenin küçük stajlar sorularını da kapsamakta olup eser sahiplerinin bu sorular üzerindeki mali haklarını Dr. … ve Dr. …’e devrettikleri, bu sözleşmelerin yazılı olup, her ne kadar hangi mali hakların devredildiği açıkça ve Kanundaki ifadelerle belirtilmemişse de sözleşme içeriğinden çoğaltma, yayma ve işleme haklarının süresiz ve sınırsız olarak devrini içerdiğinin anlaşıldığı, tarafların eylemli olarak uymaları karşısında geçerli bir sözleşmenin kabulünün gerektiği, dosya muhteviyatında 1997 yılında yapılan sözleşmelerle davacıya ve dava dışı …’e devredilen mali hakların, davacı tarafından davalı tarafa usulüne uygun olarak devredildiğini gösterir nitelikte herhangi bir sözleşmenin de bulunmadığı, davalı şirketin hisse devirlerinde hesaplama yaptığı belirtilen tanık Tarkan Karahasanoğlu’nun beyanında 2005 yılında hisseler satılırken alınan bedele kitapların telif haklarının dahil olmadığının belirtildiği, davacının talebinin FSEK’ten kaynaklanan alacak hakkına yönelik olabileceği ve alacak hakkının Türk Borçlar Kanunu’nun 146. maddesi gereğince, geriye dönük olarak on yılı kapsayacak şekilde hesaplama yapılması gerektiği, davaya konu eserin, davalı firma tarafından çoğaltılıp satılmakta olup davalı firmanın üstlendiği baskı maliyetleri, sabit maliyetler, riskler, vergi, dizayn, pazarlama gibi faktörler dikkate alınarak, bu oranların yapılacak hesaplamalarında dikkate alınmasının hakkaniyet gereği yerinde olacağı, ayrıca, satışlarda uygulanacak ortalama iskonto oranın %20 ve basılan esere ilişkin telif ödemesinin %10 olabileceği gerekçesiyle davanın kısmen kabül, kısmen reddi ile, dava konusu “Küçük Stajlar Soruları” adlı ilim ve edebiyat eseri niteliğindeki kitapların mali haklarına davacının 1/2 oranında malik olduğu tespit edildiğinden davalı tarafından davaya konu kitabın 6. ve 7. baskılarından doğan 30.802,50 TL telif ücretinin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf Mahkemesince iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacı ile dava dışı … arasındaki ilişkinin 1996 yılına kadar dayandığı, 1998 yılından bu yana dava konusu eserin ve bununla birlikte birçok eserin basımını birlikte gerçekleştirdikleri, davacı … ve dava dışı …’in dava konusu eseri meydana getiren yazarları bulup biraraya getirdiği ve eserde editör olarak kendi isimlerinin yer aldığı, eserden kaynaklı telif haklarını da birlikte kullandıkları, 2002 yılında dava dışı … ve davacının eşi …’in birlikte davalı şirketi kurdukları, davacının da bu şirkete 2004 yılında ortak olduğu, şirketin kurulmasıyla birlikte dava konusu eserin basımının da davalı şirket tarafından yapılmaya başlandığı, eserin davalı şirket tarafından gerçekleştirilen basıları nedeniyle davacı ve dava dışı …’e telif bedeli adı altında herhangi bir ödemenin yapılmadığı, davacı…ve eşi …’in toplam 2.360.000,00 TL bedel karşılığı hisselerini dava dışı …’e devrederek şirket ortaklığından 05.04.2005 tarihi itibariyle ayrıldıkları, devir esnasında hisse devir sözleşmesi ile davacı …’in sözleşmedeki şartlar yerine getirildiği sürece, sözleşmenin imza tarihi itibariyle 2 yıl boyunca “Patoloji soru kitabı” haricinde Tıpta Uzmanlık Sınavı konusunda direkt ya da dolaylı ticari iş yapmayacağını taahhüt ettiği, söz konusu yasağın bir nevi rekabet yasağı sözleşmesi mahiyetinde olduğu, sonrasında eserin basılarının yine davalı şirket tarafından gerçekleştirildiği anlaşılmıştır. Davacının, söz konusu eylemleri bilmesine ve eserin yeni basılarından haberdar olmasına rağmen, işbu davanın açılış tarihi olan 2012 yılına kadar sessiz kaldığı, davalıya bir ihtar göndermediği gibi herhangi bir hak talebinde de bulunmadığı, bu kadar uzun süre sessiz kaldıktan ve karşı tarafta artık dava açmayacağına dair güven oluşturduktan sonra, işbu davayı açarak eser sahipliğine dayalı telif haklarını talep etmesinin, Türk Medeni Kanunu’nun 2. maddesinde düzenlenen dürüstlük kuralına aykırı olduğu gözetildiğinde, davacının sessiz kalma suretiyle hak kaybına uğradığının kabulü(Dairemizin 08.02.2018 tarih ve 2016/5039 E.- 2018/924 K., aynı tarih ve 2016/5044 E.- 2018/923 K., aynı tarih ve 2016/5038 E.- 2018/921 K.) gerekçesiyle davalı vekilinin istanf isteminin kabulü ile ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK’nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK’nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

Kararın Sonucuna ve Tam Künye Bilgilerine Erişin

Kararın sonucunu görmek, tam künye bilgileriyle kopyalamak ve PDF olarak indirmek için abone olun veya bir reklam filmi izleyin...