MahkemeYargıtay 11. Hukuk Dairesi
Esas No 2020 / ****
Karar No 2020 / ****
Karar Tarihi **.10.2020
Karşı OyYok
Dava Konusu: çek Sözleşme Tazminat

Karar Metni

MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada Denizli Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 22.09.2017 tarih ve 2017/210 E- 2017/838 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin gerekçe yönünden esastan kabulüne dair Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi’nce verilen 04.06.2018 tarih ve 2017/2159 E- 2018/935 K. sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, taraflar arasındaki sözleşmeye göre davalıya teslim edilen otomasyon donanımı ile sunulan hizmetin bedeli olarak düzenlenen 3 adet faturaya dayalı alacağın tahsili için başlattığı icra takibinin davalının itirazı üzerine durduğunu, davalı borçlunun ödeme emrine itiraz dilekçesinde yetki itirazında bulunmakla birlikte borcun eksik ifa edildiğini savunarak taraflar arasındaki sözleşme ilişkisini kabul ettiğini, satın alınan mal ve hizmet bedelinin TBK’nın 89/1 maddesi uyarınca alacaklının ikametgahında ödeneceğinden davacı alacaklının ikametgahı olan Denizli İcra Dairelerinin yetkili olduğunu, davalının yetki itirazının yerinde olmadığını, davalının süresi içinde ayıplı veya eksik ifa ihtarında da bulunmadığını ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, taraflar arasındaki sözleşmenin ifa yerinin Korkuteli olduğunu, davalının Korkuteli adresinde bulunan fabrikasında sistemin kurulduğunu ancak sistem kurulumunun donanımsal ve yazılımsal olarak tam olarak yapılmadığını ve böylece eksik ifanın gerçekleştiğini, yetki itirazlarının olduğunu, yetkili mahkeme ve icra dairesinin Korkuteli Mahkeme ve İcra Daireleri olduğunu, davacının ayıplı ve eksik ifa nedeniyle alacak talep etme hakkının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasında yapılmış bir yetki sözleşmesinin bulunmadığı, somut olayda davalının Korkuteli/Burdur’da bulunan fabrikasındaki makineler için davacı tarafça yapılan otomasyon işlemi yönünden ayıplı ifa iddiası ileri sürüldüğünden eldeki davada TBK’nın 89/1 maddesinin uygulanma imkanı bulunmadığı, HMK’nın 10. maddesi gereği sözleşmenin ifa yerinin neresi olduğunun tespiti gerektiği, sözleşme uyarınca davacı tarafından davalının Burdur’da bulunan fabrikasındaki makinelerin otomasyonu yapıldığından HMK’nın 10. maddesi gereğince sözleşmenin ifa yerinin Burdur olduğu, somut olayda davalı ikametgahının ve sözleşmenin ifa yerinin Burdur olması nedeniyle davalının icra dairesinin yetkisine yaptığı itirazın yerinde olduğu, Denizli icra dairelerinin yetkili olmadığı buna göre itirazın iptali davalarında dava şartı olan usule uygun yapılmış geçerli bir icra takibi bulunmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiş, hükme karşı davacı vekili tarafından istinafa başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince; tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasındaki sözleşmenin sözlü olup, yetki sözleşmesi yapılmadığı, davacının davalıya sattığı otomasyon donanımının davalının Korkuteli İlçesinde bulunan fabrikasında kurulumunun sağlandığının uyuşmazlık dışı olduğu, takip dayanağı üç adet faturanın davalının Korkuteli adresine irsaliyeli olarak düzenlendiğinin anlaşıldığı, sözleşmenin ifa yerinin neresi olduğunun uyuşmazlık konusu olduğu, TBK’nın 89. maddesinde borcun ifa yerinin tarafların açık veya örtülü iradelerine göre belirleneceği ve aksine bir anlaşma yoksa para borçları yönünden alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinin ifa yeri olacağının düzenlendiği, maddede bahsi geçen açık veya örtülü irade kavramının önem arz ettiği, somut olayda davacı tarafın davaya konu emtiayı davalıya gönderdiği ve davalının ikametgahı olan Korkuteli İlçesinde davalıya teslim edildiği, telefonla da destek hizmeti sunulduğu, mevcut fatura ve sevk irsaliyelerinden de bu durumun açıkça anlaşıldığı, bu durumda sözleşmenin ifa yerinin taraflarca örtülü olarak Korkuteli olarak kararlaştırıldığı, TBK’nın 89/1 maddesi uyarınca sözleşmenin para borcuna ilişkin kısmın uygulanamayacağı anlaşıldığından davacı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf isteğinin esastan reddine, ilk derece mahkemesi kararının gerekçesinde Korkuteli’nin Burdur ilçesi olarak kabul edilip, buna göre Burdur icra dairelerinin yetkili olduğu tespitine yer verilmesinin Korkuteli’nin Antalya ilçesi olması nedeniyle hatalı olduğu, bu nedenle davacı vekilinin gerekçeye yönelik istinaf isteğinin esastan kabulü gerektiği gerekçesiyle ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak, yetkili icra dairesinin Korkuteli İcra dairesi olduğu, Denizli icra dairelerinin yetkisiz olduğu, bu nedenle yetkili icra dairesinde yapılan usulüne uygun bir icra takibi bulunmadığı anlaşıldığından dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davalı taraflar arasındaki akdi ilişkiyi kabul etmektedir. Bu durumda İİK m. 50, HMK m. 10 ve TBK m. 89/1 hükümlerine göre para alacaklarının tahsili için başlatılan takiplerde taraflar arasında aksi kararlaştırılmadıkça para borcu alacaklının yerleşim yerinde ödenmesi gerektiğinden davacı alacaklının ikametgahı icra dairesi de yetkilidir. Bu nedenle davacının icra takibini başlattığı Denizli icra müdürlüğünün de yetkili olduğu gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken TBK/89/1. madde hükmünün yanılgılı değerlendirmesi ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir.

Kararın Sonucuna ve Tam Künye Bilgilerine Erişin

Kararın sonucunu görmek, tam künye bilgileriyle kopyalamak ve PDF olarak indirmek için abone olun veya bir reklam filmi izleyin...