MahkemeYargıtay 11. Hukuk Dairesi
Esas No 2019 / ****
Karar No 2020 / ****
Karar Tarihi **.10.2020
Karşı OyYok

Karar Metni

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 21.12.2016 tarih ve 2014/598-2016/1245 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davalı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, duruşma için belirlenen 20.10.2020 günü hazır bulunan davacı vekili Av. … ile davalı vekili Av…. dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkil ile davalı banka şubesi arasında 08.07.2011- 12.07.2011- 15.07.2011 tarihli bariyerli opsiyon sözleşmeleri imzalandığını, türev araçlar ve opsiyon sözleşmeleri konusunda hiçbir bilgisi olmadığı anlaşılan davalı bankanın müşteri temsilcisi tarafından telefonda konuşarak müvekkil şehir dışında iken hiçbir riski olmadığı telkinleri doğrultusunda sözleşme dahi imzalatmadan telefonda işlem yaptığını, bariyerli opsiyon sözleşmesinin müvekkili ile akdedilirken SPK seri: V No 46 sayılı tebliğin amir hükümlerine riayet edilmediğini, müvekkilini bankanın işlemi içeriği hakkında bilgilendirmediğini ve sözleşmenin ayrılmaz parçası olan müşteri tanıma formunun müvekkilinden edinilmediğini, bankanın müşterisini tanımadığını ve müşterinin imzaladığı sözleşme ile üstlendiği taahhütleri anlamadığını, yine yatırımını nasıl değerlendireceğini bilmediğini, müşteri tanıma formu ve genel türev işlemler çerçeve sözleşmesi, opsiyon sözleşmesi yapıldıktan sonra müvekkilinin imzasının sonradan alındığını, SPK Tebliği gereğince bariyerli opsiyon sözleşmesinin geçersiz olduğunu, müvekkili ile işlem yapan şube personellerinin tebliğ hükümleri gereğine mesleki yeterliliklerinin bulunmadığını, müvekkilinin toplamda, 167.580,00 TL’nin tahsil tarihlerinden itibaren işleyen faiziyle davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının dava konusu edilen opsiyon işlemi ve riskleri konusunda bilgi sahibi olduğunu, daha önce birçok kez müvekkili banka dışındaki bankalar ile opsiyon işlemi yaptığını, davacının bilinçli olarak dava konusu işlemleri serbest iradesi ile gerçekleştirdiğini, dava konusu işlemlerin SPK mevzuatına tabi olmadığını, müvekkili bankaca yapılan işlemlerde taraflar arasında imzalanmış olan opsiyon sözleşmelerine ve bankacılık teammüllerine aykırı bir husus bulunmadığını, her işlem öncesi davacı tarafa yeterince bilgi verildiğini, davacı tarafından imzalanan genel türev ürünler çerçeve sözleşmesinde de işlemin riskleri, risk bildirim formunda açıklık kazandığını, davacının ilk kez opsiyon işlemi yapmadığını bildirerek savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasında yapıldığı çekişme konusu olmayan 08.01.2010 tarihli genel türev işlemler çerçevesi sözleşmesine dayalı yapılan münferit döviz opsiyonu işlemleri ile ilgili 08.07.2011, 12.07.2011 ve 15.07.2011 tarihli bariyerli opsiyon dekontu ve sözleşmeleri düzenlendiği, kamu düzenine ilişkn TBK hükümlerinin 01.07.2012 tarihinden önce yapılan sözleşmelere de uygulanması gerektiği, taraflar arasındaki söz konusu sözleşmelerin özelliği itibariyle bariyer tipi knock out sözleşmesi olduğu ve sadece alt bariyer olup, üst bariyerlerin kararlaştırılmadığı, davacının sözleşmeler öncesi dava dışı HSBC Bank A.Ş ile vadeli döviz opsiyon işlemlerini gerçekleştirildiği, taraflar arasındaki sözleşme ve formlarda opsiyon işlemlerinin niteliği, özellikleri ve riskleri hakkında ayrıntılı bilgilerin yer aldığı nazara alındığında davacının söz konusu işlemler ve riskler yönünden bilgi sahibi olduğu ancak, türev işlemler çerçeve sözleşmenin 2.7.maddesi uyarınca, davacının sözleşmeyi tek taraflı olarak sonlandırmayı talep etmesi halinde bankaya tamamen kendi insiyatifinde ve tek taraflı olarak belirleyebileceği bir fiyatı verme hakkının tanındığı ve ancak müşterinin bu fiyatı kabul etmesi ve tarafların mutabık olmaları durumanda sözleşmenin sonlandırılmasının mümkün olabileceği düzenlemesi karşısında davacının söz konusu sözleşmeleri tek taraflı olarak iptal etmesinin mümkün olmadığı, taraflar arasındaki döviz opsiyon sözleşmeleri kapsamında davacıya sözleşmeyi belirli şartlarda ve döviz kurlarının çok yükselmesi durumunda tek taraflı olarak iptal etme hakkı tanıyan bir şartın yer almadığı, bu nedenle sözleşmenin TBK’nun 25 m. hükümlerine aykırı olduğu ve TBK 27. madde hükümleri nazara alındığında davanın kabulü gerektiği gerekçesiyle, 167.580,00 TL’nin dava tarihinden itibaren yasal faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1- Dava, taraflar arasında akdedilen opsiyon sözleşmesinin geçersiz olduğu iddiası ile davacıdan haksız olarak tahsil edilen bedelin tahsili istemine ilişkin olup, yukarıda özetlenen gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Ancak, mahkemece sözleşmede bulunan hükümlerin TBK’nın 20-25. maddelerinde düzenlenen genel işlem şartlarına aykırı olduğundan bahisle hüküm tesisi cihetine gidilmiş ise de, dava konusu Genel Türev İşlemler Çerçeve Sözleşmesi 08.01.2010, Bariyerli Opsiyon Dekontu ve Sözleşmeleri ise, 08.07.2011, 12.07.2011, 15.07.2011 tarihli olup, 6098 sayılı TBK’nın yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden önce imzalanmış sözleşmeler olduğu anlaşılmakla, 6101 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Konun’un 1. maddesi gereğince uyuşmazlıkta mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu hükümlerinin uygulanması sonucunda sözleşmede yer alan hükümlerin genel işlem koşullarına ilişkin TBK 20 ve devamı maddeleri uyarınca denetime tabi tutulamayacağı nazara alınarak inceleme yapılıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirmeye dayalı, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
2- Bozma sebep ve şekline göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.

Kararın Sonucuna ve Tam Künye Bilgilerine Erişin

Kararın sonucunu görmek, tam künye bilgileriyle kopyalamak ve PDF olarak indirmek için abone olun veya bir reklam filmi izleyin...