MahkemeYargıtay 11. Hukuk Dairesi
Esas No 2020 / ****
Karar No 2020 / ****
Karar Tarihi **.11.2020
Karşı OyYok
Dava Konusu: Banka çek Sözleşme

Karar Metni

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 02.06.2016 gün ve 2012/337 – 2016/458 sayılı kararı bozan Daire’nin 03.04.2019 gün ve 2017/1239 -2019/2251 sayılı kararı aleyhinde davacı-karşı davalı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü:
1-Yargıtay ilamında belirtilen gerektirici sebeplere göre, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan davacı-karşı davalı vekilinin taraflar arasındaki sözleşmenin haklı olarak feshedildiği yönündeki karar düzeltme isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davacı – karşı davalı vekilinin diğer karar düzeltme itirazlarına gelince;
Davacı asıl davada, dava dışı BOTAŞ’ın yapmış olduğu zamlar nedeniyle davalı ile akdettiği sözleşmenin kendisi açısından çekilmez hale geldiğini, bu sebeple sözleşmeyi feshettiğini, davalı-karşı davacının teminat mektuplarını nakde çevirip cari hesaptan mahsup etmesine rağmen kalan bakiyeyi iade etmediğini, bu alacağın tahsili için ilamsız icra takibi başlatıldığını, ancak davalı-karşı davacının takibe itiraz ettiğini iddia ederek itirazın iptali ile takibin devamını istemiştir. Davalı ise karşı davada, taraflar arasındaki sözleşmenin haksız olarak feshedildiğini iddia ederek haksız fesih nedeniyle uğradığı zararları istemiştir.
Yargılama aşamasında alınan bilirkişi raporları hüküm kurmaya elverişli değildir. Mahkemece, karşı davada talep edilen alacak kalemleri yönünden tarafların iddia, savunma, alınan raporlara yönelik itirazlarını, taraflar arasındaki sözleşme hükümlerini, dosyaya gelen tüm bilgi ve belgeleri inceleyen, sözleşmenin davacı-karşı davalı tarafından haksız feshi nedeniyle davalı-karşı davacının uğramış olduğu zarar nedeniyle bir alacağı olup olmadığını belirleyen denetime elverişli, teknik hususları anlaşılabilir kılan bir rapor alınıp toplanacak tüm deliller hep birlikte değerlendirilerek haksız fesih nedeni ile davalı-karşı davacının bir alacağı varsa bu alacak miktarının nakde çevrilerek cari hesaptan mahsup edilen bakiye kalan teminat mektubu miktarından az olması halinde bunun mahsubu ile en son kalan miktarın asıl davacıya iade edilmesine, fazla olması halinde fazla olan miktarın karşı davalı yararına hüküm altına alınmasına, haksız fesih nedeni ile davalı-karşı davacının bir alacağının olmaması halinde, nakde çevrilerek cari hesaptan mahsup edilip bakiye kalan teminat mektubu miktarının asıl davacıya iade edilmesine karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile asıl ve karşı davada yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Açıklanan bu sebeplerle hükmün bozulmasının gerektiği anlaşıldığından, Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 03.04.2019 gün, 2017/1239 esas ve 2019/2251 karar sayılı bozma ilamının kaldırılarak yukarıda belirtilen gerekçeler doğrultusunda değişik bozma yapılmasına karar vermek gerekmiştir.

Kararın Sonucuna ve Tam Künye Bilgilerine Erişin

Kararın sonucunu görmek, tam künye bilgileriyle kopyalamak ve PDF olarak indirmek için abone olun veya bir reklam filmi izleyin...