Karar Metni
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Terme 1. Asliye Hukuk Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 25.10.2018 tarih ve 2017/249-2018/280 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacı şirket ile davalı şirket arasında yapılan sözleşme uyarınca 25.03.2014 tarihinde kilosu 12,30 TL’den 24.000 kg fındığın davacı şirkete tesliminin kararlaştırıldığını, taraflar arasında uzun süre uygulanan fındık alım satım sözleşmesi uyarınca davalı tarafın teslim taahhüdünde bulunduğunu ve davacı şirket tarafından standartlara uygun olduğu tespit edilen ürünlerin kabul edildiğini uygun olmayanların ise iade edildiğini, dava konusu yapılan teslimde getirilen fındıkların kusurlu ve ayıplı olduğu uzmanlarca tespit edildiğini ve davalıya geri gönderildiğini, davalı şirkete 03.04.2014 ve 04.04.2014 tarihli yazılı faksla teslim taahhüdünü yerine getirmesi ihtarının gönderildiğini, davalı şirketin edimini yerine getirmekten kaçındığını, davacı şirket tarafından piyasadan yeni mal temin edildiğini, aradaki fiyat farkı nedeniyle davacı şirketin davalının teslim etmeyi taahhüt ettiği fındık ürününü teslim etmemesinden dolayı uğradığı zararın tahsiline karar verilesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, yetkiye ilişkin itirazlarının olduğunu, davanın yetkili mahkemede açılmadığını, davalının ikametgahının Terme olması nedeniyle yetkili mahkeme Terme Asliye (Ticaret) Hukuk Mahkemesi olduğunu, tarafların her ikisinin de tacir olduğunu, tarafların öteden beri uygulanmakta olan herhangi bir fındık alım satım yazılı sözleşmesi veya uygulaması gibi bir teamül bulunmadığını, tacir olan taraflar fındık alış verişi yaptıklarını, davacı taraf fındığı satın alır ise parasını ödediğini, kendisine gönderilen fındığı almaz ise aralarında alış veriş yapılmamış olacağını, talep öncesinde davalı şirkete herhangi bir ödeme yapılmasının veya kaparo verilmesinin söz konusu olmadığını, haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, yapılan yargılama, tüm dosya kapsamına göre, davalı taraf, taraflar arasındaki sözleşmeyi inkar etse de davacı tarafça dosyaya sunulan sevk irsaliyelerindeki ürünün davacıya gönderilmiş olması ve davacının bu ürünler için analiz yaptırmış olmasının taraflar arasındaki sözleşmenin kurulduğu kanaatini oluşturduğu, davacının analiz sonucu malın tesliminden itibaren 7. gün sonrası malın ayıplı olduğunu ihtar ettiği, TBK’nın 227/2 maddesine göre malın ayıplı olması nedeniyle davacının genel hükümlere göre tazminat isteyebileceği, davacının davalıya iade ettiği ürünler nedeniyle davalının yeni ürün göndermemesi nedeniyle piyasadan temin ettiği ürün faturalarına göre mali müşavir bilirkişi raporunda hesaplanan 185.436,00 TL fazla ödeme yaptığının anlaşıldığı gerekçesiyle bu meblağın 03.07.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yargıtay (kapatılan) 19. Hukuk Dairesi’nin 2016/2711 esas ve 2016/15747 karar sayılı ve 13.12.2016 tarihli ilamında, “Davalı, davacının iddia ettiği akdi ilişkiyi inkar ettiğine göre somut olay bakımından yetkili mahkeme HMK’nın 6. maddesi uyarınca davalının yerleşim yeri mahkemesi olup yetki itirazının kabulü ile mahkemece davanın usulden reddi gerekirken yazılı şekilde işin esasına girilerek hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.” gerekçesiyle bozulmuştur.
Giresun 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2017/85 esas ve 2017/98 karar sayılı ve 20.09.2017 tarihli kararı ile yetkisizlik kararı verildiği ve dosyanın Terme 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasında ticari ilişki olduğu fakat yazılı bir sözleşme olmadığı, davacı tarafın sözleşme içeriğini ispat edememiş olması, sözleşme konusu malın niteliğine taraflar arasında anlaşılan fiyata ilişkin dosyada davacı beyanı dışında herhangi bir bilgi ve belgenin olmadığı, fındık alışverişine ilişkin yapılan ticaretin bir bağlayıcılığının bulunmadığı, davacı şirket tarafından davalı şirketten fındıklar alındıktan sonra ödeme yapılmakta olduğunun beyan edildiği, davacı tarafından davalıya söz konusu fındık alışverişinden dolayı yapılan bir ödeme bulunmadığı, davacı tarafından davalıya satmak istediği ürünlerin standartlara uymadığı gerekçesiyle iade edilmesi nedeniyle alım satım ilişkisinin gerçekleşmediği, iade tarihi itibariyle davacı şirketin davalı şirketten herhangi bir alacağı olmadığı gerekçesiyle davanın reddine dair verilen karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle maddi hukuka ve muhakeme hukukuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 10,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 16.12.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Kararın Sonucuna ve Tam Künye Bilgilerine Erişin
Kararın sonucunu görmek, tam künye bilgileriyle kopyalamak ve PDF olarak indirmek için abone olun veya bir reklam filmi izleyin...