Karar Metni
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 10.04.2018 tarih ve 2015/387 E. – 2018/87 K. sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce verilen 05.03.2020 tarih ve 2018/1844 E. – 2020/316 K. sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, 6100 sayılı Kanun’un 369. maddesi gereğince miktar veya değer söz konusu olmaksızın duruşmalı olarak incelenmesi gereken dava ve işlerin dışında bulunduğundan duruşma isteğinin reddiyle dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin 2010/04773 sayılı yol süpürme aracı tasarımı bulunduğunu, davalının adına tescilli tasarımın müvekkili tasarımı karşısında yenilik vasfı taşımadığını ileri sürerek davalı adına tescilli 2011/06261 sayılı tasarımın hükümsüzlüğüne karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, dava konusu yol süpürme araçlarında teknik zorunluluktan kaynaklanan pek çok ortak özelliklerin olduğunu, ayırt ediciliğin ufak ayrıntılarda sağlanabildiğini, davacının Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/455 Esas sayılı dosyası ile de benzer iddialarla dava açtığını, bu dosyaya sunulan bilirkişi raporunda tasarımların farklı olduğunun belirtildiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince, davalı tasarımının davacı tasarımı karşısında yenilik ve ayırt edici nitelik şartlarını haiz olmadığı, seçenek özgürlüğü kapsamının genişliği de dikkate alınınca davalı adına tescilli 2011 06261 sayılı tasarımın hükümsüzlüğü koşullarının oluştuğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karara karşı davalı vekilince istinaf isteminde bulunulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesince alınan raporlara göre davalı adına tescilli 2011/06261 sayılı tasarımın hükümsüzlüğü koşullarının oluştuğu, taraflar arasında aynı ürünlerin haksız rekabet teşkil ettiği iddiasıyla görülen davada alınan ve işbu dosyaya da sunulan 10.11.2014 tarihli kök ve 27.07.2015 tarihli ek bilirkişi raporunda, tarafların makinelerinin gerek görsel gerekse teknik ve fonksiyonel özellikler bakımından benzerlikler göstermekte ise de, ürünlerin maliyetinin yüksekliği de dikkate alındığında, bire bir ayniyetin bulunmadığı, dolayısıyla karıştırılma olasılığının ve haksız rekabet için aranan benzerlik şartının gerçekleşmediği sonucuna varılmış ve bu hususta verilen 17.12.2015 tarihli kararın, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 19.03.2018 gün ve 2016/7847 E.- 2018/2059 K. sayılı bozma ilamının kapsamı dışında kalarak, 20.01.2020 gün ve 2018/3391 E.- 2020/514 K. sayılı ilamı sonucunda kesinleştiği görülmüş ise de tasarım ve haksız rekabet hukukunun koruma alanlarının farklı bulunması, bu farkın pratik sonucu olarak haksız rekabet hukukunda dürüstlük kurallarına aykırı olmadıkça serbest rekabet ilkesinden yararlanılarak, önceki ürüne benzetme özgürlüğü mevcutken, sınai mülkiyet hukukunda mutlak haklara tecavüz eyleminin gerçekleştiğinin kabulü için bu eylemin hangi metotlar kullanılarak gerçekleştirildiğinin önem taşımadığı nazara alındığında, davalı vekilinin her iki dosyada alınan bilirkişi raporlarının çelişkili olduğuna dair istinaf itirazlarının yerinde olmadığı gerekçesi ile davalı vekilinin istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava, endüstriyel tasarım belgesi hükümsüzlüğüne ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince 03.07.2017 tarihli ve 12.03.2018 tarihli bilirkişi raporları hükme esas alınarak davacı adına tescilli endüstriyel tasarım belgesine istinaden üretilen süpürme aracı ile davalı adına tescilli endüstriyel tasarım belgesine istinaden üretilen süpürme aracı üzerinde yapılan karşılaştırmaya göre davalının endüstriyel tasarım belgesinin davacının endüstriyel tasarım belgesi karşısında bilgilenmiş kullanıcı nezdinde ayırt edilemeyecek derecede benzer olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Ancak, davalı vekilince hükme esas alınan bilirkişi raporlarına davacı tarafından müvekkili aleyhine açılan haksız rekabet davasında alınan bilirkişi raporlarında aynı araçların karşılaştırıldığı ve benzer olmadıklarının ifade edildiğine dair ciddi itirazlar ileri sürülmüş, İlk Derece Mahkemesince, bu itirazları karşılar bir bilirkişi raporu alınmadığı gibi karar yerinde de bu itirazlar değerlendirilmemiştir. Bu durumda davalı tarafın itirazlarına dayanak haksız rekabet davası dosyası getirtilip anılan dosyadaki raporlar da değerlendirilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar vermesi gerekirken, yazılı şekilde eksik incelemeye dayalı karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün açıklanan nedenlerle davalı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
Kararın Sonucuna ve Tam Künye Bilgilerine Erişin
Kararın sonucunu görmek, tam künye bilgileriyle kopyalamak ve PDF olarak indirmek için abone olun veya bir reklam filmi izleyin...