Karar Metni
MAHKEMESİ : ADLİYE MAHKEMESİ 11. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Isparta 3. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 22/10/2018 tarih ve 2018/78 E.- 2018/254 K. sayılı kararın davacı-karşı davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine-esastan kabulüne dair Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi’nce verilen 18/10/2019 tarih ve 2019/285 E.- 2019/1960 K. sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı-karşı davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı-karşı davalı vekili, davalıların müvekkilinin … numaralı endüstriyel tasarım tescil belgesine konu ürünlerin aynı derecede benzerlerini üretip satışa sunduklarını, bu şekilde üretilen taklit ürünlerin müvekkiline zarar verdiğini ileri sürerek, davalıların müvekkilinin tasarım haklarına tecavüzünün ve haksız rekabetinin önlenmesine, 10.000,00 TL maddi, 20.000,00 manevi ve 20.000,00 TL itibar tazminatının davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Davacı-karşı davalı vekili, müvekkilinin tasarımının yenilik ve ayırt edicilik özelliğinin bulunduğunu bildirerek, davanın reddini savunmuştur.
Davalı-karşı davacılar vekili karşı davada; …’in almış olduğu vekaletname ile işlem yaptığını, bu nedenle müvekkiline husumet düşmediğini, ayrıca davanın esastan reddinin gerektiğini belirtmiş, karşı davasında, karşı davalıya ait … numaralı endüstriyel tasarımın hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; davacıya ait tasarımın yenilik ve ayırt edicilik niteliğinin bulunmadığı, bunun sonucu olarak davalıya ait … sayılı çoklu tasarımın 6.1, 6.2, 6.3 sayılı alt tasarımlarının hükümsüzlüğüne karar vermek gerektiği, kararın geriye etkili olması nedeniyle asıl davada davalı … hakkındaki davanın esastan reddinin gerektiği, diğer davalı …’in ürünlerin piyasaya sürüldüğü iş yeri ile ilgisinin olmaması ve iş yerinin diğer davalıya ait olması sebebiyle hakkındaki davada pasif husumet bulunmadığı gerekçesiyle, asıl davada davalı … hakkında açılan davanın esastan reddine, davalı … hakkındaki davanın usulden reddine, karşı davanın kabulü ile davacı-karşı davalıya ait … sayılı çoklu tasarımın 6.1, 6.2, 6.3 sayılı alt tasarımlarının hükümsüzlüğüne karar verilmiş, karara karşı, davacı-karşı davalı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, dosya üzerinden yapılan inceme sonucunda; dosya içerisinde mevcut vekaletname incelendiğinde, …’in diğer davalının vekili sıfatıyla iş ve işlemler yapmak üzere yetkilendirildiği, mali müşavir bilirkişiden alınan rapor kapsamında, asıl davaya konu üretim ve satış işlemlerinin yapıldığı ileri sürülen iş yerinin davalı …’e ait olduğu, asıl davada davacı adına tescilli çoklu tasarımın 2011 tarihli mobilya kataloğu karşısında yenilik ve ayırt edicilik koşullarının bulunmadığından hükümsüzlüğüne karar verilmesinin isabetli olduğu, hükümsüzlük kararı verilmekle davacı adına kayıtlı tasarım tescilinin geriye dönük olarak ortadan kalktığı, bunun sonucu olarak davacı tarafça açılan haksız rekabetin önlenmesi, tasarım hakkına yapılan tecavüzün önlenmesi ve tazminat istemlerine ilişkin davanın da reddinin gerektiğinden davacı vekilinin bu yönlere ilişen istinaf başvurusunun reddine, asıl davada davanın reddine karar verildikten sonra haksız rekabetin önlenmesi isteminin endüstriyel tasarım hakkına tecavüzün önlenmesi istemi içinde değerlendirilerek, itibar tazminatı isteminin ise; maddi tazminat istemi içinde değerlendirilerek neticeten davalılar yararına üç ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken beş ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmediğinden ilk derece mahkemesi kararının bu yönden kaldırılmasına karar verilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.
Kararı, davacı-karşı davalı vekili temyiz etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK’nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK’nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
Kararın Sonucuna ve Tam Künye Bilgilerine Erişin
Kararın sonucunu görmek, tam künye bilgileriyle kopyalamak ve PDF olarak indirmek için abone olun veya bir reklam filmi izleyin...