MahkemeYargıtay 11. Hukuk Dairesi
Esas No 2020 / ****
Karar No 2020 / ****
Karar Tarihi **.11.2020
Karşı OyYok

Karar Metni

MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 21.03.2018 tarih ve 2015/256 E- 2018/112 K. sayılı kararın davalılar vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kabulüne dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce verilen 27.11.2019 tarih ve 2018/1212 E. – 2019/1201 K. sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, 6100 sayılı Kanun’un 369. maddesi gereğince miktar veya değer söz konusu olmaksızın duruşmalı olarak incelenmesi gereken dava ve işlerin dışında bulunduğundan duruşma isteğinin reddiyle, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin uzun yıllar süren çalışmalar sonucu dünyada ilk kez burgu şeklinde peynir tasarlayarak piyasaya satışa sunduğunu, söz konusu tasarımı, Avrupa, Amerika ve Ortadoğu olmak üzere 40’dan fazla ülkede 100’ün üzerinde marka, tasarım tescil başvurusu ile koruma altına alındığını, müvekkili tarafından yaratılan burgu peynirin TPMK’nın 2010/01127, 2011/04935, 2013/00646, 2014/02166, 2014/08361, 2015/02561 no’lu tasarım tescilleri ile halen korunduğunu, davalı makine firmasının da haksız rekabet amacı ile davacının yarattığı peynir tasarımını kendi adına tescil ettirerek, yasal başvuru sayesinde haksız şekilde müvekkilinin peynir tasarımını taklit ederek, üretmek isteyen alıcılara makine satmak ve yasal müeyyide ile karşılaşmadan piyasada rahat hareket etmek amacı ile tescil talebinde bulunduğunu, davalı şirketin, davacının peynir formatında burgu şeklini verdiği tasarımın alt kısımlarının şekil özelliklerinin küçük ve önemsiz bir ayrıntı olduğunu, davalının tasarımına yenilik katmadığını, bilinçli tüketicinin peynirin burgu şekline bakacağını, davalının dağıttığı broşürlerde makinenin açıkça peynir burması için tasarlandığının görülebileceğini, davalı TPMK YİDK’nın 2015/T-311 sayılı kararı ile davalı
firmanın tesciline yapılan itiraza karşılık, tasarımların genel izlenimlerinin farklı olduğu gerekçesiyle müvekkilinin itirazını reddettiğini, yenilik ve ayırt edicilik unsurlarını irdelemediğini ileri sürerek, davalı TPMK YİDK kararının iptalini ve diğer davalının 2014/05779 sayılı çoklu tasarım tescilinin hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı TPMK vekili, müvekkili kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalı vekili, davacının iddia ettiği gibi davalı müvekkil şirketin iltibas yaratma ve davacının tanınmışlığını kullanma gibi bir niyetinin olmadığını, davacının iptalini talep ettiği tasarımlar ile davacının tescilli tasarımları arasında hiçbir ortak noktanın bulunmadığını, davacının hiçbir tasarımının düz veya köşeli olmadığını ve tüm tasarımlarının etrafında 360 derecelik tam turlar halinde sarılı bir sarmal olduğunu, davalı tasarımlarının gerçekten davacı tasarımları gibi birer burgudan ibaret olsa dahi, burgulardaki şerit sayıları ve burgu sıklıklarının önem taşıdığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından, davalı tarafın 2014/05779 sayılı 1, 2, 3, sıra numaralı tasarımlarının, burguya sahip silindir bir formla tasarlanmış olması hususiyeti dikkate alındığında, davacı tarafın mesnet gösterdiği tasarımlar karşısında genel görünüm itibariyle benzer bulunduğu, yeni ve ayırt edici olmadığı, aralarında karıştırılma ihtimalinin bulunduğu, davalı tarafın 2014/05779 sayılı 4 sıra numaralı tasarımının ince şerit halinde parçaların birleşiminden oluşturulduğu, davacı tarafın mesnet gösterdiği ince şerit halindeki parçaların birbirlerine sarmallanarak kıvrılmasından oluşan tasarımlar karşısında, ince şeritli yapı itibariyle benzerlik olduğu, sarmalın açılmış halini hatırlattığı, bu farklılaşmanın bilgilenmiş kullanıcı nezdinde tasarımlara farklı bir ürün kimliği kazandırmadığı ve karışıklığa yol açabilecek derecede benzer bulunduğu, yeni ve ayırt edici olmadığı, aralarında karıştırılma ihtimalinin bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, Türk Patent’in 2015/T-311 sayılı YİDK kararının iptaline, dava konusu 2014/05779/1-2-3-4 sıra nolu tasarımların hükümsüzlüğüne karar verilmiştir.
Karar, davalılar vekilleri tarafından istinaf edilmiştir.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesince, dava konusu tasarımların mutlak yenilik kriterini taşıyıp taşımadıklarının belirlenmesi amacıyla yeni bir heyetten bilirkişi raporu alınması için duruşma açılmış ve dava konusu tasarımların yeni ve ayırt edici oldukları gibi mutlak yenilik kriterini de karşıladıklarından bahisle davalılar vekillerinin istinaf başvurularının kabulüyle ilk derece mahkemesi hükmünün kaldırılmasına ve yeniden hüküm kurmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK’nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK’nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

Kararın Sonucuna ve Tam Künye Bilgilerine Erişin

Kararın sonucunu görmek, tam künye bilgileriyle kopyalamak ve PDF olarak indirmek için abone olun veya bir reklam filmi izleyin...