MahkemeYargıtay 11. Hukuk Dairesi
Esas No 2020 / ****
Karar No 2021 / ****
Karar Tarihi **.03.2021
Karşı OyYok

Karar Metni

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 10.02.2020 tarih ve 2020/7 E. – 2020/134 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı şirketin davacıya ait malların taşınması işini üstlendiğini, ancak malları zamanında varış yerine ulaştıramaması sebebiyle davacı – gönderenin ceza (reklamasyon) ödemek zorunda kaldığını, bu bedelden davalının sorumlu olduğunu, davalı hakkında Bursa 5. İcra Dairesi’nin 2015/4 sayılı dosyasıyla takip başlatıldığını, borçlunun icra dairesinin yetkisinin yanında borcada itiraz ettiğini, sözleşmenin yapıldığı yer olan Bursa mahkemeleri ve icra dairelerinin yetkili olduğunu, ileri sürerek itirazın iptalini, icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, icra takibinin yetkisiz icra dairesinde yapıldığını, sözleşmenin yapıldığı yer mahkemesinin yetkisinin bulunmadığını, taraflar arasında taşıma sözleşmesinden kaynaklanan ticari ilişki bulunduğunu, malların İngiltere’de teslim edileceğini, bu sebeple ifa yerinin İngiltere olduğunu, davaya CMR hükümlerinin uygulanması gerektiğini, malların makul süre içinde teslim edildiğini, reklamasyon faturasını kabul etmediklerini, geç teslim olgusu kabul edilse bile CMR kapsamında sorumluluklarının sınırlı olduğunu, navlun ücreti ödenmemiş olması sebebiyle davacının talep hakkının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, Dairemizin bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre; bozma ilamında taşıma ücretinin bir üst sınır olduğu belirtilmesine rağmen davacı lehine bozma yapıldığı düşünüldüğünde, davacının zararının tümünün tazminata konu olması gerektiği kabul edilmiş, davacı taraf geç teslim sebebiyle ödemek zorunda kaldığı tazminat miktarını reklamasyon faturası ile ispat etmiş olup, bu konuda başka delil toplanmasına gerek görülmediği gerekçesiyle davanın kabulü ile, Bursa 5. İcra Dairesi’nin 2015/4 sayılı takip dosyasına davalı borçlu tarafından itirazın iptaline, takibin devamına, alacağın yargılamayı gerektirdiği gözetilerek davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava, yurt dışına taşınan emtianın zamanında teslim edilmemesi sebebiyle ödenen reklamasyon bedelinin tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece, taşımaya konu emtianın davalı taşıyıcı tarafından geç teslim edilmesi nedeniyle, dava dışı şirket tarafından kesilen reklamasyon faturasındaki bedel kadar davacının zararı oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, CMR’nın 23/5. maddesi gereğince gecikme halinde hak sahibi zarar ve ziyanın bundan ileri geldiğini kanıtlarsa taşımacı bu zarar ziyan için taşıma ücretini geçmemek üzere tazminat öder. Bu durumda, davalı taşıyıcının navlun ücreti kadar sorumlu olduğu göz önüne alınarak karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın tam kabulüne karar verilmesi isabetli olmamıştır.

Kararın Sonucuna ve Tam Künye Bilgilerine Erişin

Kararın sonucunu görmek, tam künye bilgileriyle kopyalamak ve PDF olarak indirmek için abone olun veya bir reklam filmi izleyin...