Karar Metni
MAHKEMESİ : ANTALYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 11. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi’nce bozmaya uyularak davanın kabulüne dair verilen 24.12.2019 tarih ve 2019/2513 E. – 2019/2424 K. sayılı kararın duruşmalı olarak Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, duruşma için belirlenen 30.11.2021 günü hazır bulunan davacı vekili Av. ….. ile davalı şirket vekili Av. …. dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi Dr. … tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, taraflar arasında davalının ürettiği boruların Tarsus’ tan Ürdün Ülkesi’ne 2200 seferde taşınması hususunda anlaşma yapıldığını, davalı tarafın anlaşmayı ihlal ederek müvekkiline 2005 sefer yaptırdığını ancak herhangi bir fesih bildirimi yapmadan 30.06.2011 tarihinden sonra başkaca iş vermeyerek kâr mahrumiyetine sebebiyet verdiğini, 2200 sefer yaptırılacağı inancıyla sözleşmede Suriye’ye geçiş ücretlerinin de üstlenildiğini, geçiş ücretinin 2009 yılında 1.800,00 USD iken 2011 yılında 2.000,00 USD’ye yükseldiğini, eksik 195 seferden dolayı uğranılan 239.850,00 USD kar mahrumiyeti ile Suriye’ye geçiş ücretlerinin zamlanmasından kaynaklanan ve davacı tarafından karşılanan 129.350,00 USD geçiş ücreti alacağının ödenmesi için davalıya gönderilen 21.10.2011 tarihli ihtarnamenin sonuçsuz kalması üzerine başlattıkları icra takibine davalı tarafından haksız yere itiraz edildiğini iddia ederek davalının takibe itirazının iptaliyle takibin devamına ve %40 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, taşınması kararlaştırılan borularda proje koordinatörü Gama şirketi tarafından değişiklik yapıldığını, yapılmayan seferler nedeniyle davalıya kusur izafe edilemeyeceğinden kâr mahrumiyeti zararından sorumlu tutulamayacağını, alacak talebinin yargılamayı gerektirip likit olmadığından icra inkar tazminatına hükmedilemeyeceğini, Suriye’ye geçiş ücretindeki artışın, taşıma ücretindeki iyileştirme sonucu giderildiğini, davacı şirkete yaptırılan toplam 2006 seferin navlun bedellerinin eksiksiz olarak ödendiğini, TBK’nın 325. maddesi uyarınca davacının işi yapmadığından dolayı tasarruf ettiği yahut diğer bir işle kazandığı yahut kazanmaktan kasten feragat eylediği şeyi mahsup ettirmeye mecbur olduğu hususunun göz önüne alınarak hesaplama yapılması gerektiğini, davada ispat yükünün davacıda olduğunu, sözleşmenin ifasını engelleyici kararı veren Gama Güç Sistemleri Müh. ve Taah. A.Ş’ye davanın ihbarı gerektiğini savunarak davanın husumetten ve esastan reddini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince, taraflar arasında imzalanan 25.11.2009 tarihli taşıma sözleşmesinin 1. maddesine göre 2200 sefer sayısı taşımayı taahhüt eden davalının eksik 194 sefer için boru yüklemesi yapmayıp sözleşmeyi ihlal ederek davacının 110.580,00 USD kâr mahrumiyetine yol açtığı, Suriye’ye geçiş ücretlerindeki artışlar nedeniyle davacının ödediği toplam 129.350,00 USD’nin toplamından davalının fazladan ödediği 98.678,09 USD’nin mahsubuyla davacının asıl alacağının 141.251,91 USD olduğu ve faiz alacağının da bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, alacak yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatı isteminin reddine karar verilmiş, hükme karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde, davalı tarafından yaptırılmayan 194 sefer nedeniyle davacının bu işe tahsis ettiği tırların ihtarname keşide edildiği tarihe kadar davacı tarafından bekletilmiş olduğu, davalının 6098 sayılı Yasa’nın 136. maddesince edimin imkansızlaştığını davacıya bildirmediği, davacının davalıya tahsis ettiği 50 adet tır yönünden yoksun kalınan kar mahrumiyet tutarının tazmin edilmesi gerektiği, İlk Derece Mahkemesince hükme esas alınan 16.04.2015 ve 01.08.2016 tarihli raporlarda davacının tahsis ettiği 50 adet tır yönünden hesaplanan tutarın 141.251,91 USD asıl alacak ile davacının davalıya gönderdiği ihtarnamenin tebliğ tarihi belli olmadığından davalının gönderdiği karşı ihtarname tarihi 03.11.2011 tarihinden takip tarihine kadar işlemiş 2.754,41 USD faiz alacağı olarak bulunduğu, davalının takipte bu miktara yönelik itirazının haksız olduğu, alacağın likit olmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davacının davasının kısmen kabulüne, davalının Mersin 4. İcra Müdürlüğü’nün 2012/1538 Esas sayılı takip dosyasında 141.251,91 USD asıl alacak, 2.754,41 USD işlemiş faiz olmak üzere toplam 144.006,32 USD alacağa yönelik itirazının iptali ile takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, alacak likit olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
Karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, Bölge Adliye Mahkemesince uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle her ne kadar sefer yaptırılmama olayının gerçekleştiği tarihte 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 136/3 maddesi yürürlükte değilse de, davalı tarafından sefer yaptırılmayacağı hususu zamanında davacıya bildirilmeyerek zararın oluşmasına sebebiyet verilmiş bulunmasına ve bu durumun 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu m. 2 hükmüne aykırı olmasına göre davalı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
Kararın Sonucuna ve Tam Künye Bilgilerine Erişin
Kararın sonucunu görmek, tam künye bilgileriyle kopyalamak ve PDF olarak indirmek için abone olun veya bir reklam filmi izleyin...