MahkemeYargıtay 11. Hukuk Dairesi
Esas No 2020 / ****
Karar No 2021 / ****
Karar Tarihi **.12.2021
Karşı OyVar

Karar Metni

MAHKEMESİ : ANTALYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 11.HUKUK DAİRESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen davada Manavgat 2. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 02.10.2018 tarih ve 2016/666 E- 2018/255 K. sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi’nce verilen 31.10.2019 tarih ve 2019/370 E- 2019/2061 K. sayılı kararın duruşmalı olarak Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, duruşma için belirlenen 07.12.2021 günü hazır bulunan davacı vekili Av…… ile davalı vekili Av. …. dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında yapılan acentelik sözleşmesi ile Antalya-Manavgat bölgesinde ilk kez davacı acente vasıtasıyla güzergâh oluşturularak … Turizm adı altında yolcu taşıma faaliyetine başlanıldığını, taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin davalı tarafça tek taraflı ve kötü niyetli olarak 31/07/2015 tarihinde feshedildiğini, çekilen fesih ihbarnamesinde haklı bir sebep gösterilmediğini “görülen lüzüm üzerine” ibaresine dayanıldığını ve söz konusu hususun açıklanmadığını, üç aylık ihbar öneline de uyulmadığını, müvekkilinin kazandırdığı müşteri portföyünün de davalı tarafça kullanılacağını ileri sürerek 94.974,66 TL portföy tazminatının dava tarihinden işleyecek ticari avans faizi ile davalıdan tahsiline, 21.917,23 TL ihbar öneline uyulmamasından kaynaklanan, ihbar ve kâr mahrumiyeti tazminatının davalıdan işleyecek ticari avans faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı şirkete usulüne uygun davetiye tebliğ edilmiş, ancak davalı taraf davaya karşı savunmada bulunmamış, yargılamalarda ise davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasındaki 22/05/2009 tarihli acentalık sözleşmesinin davalı tarafından 31/07/2015 tarihinde haksız şekilde sebep belirtilmeksizin ve tek taraflı fesih edildiği, 3 aylık ihbar öneline uyulmadığının tespit edildiği, davacının TTK’nın 122. maddesi uyarınca porföy tazminatı talep edebileceği, tazminat miktarının acentanın son 5 yıllık faaliyeti sonucu aldığı yıllık komisyon veya diğer ödemelerin ortalamasını aşamayacağı, son 5 yıllık komisyon ortalamasının 71.158,56 TL olduğu, davacı tarafın ihbar öneline uyulmamasından kaynaklanan 3 aylık gelir kaybının 20.944,42 TL olduğu, davacının toplam 92.102,98 TL talep etmekte haklı olduğu gerekçeleriyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karara karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince; davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

Kararın Sonucuna ve Tam Künye Bilgilerine Erişin

Kararın sonucunu görmek, tam künye bilgileriyle kopyalamak ve PDF olarak indirmek için abone olun veya bir reklam filmi izleyin...