Karar Metni
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Siverek 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 23.01.2020 tarih ve 2019/64 E. – 2020/34 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili, davalı… vekili ve asli müdahil vekili tarafından istenmiş, 25.12.2020 tarihinde davacı vekili tarafından verilen temyizden feragat dilekçesi de dikkate alınarak, dosyanın incelemesinin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacının davalı …’ne ait 03.03.2014 tarihli ihalesi ile yapılan büz boru alım işini üstlendiğini, ihale gereği tüm malları teslim ettiğini, davacının ihale bedelini alacağı zamanda seçimlerin yapıldığını, Şanlıurfa İlinin büyükşehir olduğunu, belediyelere ait bazı borçların bölüştürüldüğünü, kanalizasyon ihalelerinin ise…’ye devrolunduğunu, davalı …’nin ihaleye ilişkin borcunun…’ye ait olduğunu bildirerek ödemeden kaçındığını, …’nin ise ihaleye ilişkin borcun …’ne ait olduğunu bildirerek ödemeden kaçındığını, bu sebeple davalılar hakkında ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalıların haksız itirazı üzerine takibin durduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına ve % 20 oranında tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, borçtan sorumlu olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı … vekili, borçtan sorumlu olmadığını savunarak, davanın reddi ile % 20 kötü niyet tazminatı istemiştir.
Asli müdahil, Siverek 2. Noterliği tarafından düzenlenen 02.12.2014 tarih ve 7196 yevmiye numaralı alacağın devri sözleşmesi ile davacı şirketin davalılardan olan alacağını müvekkiline temlik ettiğini, bundan dolayı asli müdahil talebinin kabulü ile alacağın devri sözleşmesinden kaynaklı 55.000,00 TL alacağın davalılardan alınarak temlik tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, Dairemiz bozma ilamına uyularak ve tüm dosya kapsamına göre yapılan yargılama sonucunda; Şanlıurfa ilinin Büyükşehir Belediyesi statüsünü kazanmasıyla beraber ilçe belediyelerinin su, kanalizasyon, katı atık, depolama vs.gibi hizmetlerine ilişkin tüm alacak ve borçlarının ilgisine göre ya Büyükşehir Belediyesi’ne ya da bağlı kuruluşuna devredileceğinin düzenlenmiş olduğu, bu kapsamda davaya konu borcun ilgisi nedeniyle borçtan sorumlu tutulması gereken idarenin… olduğu ve davacının icra takibi başlatmasında kötüniyetli olduğunun ispatlanamadığı gerekçesi ile, davacının … aleyhine açmış olduğu davasının reddine, davacının… aleyhine açmış olduğu davasının ise kısmen kabulüne, Siverek İcra Müdürlüğü’nün 2015/4 esas sayılı takip dosyasında davalı…’nin 622.636,60 TL asıl alacak yönünden takibe yapmış olduğu itirazın iptali ile asıl alacağa takip tarihi olan 26.12.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz eklenmek suretiyle takibin devamına ve davalı aleyhine kabul olunan tutarın %20’si oranında tayin edilen 124.527,32 TL icra inkar tazminatının davalı…’den alınarak davacıya verilmesine, asli Müdahil …’ın davasının ise … yönünden reddine, … aleyhine açmış olduğu davasının ise kabulü ile 55.000,00 TL’nin temlik tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı…’den alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili, davalı… vekili ve asli müdahil vekili tarafından temyiz kanun yoluna başvurulmuş; sonrasında davacı vekili tarafından 25.12.2020 tarihli dilekçesi ile temyiz isteminden feragat ettiği bildirilmiştir.
1- Dava, davacı ile davalı Belediye arasındaki sözleşme ilişkisi ve faturaya dayalı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup, mahkemece yukarıda yazılı gerekçe ile davalı … yönünden davanın reddine, davalı Şanlıurfa Su ve Kanalizasyon İdaresi yönünden ise davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili, davalı Şanlıurfa Su ve Kanalizasyon İdaresi vekili ve asli müdahil vekili tarafından temyiz edilmiştir. Ancak sonrasında davacı vekili tarafından 25.12.2020 tarihli dilekçesi ile temyiz isteminden feragat ettiği bildirilmiştir. Feragat, HMK’nın 307.maddesi uyarınca istemde bulunanın talep sonucundan vazgeçmesidir. Davacı vekilinin vekaletnamesinde HMK’nın 74. maddesine uygun şekilde temyizden vazgeçmeye yetkili olduğu gözlenmiş olup, 25.12.2020 tarihli dilekçesinin temyiz talebinden feragat mahiyetinde ve sonuç doğurucu nitelikte olduğu anlaşılmakla, davacı vekilinin temyiz isteminin feragat nedeniyle reddine karar verilmesi gerekmiştir.
2- Mahkemece ilk verilen karar Yargıtay (Kapatılan) 19. Hukuk Dairesi’nin 27.08.2018 tarihli ve 2017/2705 Esas, 2018/4588 Karar sayılı ilamı ile bozulmuştur. Sözkonusu bozma ilamında özetle; “… ihale belgelerinin getirtilmesi, malların teslim edilip edilmediğinin tespit edilmesi, bu ihale dolayısıyla bir ödeme olup olmadığının belirlenmesi, ihale için ayrılan ödeneğin ne olduğunun araştırılması, dava konusu alacağın 55.000,00 TL’lik kısmın temlik edildiğinin ve yine davaya ve takibe dayanak faturanın kapalı fatura olup olmadığının değerlendirilmesi, davacının ticari defterleri ve özellikle davalı …’nin muhasebe defterlerini karşılıklı inceleyen ayrıntılı bir rapor alınması ve varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi….” gerektiği belirtilmiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyulmasına rağmen ilam içeriğinde belirtilen hususlarda yeterli araştırmanın yapılmamış olduğu anlaşılmaktadır.
Bu durumda, kamu kurumu niteliğinde olan davalıların kayıt ve belgelerinin yerinde incelenmesi için, muhasebeci ve inşaat mühendisinden oluşan bilirkişilerin görevlendirilerek gerekli incelemenin yaptırılması, ayrıca T.C.Şanlıurfa Valiliği İl Mahalli İdareler Müdürlüğü tarafından mahkemeye gönderilen 29.02.2016 tarihli ve 13747703-250-E.3165 sayılı cevap yazısı içeriğinde devredilen borçlar arasında dava konusu borcun olup olmadığı, yine davalı kayıtlarında dava konusu borca ilişkin herhangi bir ödeme bulunup bulunmadığı belirlenerek toplanacak delillere göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış ve hükmün bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
3- Bozma sebep ve şekline göre, davalı Şanlıurfa Su ve Kanalizasyon İdaresi ve asli müdahil vekillerinin temyiz istemlerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Kararın Sonucuna ve Tam Künye Bilgilerine Erişin
Kararın sonucunu görmek, tam künye bilgileriyle kopyalamak ve PDF olarak indirmek için abone olun veya bir reklam filmi izleyin...