Karar Metni
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 14/03/2019 tarih ve 2018/342-2019/124 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalıya Türkiye- Libya arası taşıma hizmeti verdiğini, varış yerinde çekilmeyen konteynırlar nedeniyle tahakkuk ettirilen ardiye ve demuraj ücretlerinin müvekkili tarafından ödendiğini, bu ücretler için davalıya kesilen fatura bedellerinin tahsili için davalıya aleyhine başlatılan icra takibine itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptalini ve icra inkar tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin ihracat yapan firma olduğunu, ithalatçı firmanın malı teslim alması karşısında müvekkilinin demuraj ücretinde sorumlu tutulamayacağını, dava dışı Arkas Denizcilik tarafından davacıya kesilen faturanın 7210 USD olmasına rağmen davacının 9685 USD talep etmesinin hukuka aykırı olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, uyulan bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre, dava dışı Arkas Denizcilik A.Ş’nin 25.12.2012 tarihli 7.120 USD bedelli demuraj faturasını davacı yana düzenlemiş olduğu ve davacı yanın faturayı defterlerinde kayıt altına aldığı ve iş bu faturayı 05.02.2013 tarihinde Arkas Denizcilik’e ödediği, davalı şirketin, bir forwarder firma olan davacı aracılığı ile ithal ettiği malı asıl taşıyan dava dışı Arkas şirketine ait konteyner içerisinde, davacı forwarder tarafından belirlenen gemiye yüklemesini yaptığı ve tahliye limanına götürülmesini sağlayarak konteyneri gemiden tahliye ettirdiği, ancak konteynerlerin alıcı tarafından teslim alınmadığı ana konşimentoda, taşıtan/ yükletenin davalı; gönderilenin ise davadışı Alasala Furnıture Company Lıbya, taşıyanın davadışı Arkas Konteyner olduğu, ana konşimentoda konteyner demuraj tarifesi bulunduğunun anlaşıldığı, davacı firmanın konşimentoda kaydı bulunmadığı, ara komişmentonun da bulunmadığı, ancak dava dosyasında asıl taşıyan Arkas firması tarafından gönderilen demuraj faturasından dolayı davacı firmanın muhatap görülmesi nedeniyle davacı şirketin taşıyan olarak kabul edildiği, davalı şirketin dava konusu taşımada taşıtan sıfatını haiz olması, fiili taşıyan davadışı Arkas’a ödeme yapan davacının yaptığı ödemeyi taşıtana rücu edebileceği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile Küçükçekmece 3. İcra Dairesinin 2013/10027 esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 7.120 USD üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 sayılı kanunun 4/a madde ve fıkrası gereğince faiz uygulanmasına, davalı tarafça yapılan ödemelerin İcra Müdürlüğünce kapak hesabında değerlendirilmesine, alacak miktarı yargılama neticesinde ortaya çıktığından icra inkar tazminatı talebinin reddine, karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, konteynerlerin geç teslim edilmesinden kaynaklanan demuraj ücreti alacağının tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı şirketin davalı şirkete 26.12.2012 tarihli … seri nolu 9.685,00 USD fatura düzenlediği, bu faturanın Yurtiçi Kargo taşıma şirketinin 26.12.2012 tarih BY 173205 numaralı irsaliyesiyle gönderildiği ve davalı şirkete 27.12.2012 tarihinde tebliğ edildiği, söz konusu faturanın davalı şirketin usulune uygun olarak tutulmuş ticari defterinde de kaydedildiği, dosya kapsamı ile anlaşılmıştır. Bu durum karşısında, takip dayanağı faturaya davalı tarafından süresinde itiraz edildiği iddia ve ispat edilemediğine göre, TTK’nın 21/2 uyarınca davalı faturaya muhtevasını kabul etmiş sayılır. Bu anlatılanlardan sonra somut olaya gelindiğinde, davacı tarafından düzenlenen ve usulune uygun olarak tutulan ticari defterlerine de kaydedildiği anlaşılan faturaya davalının süresinde bir itirazda bulunmadığı ve itirazsız faturayı ticari defterlerine kaydettiği anlaşılmakla mahkemece faturada belirtilen tutar üzerinden yapılan takibe itirazın iptali ile 9.685,00 USD üzerinden takibin devamına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik inceleme ve yanlış değerlendirme ile davanın kısmen kabulü ile 7.120,00 USD üzerinden takibin devamına karar verilmesi doğru görülmemiş, bozulması gerekmiştir.
2- Mahkemece, alacağın yargılamayı gerektirdiği ve likit olmadığı gerekçesiyle davacının icra inkar tazminat talebinin reddine karar verilmiş ise de dava konusu takip fatura alacağından kaynaklandığından likit niteliktedir. Bu nedenle yasal olmayan gerekçe ile icra inkar tazminatı isteminin reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu yönden de davacı yararına bozulması gerekmiştir.
Kararın Sonucuna ve Tam Künye Bilgilerine Erişin
Kararın sonucunu görmek, tam künye bilgileriyle kopyalamak ve PDF olarak indirmek için abone olun veya bir reklam filmi izleyin...